707 - NÂBÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Yûsüf Nâbî efendi Osmânlı şâ’irlerindendir. Urfalıdır. 1124 [m. 1712] senesinde vefât etdi. 44.

708 - NÂMIK KEMÂL: Yenişehrli Mustafâ Âsım beğin oğlu, Râtıb bin Osmân pâşanın torunudur. İstanbulda doğmuş, 1306 [m. 1889] da Sakız adasında ölmüşdür. Anası Arnavuddur. Tanınmış masonlardandır. Bir yandan, ikinci Abdülhamîd hâna (Zemânımızın kutbu, asrımızın imâm-ı Rabbânîsi) diye mektûblar yazar ve Ziyâ pâşa gibi mesâî arkadaşlarını jurnal ederdi. Öte yandan da, halîfeyi kötüleyici yazılar yazıp hürriyyet kahramanı olmağa çalışırdı. Riyâkârca yazdığı mektûb ve jurnallarından birçoğu, İstanbulda başvekâlet arşivinde mevcûddur.

709 - NAPOLYON: Bonapart âilesinin birincisidir. 1182 [m. 1769] de Korsika adasında tevellüd, 1236 [m. 1821] da öldü. Ondokuz sene sonra kemikleri Fransaya götürüldü. General ve kumandan iken, kendinden kat kat fazla Avusturya ordularını mağlûb etdi. İngilizlere karşı gönderilmek istendi ise de, önce Hindistânın yolunu kesmek için Mısrı almak lâzım dedi ve 1212 [m. 1798] de Mısra geldi. Şâma da yürüdü. Sayda vâlîsi Cezzâr Ahmed pâşa Akkâ kal’asını kahramanca müdâfe’a edip, Napolyonun ordusu dağıldı, kaçdı. Ahmed pâşa Şâm vâlîsi yapıldı. 1219 da Şâmda vefât etdi. Napolyon, [m. 1804] de Fransız imperatörü oldu. [m. 1812] de Moskovaya kadar ilerledi. [m. 1814] de mağlûb olup hükûmetden çekildi. Tekrâr iş başına geldi ise de, Belçikada Vaterlo muhârebesini gayb edip, çekildi. Yerini oğlu ikinci Napolyona bırakdı. İngiliz harb gemisine sığındı. İngilizler, iyi karşılamadı. (Sent Halen) adasına habs etdiler. Orada öldü. 406, 460.

710 - NASREDDÎN HOCA: Latîfe sözleri ve hikâyeleri ile meşhûrdur. Akşehirde 683 [m. 1284] de vefât etdi. 1183.

711 - NECÂŞÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Habeş pâdişâhlarının hepsine (Necâşî) denir. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” zemânındaki Necâşînin adı Eshame idi. Nasrânî iken müslimân oldu. Cenâze nemâzını Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” Medînede kıldırdı. 380, 1186.

 712 - NECMEDDÎN-İ GAZZÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Muhammed bin Muhammed Gazzî, Şâfi’î fıkh âlimlerindendir. [977] de tevellüd, 1061 [m. 1651] senesinde vefât etdi. 629, 635.

713 - NECMEDDÎN-İ KÜBRÂ: Ahmed bin Ömer, Hârezmlidir. Bir kimseye teveccüh edince, vilâyet derecesine yükselirdi. Amcası olan Ebû Necîb-i Sühreverdîden ve Mısrda şeyh Rûz-i Behân hazretlerinden feyz aldı. 539 [m. 1145] da tevellüd etdi. 618 [m. 1221] senesinde Hârezme Cengiz askeri tatârlar hücûm edince, talebelerine: (Memleketinize gidiniz! Şarkdan fitne ateşi geliyor. Her tarafı yakacakdır. İslâmiyyetde bu kadar fitne görülmemişdir) dedi. (Düâ buyursanız bu belâ müslimân memleketlerinden uzaklaşsın) dediler. Bu, (Kazâ-i mübremdir. Düâ bunu gideremez) buyurdu. Eshâbı Horâsâna gitdi. Kâfirler şehre girince cihâda çıkdı. Şehîd oldu. Kübreviyye veyâ Zehebiyye tarîkatinin reîsidir. 1163.

 714 - NEMRÛD: Keldânî pâdişâhlarına denir. Birinci Nemrûd, Nûh aleyhisselâmın oğlu Hâm soyundandır. Bâbil şehrini yapdı. Heykellere tapardı. İbrâhîm aleyhisselâmı ateşe atdı. Sivri sineklerle öldü. 62, 356, 391, 850, 1118.

-1154-

715 - NERON: Roma imperatörlerinin beşincisidir. Mîlâdın [37]. ci senesinde doğdu. [m. 68] de vatan hâini i’lân edildi. Mağarada saklanıp kama ile intihâr etdi. [m. 54] de üvey babası birinci Klavdiyos ölünce tahta çıkdı. Çok zulm yapardı. Tiyatrolarda oynardı. [m. 64] de, tiyatro piyesi hâzırlamak için Romanın büyük bir kısmını yakdı. Kendi annesini öldürdü. Etrâfına nâmûssuzları topladı. Zevcesini de öldürdü. Çok işkence yapdı. Çok adam öldürdü. 1108, 1161.

716 - NESÂÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Ebû Abdürrahmân Ahmed bin Alî, 215 [m. 829] de Horâsânda, Nesâ şehrinde tevellüd, 303 [m. 915] de Remle şehrinde vefât etdi. Hadîs  âlimidir. (Sünen-i kebîr) ve  (Sünen-i  sagîr)  adında  iki hadîs kitâbı çok kıymetlidir. (Sünen-i sagîr) kütüb-i sittedendir. 424, 993.

717 - NESEFÎ ABDÜLLAH “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Ebülberekât Hâfızüddîn Abdüllah bin Ahmed, Hanefî fıkh âlimidir. 710 [m. 1310] da Bağdâdda vefât etdi. (Vâfî) ve bunun şerhı (Kâfî) ve (Kenz-üd-dekâik) kitâbları ve (Medârik) tefsîri ile (Menâr) adında üsûl-i fıkh kitâbı meşhûrdur. Ömer Nesefînin (Manzûme)sini şerh edip, (Müstasfâ) adını vermişdir. (Umde-tül-akâid) kitâbı, William Courton tarafından 1259 [m. 1843] da Londrada basılmışdır. 229, 1067, 1093, 1115.

718 - NESEFÎ LÜTFULLAH “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Hanefîdir. (Hulâsa-i Gîdânî) fıkh kitâbı meşhûrdur. 750 [m. 1349] de vefât etmişdir.

719 - NESEFÎ ÖMER: Necm-üd-dîn Ebû Hafs Ömer bin Muhammed, Îrânın Fâris vilâyetinde, Nesef kasabasında 461 [m. 1068] de tevellüd, 537 [m. 1143] de Semerkandda vefât etdi. (Akâid-i Nesefî) kitâbı ve Teftâzânînin şerhi ve Abdül’azîz Ferhârî Hindînin bu şerhe yapdığı (Nebrâs) hâşiyesi çok kıymetlidir. Çeşidli şerhleri vardır. (Zahîre) fıkh kitâbı ve (Manzûme)si meşhûrdur. 48, 292, 747, 856.

 720  - NESEFÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Meymûn bin Muhammed Nesefî, Hanefîdir. (Temhîd) akâid kitâbı meşhûrdur. Beşyüzsekiz 508 [m. 1114] senesinde vefât etmişdir. Ebû Şekür Muhammed Sülemînin (Temhîd)i başkadır.

721  - NESÎMÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Seyyid İmâd-üddîn-i Nesîmî, şâir ve tesavvuf ehlinden idi. (Kâmûsül-a’lâm)da, Bağdâdın Nesim nâhiyesinde doğduğu yazılıdır. Sultân birinci Murâd-ı Hüdâvendigâr zemânında Bursaya geldi. Mısrdaki Çerkes sultânlarının elinde bulunan Haleb şehrinde yerleşdi. Orada iken, Vahdet-i vücûd serhoşluğundaki ba’zı yazıları ve sözleri, islâmiyyete uygun görülmiyerek, 820 [m. 1417] de i’dâm edildi. Mesnevî şârihlerinden sarı Abdüllah efendi, (Semerât-ül-füâd) kitâbında ve İsmâ’îl Hakkı efendi, (Rûh-ul-beyân) tefsîrinde, kendisinin Ehl-i sünnet ve ehl-i tarîk olduğunu yazmakdadırlar. (Müncid)de ve 990 da ölen, Tokatlı şâir Lutfullah efendinin türkçe (Tezkiret-üş-şu’arâ)sında, Nesîmînin hurûfî zındıklarından olduğu bildirilmekdedir. Alî Cânib beğ, (Edebiyyât) kitâbında diyor ki, (Bu türk şâiri hakkında en mevsûk ma’lûmâtı, kendi asrında yaşamış olan meşhûr âlim İbni Hacer-i Askalânî vermekdedir. İbni Hacere göre, seyyid Nesîmî Tebrîzlidir. Asl ismi şeyh Nesîmeddîndir. Hurûfîlik denilen yolun müessisi Fadlullah Esterâbâdînin talebesidir. Dîvânının en doğru olanı Bâyezîd kütübhânesindedir. Âzerî lehcesi ile yazmışdır.) Önce hurûfî olduğu, sonra tevbe etdiği anlaşılıyor. Sarı Abdüllah efendinin hâl tercemesi, (Mesnevî) şerhinin önsözünde yazılıdır. 504.

722 - NESLİ ŞÂH SULTÂN: 813. cü sırada Selîm hân I ismine bakınız!

723 - NESTORİUS: Hıristiyanlığın Nestûriyye fırkasını kurdu. Mîlâdın [428]. ci senesinde, Kostantîniyye patrîki oldu. [m. 421] senesinde, İstanbulda yapılan toplantıda, bunun kitâbı incelendi. Kabûl edildi. Buna göre, Allah birdir. Bunun vücûd, hayât ve ilm sıfatlarından, ilm uknûmu [kelime] Îsâya hulûl etmiş, ilâh olmuşdur. Meryem, ilâh anası değil, insan anasıdır. Îsâ, Allahın oğludur diyordu. Bu fikrleri, şark memleketlerinde yayıldı. [m. 431] senesinde, Efesus [Efes]de, dördüncü papas meclisi kurulup, Nestorius red ve tekfîr edildi. Mısra gitdi. [m. 439] da orada öldü.

-1155-

724 - NESÛHÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Muhammed bin Nesûh, Halvetî meşâyıhindendir. Kastamonili şeyh Şa’bân-i Velî torunlarındandır. Şa’bân-ı Velî silsilesinden Karabaş tecvîd sâhibi Alî efendinin halîfesidir. 1130 [m. 1717] Ramezânında vefât etdi. Üsküdârda, Doğancılarda, 1099 [m. 1687] senesinde Dördüncü Muhammed hânın dâmâdı Hasen pâşanın yapdırdığı câmi’ yanında medfûndur. On cild tefsîri, Niyâzî Mısrî gazelinin şerhı ve çeşidli risâleleri vardır. 1087.

725 - NEŞ’ET EFENDİ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Hoca Süleymân Neş’et efendi, Osmânlı âlim ve şâ’irlerindendir. 1148 [m. 1735] de Edirnede tevellüd, 1222 [m. 1807] de İstanbulda vefât etdi. (Mesnevî) dersi verirdi. Mesnevînin iki beytine Molla Câmî tarafından yapılan fârisî manzum şerhı türkçeye terceme etmişdir. Bu şerh ve tercemesi, [1263] de basılmışdır. Dîvânı vardır. 732.

726 - NEVEVÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Yahyâ bin Şeref Nevevî, büyük islâm âlimlerindendir. Şâfi’îdir. 631 [m. 1233] de tevellüd, 676 [m. 1277] da Şâmda vefât etdi. Çok kitâb yazdı. (Minhâc-üt-tâlibîn) fıkh kitâbı, Râfi’înin (El-muharrer)inin muhtasarıdır. Minhâcın çok şerhleri vardır. Sübkînin ve Süyûtînin ve ibni Hacer Mekkînin ve Celâlüddîn Mehallînin şerhleri ile Nevreddîn Alî bin Yahyâ Ziyâdînin Mehallî şerhine hâşiyesi meşhûrdur. (Ravda-tüt-tâlibîn), (Rıyâd-us-sâlihîn) ve (Hilye-tül-ebrâr) da denilen (Ezkâr) kitâbları çok kıymetlidir. 47, 113, 243, 248, 352, 415, 422, 434, 513, 632, 780, 782, 1035, 1064, 1071, 1072, 1092, 1144, 1162.

727 - NEWTON: İngiliz matematik ve fizikcisidir. 1052 [m. 1642] de tevellüd, 1140 [m. 1727] da vefât etdi. Yer çekimi kanûnunu buldu. Işık üzerinde de buluşları vardır. Bir gök dürbünü yapdı. 539, 545, 551, 1048.

728 - NİŞÂNCI MUHAMMED PÂŞA “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Haleb kâdîsi pîr Ahmed efendinin oğludur. Üçüncü Murâd hânın nişancısı iken bindört 1004 [m. 1596] de vefât etdi. Fâtih ile Kara-gümrük arasında yapdırdığı Nişancı câmi’i yanındaki türbesindedir. Câmi’, harâb olmakda iken, 1380 [m. 1960] de başvekil Adnan Menderes tarafından temelden ta’mîr ve tezyîn edilmişdir.

729 - NİŞÂNCI ZÂDE “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Muhammed bin Ahmed bin Muhammed bin Ramezân, Edirnede kâdî idi. [898] de tevellüd etdiğini (Mir’ât-i kâinât) kitâbında yazmışdır. 1031 [m. 1622] de Edirne yolunda vefât etdi. (Mir’ât-i kâinât) ve (Fetâvâ-i rûmiyye) ve başka eserleri vardır.

730 - NİYÂZÎ-İ MISRÎ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Sôfiyyenin meşhûrlarından, Halvetî meşâyıhindendir. Anadoluda Soğanlıda tevellüd, Mısrda tahsîl etdi. Bursada yaşadı. Midilliye nefy edildi. 1105 [m. 1693] de Limni adasında vefât etdi. Türkçe divânı çok yanık ve tatlı olup, birkaç kerre basılmışdır. Ba’zı yazarlar, bunun için, sonradan sapıtdı diyorlar. (Peygamberimiz Muhammed Mustafâ hepimizden üstündür. Âli güzel, Eshâbı çok temizdir) beytleri, sapık olmadığını göstermekdedir. İkiyüzikinci [202] sırada Cüneyd-i Bağdâdî ismine bakınız! 504, 651, 932, 1018, 1075, 1087.

731 - NİZÂMÜDDÎN EVLİYÂ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Sultân-ül meşâyıh Evrenk-Âbâdîdir. Babası Buhârâdan Hindistâna gelip, Bedâyün kasabasında yerleşmişdir. Kendisi 633 de tevellüd, yediyüzyirmibeş 725 [m. 1325] de vefât etdi. Delhî civârında Gıyâspurda, Emîr Hüsrev Dehlevî türbesine yakın büyük türbesi ziyâret edilmekdedir. Yirmi yaşında iken Çeştiyye meşâyıhinden Ferîdeddîn-i Genc-i şekere intisâb ederek kemâle gelmişdir. (Ferâid-ül-fevâid) ve (Râhat-ül-muhibbîn) kitâbları vardır. Talebesinden Hasen Sencerînin yazdığı (Fevâid-ül-füâd) kitâbında hâl tercemesi uzun bildirilmişdir. Talebesinden M.Fahrüddîn, İmâm-ı a’zamın (Fıkh-ı ekber)inin Molla Alîyyül-kârî tarafından yapılan şerhini kısaltarak fârisî ve urdu dillerine terceme ederek (Akâid-i nizâmiyye) ismini vermiş, (Hakîkat Kitâbevi) tarafından 1993 de baskısı yapılmışdır. 721, 733, 767, 1129, 1171, 1177.

-1156-

732 - NİZÂM-ÜL-MÜLK “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Hâce Kıvâm-üd-dîn Ebû Alî Hasen bin Alî, Îrân Selçûkîlerinden Alb Arslanın ve oğlu Melikşâhın vezîridir. 408 [m. 1018] de Tus şehrinde tevellüd, 485 [m. 1092] de Nihâvendde Hasen Sabbâhın adamı tarafından şehîd edildi. Fıkh ve hadîs âlimi idi. Akl, tedbir ve adâleti ile devleti idâre etdi. Âlimlere, zâhidlere çok ihsân ederdi. Çok sayıda câmi’, medrese, hayrât yapdı. Bağdâdda (Medrese-i nizâmiyye) adında bir üniversite yapdı. İsfehânda da büyük mekteb yapdı. 1107, 1122, 1134.

733 - NİZÂR “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Resûlullahın ondokuzuncu babasıdır. Nizâr, az demekdir. Dünyâya gelince, babası Me’add, bunun alnındaki nûru gördü. Çok sevinip, büyük bir ziyâfet vermişdi. Böyle oğul için, bu kadar ziyâfet az birşey demişdi. Bunun için oğlunun ismi Nizâr kaldı. Bu nûr, Âdem aleyhisselâmdan beri oğuldan oğula gelmiş, nihâyet, asl sâhibi olan Muhammed aleyhisselâmda kalmışdır. Böylece Adnân oğulları arasında, nûrlu bir soy vardır. Her asrda, bu soydan olan zât, alnındaki nûrdan belli olurdu. Bu zât hangi kabîlede ise, o kabîle şerefli olurdu. Nizâr oğulları arasında bu şeref, Mudar ve İlyâs kabîlesinde bulundu. Sonra Kureyş kabîlesinde kaldı. 387, 390, 1139.

734 - NÛH “aleyhisselâm”: İdrîs “aleyhisselâm” göke çıkarıldıkdan sonra, insanlar azdı. Doğru yoldan ayrıldı. Putlara ya’nî heykellere tapmağa başladılar. Cenâb-ı Hak, bunlara Nûh aleyhisselâmı gönderdi. O zemân, elli yaşında idi. Nice yıl, onları dîne da’vet etdi. Yalnız oğulları Sâm, Hâm, Yâfes ile az kimse îmân etdi. Çoğu kulak asmadı. Kendi oğlu Yâm, ya’nî Ken’ân bile îmân etmedi. Alay ve işkence etdiler. Onlara bed düâ etdi. Beşyüz yaşından sonra, gemi yapması emr olundu. Gemi bitince, tûfân oldu. Mü’minler ile gemiye bindi. Gemiye binenlerin seksen kişi olduğu ve geminin üç kat olduğu (Arâis-ül-mecâlis)de yazılıdır. Bu kitâb Mısrda basılmışdır. Her hayvandan da birer çift aldı. Oğlu Ken’ânı da gemiye çağırdı. Ben, dağa çıkar kurtulurum dedi. Bir dalga geldi. Oğlunu alıp boğdu. Sular dağları aşdı. İnsanlar ve hayvanlar telef oldu. Altı ay sonra, yağmurlar durdu. Sular çekildi. Gemi, Hakkârîde Cûdî dağına oturdu. İnsanlar, üç oğlundan üredi. Nûh aleyhisselâma ikinci Âdem “aleyhisselâm” denildi. Sâmdan arab, fars ve rum, Hâmdan Hindistân, Habeş ve Afrika halkı, Yâfesden de Asyalılar ve türkler meydâna geldi. Behreng buğâzından Amerikaya da geçip yerleşenler oldu. Nûh “aleyhisselâm”, bin yaşında vefât etdi. 26, 62, 81, 83, 106, 354, 356, 377, 379, 431, 482, 483, 488, 525, 1128, 1154, 1166, 1180, 1189.

735 - NÛH BİN MUSTAFÂ “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Allâme Nûh efendi, Konyalıdır. Mısra gitdi. 1070 [m. 1659] de Kâhirede vefât etdi. 416, 1180.

736 - NÜZHET “rahmetullahi teâlâ aleyh”: Me’ârif mektûbcusu idi. 1244 de İstanbulda tevellüd ve 1304 [m. 1886] de, Sivâsda vefât etdi. Hıristiyanlara cevâb olan (İzhâr-ul hak) kitâbının birinci kısmını türkceye terceme ederek (Îzâh-ul-hak) ismini vermişdir. 1161.