Abdurrahman b. Avf der ki:
" Ümeyye b. Halef, 327 Mekke'de, 328 Cahiliye devrinde329 dostumdu.
İsmim de, Abdi Amr idi. 330
İslâmiyet geldiği, 331 Müslüman olduğum zaman, Abdurrahman olarak isimlendim. 332
Bizim Mekke'de bulunduğumuz sırada, o bana rastlarve:
'Ey Abdi Amr! Babanın seni isimlendirdiği bir isimden yüz mü çevirdin?! ' der, ben de kendisine:
'Evet! 333 Allah beni İslâmiyete erdirdi. Abdurrahman olarak isimlendim'334 derdim.
O da:
'Ben Rahman'ı tanımıyorum! 335 Yemâme'deki Müseylime de Rahman adıyla adlanmıştır. Ben seni bu adla çağırmam. 336
Sen aramızda bundan başka bir isim kulları ki, ben seni onunla çağırayım.
Seni ilk isminle çağırdığım zaman, bana cevap vermiyorsun. Ben de seni bilmediğim birşeyle çağıramam! ' derdi.
Gerçekten de, beni 'Ey Abdi Amr! ' diye çağırdığı zaman, ona cevap vermezdim.
Kendisine:
'Ey Ali'nin babası! Dilediğini yap! ' dedim.
Bunun üzerine, o bana:
'Sen, Abdulilâh'sın! ' dedi.
Ona:
'Evet! ' dedim.
Rastladıkça, bana 'Ey Abdulilâh! ' dediği zaman ona cevap verir ve kendisiyle konuşurdum.
Bedir gününde, ona rastladım:
Oğlu Ali b. Ümeyye'nin elinden tutmuş, duruyordu.
Ben de, savaşta ele geçirdiğim birtakım zırhları yanımda taşıyordum.
Ümeyye b. Halef, beni görünce: 337
'Ey Abdi Amr! ' diye seslendi.
Kendisine cevap vermedim.
Bunun üzerine, bana:
'Ey Abdulilâh! ' diye seslendi.
'Evet! ' dedim. 338
Ümeyye b. Halef, bana:
'Senin bende alacak birşeyin yok mudur?
Ben senin yanındaki zırhlardan daha hayırlı değil miyim?! ' dedi.
Ona:
'Evet! Öyledir! ' dedim.
Ellerimden zırhları atıp onun ve oğlunun ellerinden tuttum.
Ümeyye b. Halef:
'Doğrusu, ben bugünkü gibisini şimdiye kadar hiç görmemişimdir! 339 Sizin süte ihtiyacınız yok mudur?' dedi. 340
Ümeyye b. Halef, bu sözüyle, 'Beni kim esir ederse, ona fidye (kurtuluş akçesi) olarak bol sütlü deve veririm' demek istemişti. 341
Ben; Ümeyye b. Halef ile onun oğlu arasında, onların ellerinden tutmuş olduğum halde giderken, Ümeyye b. Halef, bana:
'Ey Abdulilâh! Sizden, 342 göğsünde deve kuşu kanadıyla alâmetlenmiş olan o adam kimdir?' diye sordu.
Ona:
'O, Hamza b. Abdulmuttalib'dir! ' dedim.
İşte, bizim başımıza bütün bu işleri getirmiş olan odur! ' dedi. 343
Vallahi, ben onlan önlerine düşüp götürüyordum ki, Bilal onu benimle birlikte gördü.
Ümeyye b. Halef Mekke'de ona İslâm'ı bırakması için işkence yapar, onu Mekke'nin güneşten kızmış kumluğuna yatırarak büyük bir kaya parçası getirip onun göğsünün üzerine konulmasını emreder, sonra da:
'Ya işte böylece devam edersin, ya da Muhammed'in dininden ayrılırsın! ' derdi.
Bilal ise, bu işkencelere karşı:
'Allah birdir! Allah birdir! [Ehad! Ehad! ] ' demekten geri durmazdı.
Bilal, onu görür görmez:
'Küfrün başı Ümeyye b. Halef ha!
O kurtulursa, ben kurtulmam! ' dedi.
Ona:
'Ey Bilal! O şimdi benim esirimdir! ' dedim.
Bilal:
'O kurtulursa, ben kurtulmam! ' dedi.
Bilal'e:
'Beni dinlemiyor musun, ey karanın oğlu! ' dedimse de, o:
'Eğer o kurtulursa, ben kurtulmam! ' dedi ve sesinin çıkabildiği kadar:
'Ey Allah'ın Ensarı! İşte, küfrün başı Ümeyye b. Halef!
O kurtulursa, ben kurtulmam! ' diyerek bağırmaya başladı.
Birden, bizi kuşattılar, bilezik gibi halka içine aldılar.
Ben ise, onu korumaya ve savunmaya çalışıyordum.
İçlerinden bir adam, kılıcını sıyırdı.
Ümeyye'nin oğlunu, ayağından vurup yere düşürdü.
Ümeyye ise, şimdiye kadar bir benzerini daha işitmediğim bir çığlık kopardı.
Ona:
'Artık sen kendini kurtar! Senin için kurtuluş yoktur! Vallahi, ben senden hiçbir şeyi gideremem! 'dedim.
Ümeyye b. Halef ile oğlunu kılıçtan geçirdiler, işlerini bitirdiler.
Allah Bilal'e rahmet etsin ki, onun yüzünden hem zırhlarım elimden gitti, hem esirlerim ! " 344
Abdurrahman b. Avf'in Ümeyye b. Halefe göstermek istediği Vefâkârlık, aralarındaki yazılı bir sözleşmeden ileri geliyordu.
Bu sözleşmeye göre:
Abdurrahman b. Avf’ın Mekke'deki mallarını ve akrabalarını korumayı Ümeyye b. Halef,
Ümeyye b. Halefin Medine'deki mallarını ve akrabalarını korumayı da Abdurrahman b. Avf üzerine almış bulunuyordu. 345
-------------------------------------
327. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 2, s. 283, Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 82, Taberî, Târih, c. 2, s. 282, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 3, s. 91, Zehebî, Megâzî, s. 39, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 3, s. 286.
328. İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 283, Taberî, c. 2, s. 282, Beyhakî, c. 3, s. 91, Zehebî s. 39, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 286.
329. Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 82.
330. İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 283, Vâkıdî, c. 1 , s. 82, Taberî, c. 2, s. 282, Beyhakî, c. 3, s. 91, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 286.
331. Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 82.
332. İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 283, Vâkıdî, c. 1 , s. 82, Taberî, c. 2, s. 282, Beyhakî, c. 3, s. 91, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 286.
333. İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 283, Taberî, c. 2, s. 282, Beyhakî, c. 3, s. 91, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s.. 286.
334. Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 3, s. 91.
335. İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 283, Taberî, c. 2, s. 282, Beyhakî, c. 3, s. 91, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 286.
336. Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 82.
337. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 2, s. 283, Taberî, Târîh, c. 2, s. 282, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 3, s. 91 , Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 3, s. 286.
338. İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 283-284, Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 83, Taberî, c. 2, s. 283, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 3, s. 91, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 286.
339. İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 284, Taberî, c. 2, s. 283, Beyhakî, c. 3, s. 91, İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 1, s. 259, Zehebî, Megâzî, s. 39, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 286.
340. İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 284, Vâkıdî, c. 1, s. 83, Taberî, c. 2, s. 283, Beyhakî, c. 3, s. 91, İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 1, s. 259, Zehebî, s. 39, Ebu’l-Fidâ, c. 3, s. 286.
341. İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 284, Zehebî, s. 39.
342. İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 284, Taberî, c. 2, s. 283, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 286.
343. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre. c. 2, s. 284, Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 83, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 127, İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 1, s. 259, Zehebî, Megâzî, s. 39, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 3, s. 286.
344. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 2, s. 284, Taberî, Târih, c. 2, s. 283, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 3, s. 91, 92, İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 1, s. 259, Zehebî, Megâzî, s. 39, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 3, s. 286.
345. Buhârî. Sahih. c. 3. s. 60.