Se’âdet-i Ebediyye
Kitâbında Adı Geçenlerin
Hâl Tercemeleri
0047 — ABDÜLLAH-İ DEHLEVÎ
“Rahmetullahi
Teâlâ Aleyh”: Seyyiddir. Babası şâh Abdüllatîf, rü’yâda hazret-i Alînin emri ile
adını Alî koymuşdur. Kendisi Gulâm-ı Alî yapdı. Tesavvuf mütehassıslarının
büyüklerindendir. Müslimânların gözbebeğidir. [1158] de Hindistânın Pencâb
şehrinde tevellüd, [1180] de, Mazher-i Cân-ı Cânân ile teşerrüf eyledi. Çok
kerâmetleri görüldü. En büyük kerâmeti, gelen sâdık kimselerin kalblerine bir
teveccüh ederek feyz ve bereketle doldururdu. Binlerce âşıkı, bir bakışda
cezbelere ve vâridât-i ilâhiyyeye kavuşdururdu. 1240 [m. 1824] da Delhîde vefât
eyledi. Şâhcihân câmi’i yakınındaki kendi Dergâhında, çok san’atle yapılmış
mermer dıvâr içinde üstâdının yanında ve onun garb tarafında medfûndur. Çeşidli
memleketlere göndermiş olduğu mektûblarından yüzyirmibeş adedi talebelerinden
Rauf Ahmed müceddidî tarafından toplanarak (Mekâtîb-i şerîfe) ismi
verilmiş ve önce 1334 senesinde Madrasda ve sonra binüçyüzyetmişbir [1371]
senesinde Lâhorda ve 1396 [m. 1976] senesinde, İstanbulda, basılmışdır. Şâh Rauf
Ahmed, bir sene içinde işitdiklerini de bir kitâb hâlinde toplamış, buna (Dürr-ül-me’ârif)
ismini vermişdir. İkinci baskısı 1394 senesinde İstanbulda ofset yolu ile
yapılmışdır. Rauf Ahmed, İmâm-ı Rabbânînin küçük oğlu Muhammed Yahyâ soyundan
olup, 1253 [m. 1837] de hacca giderken, Yemende, denizde şehîd oldu. Behûpal
şehrinde irşâd ile meşhûr idi. 459, 466, 486, 733, 765, 766, 771, 773, 789,
921, 957, 969, 992, 1016, 1072, 1073, 1086, 1095, 1121, 1133. |