Birtakım kimseler istihza için, bazıları da ölen babaları hakkında, " Babam kim?" yahut, yitirdikleri develeri hakkında, "Devem nerede?" diyerek sorular sormaya başladılar. 383
Peygamberimiz aleyhisselâm, bu hususta ashabdan da bazı şeyler işitmiş bulunuyordu. 384
Peygamberimiz aleyhisselâm, hoşlanmadığı böyle şeyleri halkın gelip sormaya başladıklarını görünce, kızdı. 385
Güneş batıya doğru eğildiği zaman, evinden Mescide geçti.
Öğle namazını kıldırdıktan sonra, ayakta dikilerek Kıyameti ve Kıyametten önce de büyük işler olacağını anlattı. 386
Enes b. Malik der ki:
" O güne kadar bir benzerini daha işitmediğim bir hutbe irad buyurdu: 387
'Kim bana birşey sormak istiyorsa, hemen sorsun!
Vallahi, bana soracağınız şeyi, şu makamımda durduğum müddetçe, size haber vereceğim! ' buyurdu. 388
Cemaat, Resûlullah aleyhisselâmdan bunu işitir işitmez, sustular; bir felâketle karşılaşmaktan korktular.
Sağa sola dönüp baktım: Herkes, elbisesini başına çekmiş, ağlıyordu.
Resûlullahın ashabına, o günkünden daha çetin bir gün gelmemişti. 389
Resûlullah aleyhisselâm:
'Haydi, soracağınızı sorsanıza bana?' buyruğunu tekrarlayıp durduğu sırada, 390 bir adam ayağa kalktı:
'Yâ Rasûlallah! Benim gireceğim yer neresi?' diye sordu.
Resûlullah aleyhisselâm:
'Ateştir (Cehennemdir)! ' buyurdu. 391
Sonra, Abdullah b. Huzâfe ayağa kalktı:
'Yâ Rasûlallah! Benim babam kimdir?' diye sordu.
Resûlullah aleyhisselâm:
'Senin baban Huzâfe'dir! ' buyurdu. 392
Abdullah b. Huzâfe kiminle çekişecek olsa, hemen kendisini başkasına nisbet ile tahkir ederlerdi. 393
Başka bir adam da, kalkıp:
'Yâ Rasûlallah! Benim babam kimdir?' diye sordu.
Resûlullah aleyhisselâm:
'Senin baban, Şeybe'nin azadlısı Sâlim'dir! ' buyurdu.
Hazret-i Ömer, Resûlullah aleyhisselâmın yüzüne bakınca, 394 onun kızdığını anladı, 395 iki dizinin üzerine çökerek: 396
'Yâ Rasûlallah! Biz Yüce Allah'a tevbe ediyoruz! 397
Biz Allah'ı Rab, İslâm'ı din, Muhammed aleyhisselâmı resûl olarak kabul ettik! ' dedi.
Bunun üzerine, Resûlullah aleyhisselâm sustu, sakinleşti. Sonra da:
'Muhammed'in varlığı Kudret Elinde bulunan Allah'a yemin ederim ki; bana, demin şu duvarın yüzünde Cennet ile Cehennem gösterildi!
Ben hayır ve şende bugünkü gibisini görmedim ! 398
Siz benim bildiğimi bilmiş olsaydınız, muhakkak ki, çok az güler, çok ağlardınız! ' buyurdu." 399
Rivayete göre; Yüce Allah, bunun üzerine indirdiği âyette400 şöyle buyurdu:
" Ey iman edenler! Siz öyle şeylerden sormayınız ki, onlar size açıklanırsa ağırınıza gidecektir.
Halbuki, Kur'ân indirilmekte iken, sorarsanız, onlar size açıklanır. Allah onlardan sizi affetmiş, mükellef tutmamıştır.
Allah çok yarlıgayıcıdır, cezalandırmakta da aceleci değildir." 401
-------------------------------------
383. Buhârî, Sahih, c. 5, s. 190, Taberî, Tefsîr, c. 7, s. 80.
384. Müslim, Sahih, c. 4, s. 1832.
385. Buhârî, Sahih, c. 1, s. 32, Müslim, Sahih, c. 4, s. 1834.
386. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 162, Buhârî, Sahih, c. 1, s. 136, Müslim, Sahih, c. 4, s. 1834.
387. Buhârî, Sahih, c. 5, s. 190.
388. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 162, Buhârî, Sahih, c. 1, s. 136, Müslim, Sahih, c. 4, s. 1832.
389. Müslim, Sahih, c. 4, s. 1834.
390. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 162, Buhârî, Sahih, c. 1, s. 136, Müslim, Sahih, c. 4, s. 1832-1833.
391. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 162.
392. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 162, Buhârî, Sahih, c. 1, s. 136, Müslim, Sahih, c. 4, s. 133.
393. Müslim, Sahih, c. 4, s. 1834.
394. Buhârî, Sahih, c. 1, s. 32, Müslim, Sahih, c. 4, s. 1834.
395. Müslim, Sahih, c. 4, s. 1835.
396. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 162, Buhârî, Sahih, c. 1, s. 32, Müslim, Sahih, c. 4, s. 1835.
397. Buhârî, Sahih, c. 1, s. 32, Müslim, Sahih, c. 4, s. 1835.
398. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 162, Buhârî, Sahih, c. 1, s. 1, s. 136, Müslim, Sahih, c. 4, s. 1832-1833.
399. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 180, Buhârî, Sahih, c. 5, s. 190, Müslim , Sahîh, c. 4, s. 1832, Dârimî, Sünen, c. 2, s. 216.
400. Buhârî, Sahih, c. 5, s. 190, Müslim, Sahih, c. 4, s. 1832, Taberî, Tefsîr, c. 18, s. 80.
401. Mâide: 101.