Hakîkat Ltd.Şti.Yayınları

   
     

TAM İLMİHÂL

     
   

 SE'ÂDET-İ EBEDİYYE

   
 

Birinci Kısm - İkinci Kısm - Üçüncü Kısm - İndeks

 
 

ÜÇÜNCÜ KISM

 
     

54 - MADDE ÜZERİNDE YENİ BİLGİLER

TÜTÜN: Bugün fırın sayısında satış mağazaları bulunan ve hükûmetlerce reklâmları yapılarak değeri ekmeğin üstüne çıkmış bulunan tütünün müessir maddesi nikotindir. Korkunç zehrler arasında yer alan bu cismin bir damladan az mikdârı, insanı öldürür. Gagası önünde nikotine batırılan bir cam çubuk tutulan bir serçe, derhâl ölür. Bir sigara içinde bulunan nikotin, deri altına şırınga edildikde, iki insanı öldürür. Tütün dumanında nikotinden başka birçok şiddetli zehrler vardır. Meselâ, bir sigara dumanında bir miligram sîyan asidi, yüzde beş karbon monoksid, amonyak, yüzde birbuçuk kükürtlü hidrogen mevcûddur. Tıbbî kitâblar, sigaranın fizyolojik te’sîrini îzâhdan evvel şu misâli söylüyor: Almanyada yüzsekiz yaşında bir ihtiyâr, yeni yaşını tebrîke gelenlere, yüz seneden beri durmadan sigara içdiğini ve şimdiki kuvvet ve zindeliğini sigaraya medyûn bulunduğunu söylemekdedir.

Sigara içmek, tütünü kuru tebhîr etmek, ya’nî kuru cismleri damıtmak, gaz hâle geçirmek demekdir. Sigara yanarken nikotinin yüzde yirmibeşi harâb oluyor. Yüzde otuz kısmı dumanla havaya gidiyor. Yüzde kırkbeşi de sigara içinden ağza doğru çekiliyor ise de, bunun üçde ikisi sigaranın soğuk kısmında mâyı’ hâlde kalıp, ağza, sigaradaki nikotinin, ancak yüzde onbeşi dâhil oluyor. Sigaranın yanan mahalli ile ağız arasındaki mesâfe ne kadar az ise, vücûde o kadar çok nikotin gelir. Şu hâlde, ince uzun sigaralar, kısa kalın sigaralardan dahâ hafîfdir. Nikotin te’sîrinden korunmak istiyenler, sigarayı ağızda değil, elde tutmalıdır. Ağır sigaralar, nikotini çok sigaralar değil, içerken vücûde yüzde onbeşden çok nikotin veren sigaralardır. Kuru tütünler, yaşlarından fazla, gevşek sigaralar, sıkı ve sert sigaralardan fazla, hızlı çekenler, yavaş çekenlerden fazla, ciğerlerine çekenler, burna çekenlerden ve burna çekenler, dudak tiryâkilerinden fazla nikotin alır. Ağza giren nikotinin mühim bir kısmı, tükürük ile mi’deye gidip mi’de ifrâzını azaltarak iştihâyı keser. Şu hâlde, yemek yiyenlerin bulunduğu yerde sigara içmek ve oda havasını sigara dumanı ile karışdırmak büyük kabâhatdir. Bunun içindir ki, birçok fıkh kitâblarında, sigara, tab’an [şer’an değil] mekrûh denilmekdedir. Nikotin, ağız ve mi’de zarlarında kana karışır. Bunun da büyük kısmını, karaciğer tutarak parçalar ve asid üriğe çevirir. Bundan dolayı, fazla sigara içenler, nekris ve rumatizmaya yakalanabilir. Zâten herşeyin fazlası zararlıdır. Kanla dolaşan nikotin, böbrek üstü bezlerini tahrîş ederek adrenalin ifrâzı artıp kan tazyîki yükselir ve derideki damarlar sıkışarak, renk solar. Bağırsakları harekete getirip, ishâl yapar. Safra yollarını daraltdığından, safrası ve karaciğeri za’îf olan, fazla tütüne dayanamaz. Dimâga te’sîri henüz iyi bilinemiyor. Nikotin uzviyyetden çok yavaş atılır. Cum’a günü sigaraya başlayan insanın idrârında, ancak gelecek Cum’a nikotin görülmeğe başlar. Nikotinin en iyi tanıma vâsıtası sülükdür. Nikotine çok hassas olan bu hayvân, dörtmilyonda bir nikotinli suda bile büzülmeğe başlar. Sigarayı fazla içmenin zehr olduğu muhakkakdır. Birbirine rekâbetle tütün kullanan iki birâderin, onyedinci pipoda, birlikde öldüklerini, bir babanın sigara içdikden sonra, iki günlük çocuğu yirmi dakîka kucağında tutması ile, çocuğun nikotin tesemmümü ile ağır hastalandığını ecnebî kitâblar yazmakdadır. Bununla berâber, kendilerini zemânla ve yavaş alışdıran ve mu’tâdına göre kullanan büyüklere, hiç zarar vermemekdedir. Sigaranın tüberkülozu, kanseri ve damar sertliğini kolaylaşdırdığı hakkındaki korkunç hikâyelerin, temâmen yanlış olduğu tesbît edilmişdir. Bu hastalıklara yakalananlarda, sigara içmeyenlerin mikdârı içenlerden az olmadığı muhakkakdır.

[m. 1964] yılı şubat ayında, Amerikada New-York eyâleti tıb derneğinde konuşan göğüs hastalıkları mütehassısı Dr. Alvan L.Barach, sigara içerken dumanı içeriye çekmiyenlerde akciğer kanseri yapdığını gösterecek bir delîl yokdur demişdir. Birleşik Amerika sağlık işleri bakanlığının yüzlerle tabîb ve kimyâger çalışdırarak aylarca yapdırdığı incelemelerin sonucu, [m. 1963] sonbehâr gazetelerinde devletce açıklandı. Bu yazıda, (Sigarayı çok içenlerde, kanser dahâ çok görülmüşdür. Kansere sebeb, tütün değil, sigara kâğıdının yanmasından hâsıl olan katran olduğu tesbît edilmişdir. Bunun için, tütünü, sigara şeklinde değil, tütün yaprağının sarması, pipo ve nargile, lüleli çubuk şeklinde içmelidir) denilmekdedir. Tütün dumanında, kanserojen bir maddenin, ya’nî kanser yapan bir prodüinin bulunduğu idantifiye edilememişdir. Fazla duman verilen hayvanlarda tümör tevlîd etmek kâbil olmamışdır. Bunun içindir ki, araşdırıcılar, işi istatistiklere dökmüşlerdir. Yukarıda yazılı Amerikan raporu da, tıbbî, fennî isbât sonucuna değil, istatistiklere dayanarak bildirilmişdir. O hâlde bu rapor, problemi îzâh ve hal etmiş değildir. Nitekim Avrupa ve Amerikada birçok doktorlar, bu raporu ve açıklamaları körü körüne kabûl etmemekdedirler. (Eczâcılık mecmû’ası), [m. 1970] yılı (12) ci sayısında diyor ki, (İnfarktüs) denilen kalb sektesinden sonra görülen ölümün, çok sigara içenlerde, sigara içmiyenlere nazaran onaltı def’a dahâ az olduğu Amerikada tesbît edildi. Nikotinin norepinefrin teşekkülüne te’sîr etdiği Amerikada görüldü. Bu da, sigaranın zihn yorulmasını önlediğini göstermekdedir.

Ba’zı şahslar, nikotine karşı hassâs olabilir. Bu keyfiyyet, yumurtaya, çileğe karşı hassâs insanların bulunmasına benzer. Bunlar, sigara içince, hazm ve sinir bozukluğu, çarpıntı, damar tekallüsü, tansiyon yükselmesi gibi hâller görülür. Lâkin tütün içenlerin yüzde doksanında ve hele az içen büyüklerde hiçbirşey görülmemekdedir. O hâlde, büyük bir insanın az mikdârda içdiği tütüne, sıhhî bakımdan harâm denemez. Böyle bir iddi’â, tecribeye, fenne uygun olmaz.

Doktor Gautier, Pârisde basılan fransızca (Formulaire)de koyu çayın ve kahvenin, sigaranın zararını giderdiğini yazmakda, tütünle zehrlenmeğe karşı, bir bardak suya bir kahve kaşığı tanen veyâ mazı tozu, yâhud bir damla tentürdiyod koyup içmeli ve yatıp çok örtünmelidir demekdedir.

Birinci Kısm - İkinci Kısm - Üçüncü Kısm - İndeks