Hazret-i Ebu Bekir'in oğlu Abdurrahman, Kureyş müşrikleriyle birlikte Bedir'e gelmişti. 274 Kendisi, müşriklerin en cesaretlilerinden ve keskin ok atıcılarındandı. 275

Abdurrahman, meydana çıkıp kendisiyle çarpışacak er dileyince, Hazret-i Ebu Bekir hemen ayağa kalktı.

Peygamberimiz aleyhisselâm, ona:

" Biz, senden yararlanıyoruz! " buyurarak, onun oğlu ile çarpışmasına müsaade etmedi. 276

Hazret-i Ebu Bekir, oğlu Abdurrahman'a seslenerek:

" Ey habîs! Bana olan nisbetin nerede kaldı?! " dedi.

Abdurrahman:

" Aramızda; silahtan, uzun endamlı, hızlı koşan attan ve yolunu sapıtmış ak saçlı ihtiyarları öldüren keskin kılıçtan başka birşey kalmadı! " dedi. 277

-------------------------------------

274. Halebî, İnsânu'l-uyûn, c. 2, s. 414.

275. İbn Abdilberr, İstiâb, c. 2, s. 825, Halebî, İnsanu'l-uyûn, c. 2, s. 414.

276. İbn Abdilberr, İstiâb, c. 2, s. 824, Halebî, İnsânu'l-uyûn, c. 2, s. 414.

277. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 2, s. 291, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 3, s. 291-292.