Umeyr b. Vehb, Kureyş müşriklerinin şeytanlarından 562 ve kahramanıarındandı. 563

Kendisi Mekke'de Peygamberimiz aleyhisselamla ashabına ezâ eder dururdu. 564

Umeyr'in oğlu Vehb, Bedir'de esir edilen müşrikler arasında bulunuyordu. 565

Umeyr b. Vehb Bedir'de karnından kılıçla yaralanarak ölüler arasına düşmüş, ölmüş sanılarak bırakılmıştı.

Gecenin serinliği çökünce ayılmış, ölüler arasından çıkıp Mekke'ye dönmüş ve yarası iyileşmişti. 566

Umeyr b. Vehb, Hicr'de Safvan b. Ümeyye ile oturup Bedir'de kuyuya atılanları ve uğradıkları musibetleri anlatınca, 567 Safvan b. Ümeyye:

" Vallahi, onlardan sonra, yaşamakta hayır yoktur! 568

Bedir'de ölenlerden sonra yaşamanın, Allah belâsını versin! " dedi. 569

Umeyr b. Vehb:

" Vallahi doğru söyledin!

Vallahi eğer üzerimde olan ve ödeyecek karşılığı da bulunmayan borçla, benden sonra açlıktan ölmelerinden korktuğum çoluk çocuk olmasaydı, muhakkak gider, Muhammed'i öldürürdüm! 570

Hem benim için, onların kabul edecekleri571 bir mazeret, bahane de vardır: 572 Oğlum onların ellerinde esirdir. 573 'Şu esir olan oğluma geldim' derim. 574

Haber aldığıma göre; o çarşılarda da dolaşırmış" dedi. 575

Umeyr'in bu sözleri Salvan b. Ümeyye'yi sevindirdi576 ve ona:

" Senin borcun bana aittir. Senin adına, onu ben öderim!

Çoluk çocuğuna da, kendi çoluk çocuğumla birlikte, sağ oldukları müddetçe bakar, geçimliklerini en geniş şekilde sağlarım! 577

Mekke'de çoluk çocuğunu benden daha geniş geçindiren bir kimse bulunmadığını sen de bilirsin! " dedi.

Umeyr b. Vehb:

" Ey Ebu Vehb! Biliyorum bunu! 578 Sen benim işimi de, kendi işini de gizli tut! " dedi.

Safvan b. Ümeyye:

" Öyle yapan m! " dedi.

Umeyr, kılıcının keskinleştirilmesini ve zehirlenmesini emretti. 579

Safvan b. Ümeyye, Umeyr'in hayvanını ve yolluğunu hazırlattı. 580

Umeyr, Salvan'a:

" Medine'ye varıncaya kadar, haberimi gizli tut, hiç anma! " dedi.

Umeyr b. Vehb, Medine'ye gelip, Mescidin kapısında devesini ıhdırdı ve bağladı.

Kılıcını kuşandı. 581

Hazret-i Ömer, Müslümanlardan bazılarıyla birlikte Bedir gününden bahsediyorlar, Allah'ın kendilerine olan ikramlarını ve düşmanlarına gösterdiklerini konuşuyorlardı.

O sırada, Hazret-i Ömer Umeyr b. Vehb'i Mescidin kapısı önünde, hayvanını ıhdırmış, kılıcını kuşanmış görünce:

" Bu köpek, Allah düşmanı Umeyr b. Vehb'dir!

Vallahi, ancak şer için gelmiştir!

Aramızı bozan, Bedir gününde de Kureyşliler için sayımızı tahminleyen o değil miydi?" dedikten sonra, Peygamberimiz aleyhisselamın yanına girdi ve:

" Ey Allah'ın Peygamberi! Şu Allah düşmanı Umeyr b. Vehb, kılıcını kuşanmış olarak gelmiş! ?" dedi.

Peygamberimiz aleyhisselam:

" Onu benim yanıma gönder! " buyurdu.

Hazret-i Ömer geri geldi. Onun boynundaki kılıcının kayışını sımsıkı tutup göğsünde topladı. Ensardan, yanında bulunan zâtlara da:

" Resûlullah aleyhisselamın yanına giriniz, yanında oturunuz ve kendisini bu habîsten koruyunuz!

Çünkü, o güvenilir bir kimse değildir! " dedikten sonra, onu Peygamberimiz aleyhisselamın yanına soktu.

Peygamberimiz aleyhisselam Hazret-i Ömer'in Umeyr b. Vehb'in kılıcının kayışını sımsıkı tuttuğunu görünce, ona:

" Ey Ömer! Onu serbest bırak!

Sen de ey Umeyr! Bana yaklaş! " buyurdu.

Umeyr b. Vehb, Peygamberimiz aleyhisselama yaklaşıp:

" Sabahınız hayrola! " diyerek Cahiliye devri selamı ile selam verdi.

Peygamberimiz aleyhisselam:

" Ey Umeyr! Allah bize senin selamlaşmandan daha hayırlı bir selamlaşmayı, Cennetliklerin selamlaşmasıyla selamlaşmayı ikram etmiştir! " buyurdu.

Umeyr:

" Vallahi, ey Muhammed! Ben bu selamlaşmayı yeni işitiyorum! " dedi.

Peygamberimiz aleyhisselam, ona:

" Ey Umeyr! Seni buraya getiren nedir?" diye sordu.

Umeyr:

" Şu elinizde bulunan esir oğlum için geldim! 582 Onun hakkında ihsanda bulununuz! " dedi. 583

Peygamberimiz aleyhisselam:

" Öyle ise, şu boynunda asılı kılıcın işi ne?! " diye sordu.

Umeyr:

" Allah kılıçların belâsını versin! Onlar bize ne sağladı, ne işimize yaradı ki?" dedi. 584

Peygamberimiz aleyhisselam, Umeyr b. Vehb'e:

" Bana doğru söyle: Sen buraya ne için geldin?" diye tekrar sordu.

Umeyr:

" Ben bundan başka birşey için gelmedim!

Ancak, esir oğlumun işi için geldim! " dedi. 585

Peygamberimiz aleyhisselam, ona:

" Senin Hicr'de Safvan b. Ümeyye'ye koştuğun şart ne idi?" diye sorunca, Umeyr korktu ve:

" Ben ona ne şart koşmuşum da?! " dedi. 586

Peygamberimiz aleyhisselam:

" Evet! Sen ve Safvan b. Ümeyye Hicr'de oturdunuz! Kureyş'ten, kuyuya atılan ölüleri andınız. Sonra da, sen:

'Eğer üzerimde borç olmasa, yanımda da geçindirilecek çoluk çocuk bulunmasa, muhakkak çıkar gider, Muhammed'i öldürürdüm! ' dedin.

Safvan da, beni öldürmene karşılık, senin borcunu ödemeyi ve çoluk çocuğunu geçindirmeyi üzerine aldı!

Allah ise, yapacağın işle senin arana girdi, gerildi! " buyurdu. 587

Umeyr:

" Sana bunu kim haber verdi?!

Vallahi, yanımızda bir üçüncü kişi bulunmamıştı ! ?588

Bu söz, senin dediğin gibi, benim aramla Safvan'ın arasında idi.

Buna, benden ve ondan başka hiç kimse vâkıf değildi.

Buraya gelinceye kadar geçireceğim geceleri de gizli tutup benden hiç söz etmemesini de Safvan'a emretmiştim" dedi. 589

Peygamberimiz aleyhisselam:

" Bunu bana Cebrail haber verdi! " buyurdu. 590

Bunun üzerine, Umeyr b. Vehb:

" Ben şehadet ederim ki; sen, muhakkak Allah'ın resûlüsün591 ve doğrusun! 592

Yâ Rasûlallah! Biz, göğün haberinden, bize getirmiş olduğun şeylerde ve sana inen vahiyde seni yalanlardık.

Bu işte, benden ve Safvan'dan başka kimse yoktu.

Vallahi, bu haberi sana ancak Allah getirmiştir!

Beni İslâmiyete hidayet eden ve işte şu yere sevkeden Allah'a hamd olsun! " dedikben sonra, hak şehadetiyle şehadet getirdi: 593

" Ben şehadet ederim ki; Allah'tan başka ilah yoktur! 594

Ve yine şehadet ederim ki; Muhammed, Allah'ın kulu ve resûlüdür! " dedi. 595

Bunun üzerine, Peygamberimiz aleyhisselam:

" Kardeşinize, dinini iyice öğretiniz! 596

Kendisine Kur'ân da okuyunuz, 597 öğretiniz! 598

Onun esirini de serbest bırakınız! " buyurdu.

Buyruğu yerine getirildi.

Umeyr b. Vehb:

" Yâ Rasûlallah! Ben, Allah'ın nurunu söndürmeye çalışan ve dinindeki kimselere şiddetle işkence yapan birisi idim.

Ben şimdi istiyorum ki; bana izin veresin de, Mekke'ye gidip Mekkeli müşrikleri Allah'a, Resûlullaha ve İslâmiyete davet edeyim! Umulur ki, Allah onlara hidayet eder. Hidayet nasip olmayanlara da, daha önce senin ashabına dinleri hususunda yaptığım gibi işkence yapayım" dedi.

Peygamberimiz aleyhisselam da, ona izin verdi.

Umeyr b. Vehb, Medine'ye doğru yola çıktığı zaman, Safvan b. Ümeyye Mekkeli müşriklere:

" Birkaç gün içinde, gelecek olan haberle müjdeleneceksiniz. O, size, Bedir vak'asının acısını unutturacaktır! " der, gelen kafilelerden haber sorar dururdu.

Nihayet, gelen bir süvari, ona Umeyr'in Müslüman olduğunu haber verdi!

Safvan da, Umeyr ile hiç konuşmamaya ve kendisine hiçbir iyilik ve yardımda bulunmamaya yemin etti.

Umeyr ise, Mekke'ye gelince, halkı İslâmiyete davet etmeye koyuldu.

Kendisine karşı koyanlara şiddetle işkence yaptı.

Umeyr'in sayesinde birçok insan Müslüman oldu. 599

Allah ondan razı olsun!

Umeyr b. Vehb, bir gün Kabe'nin yanında Salvan b. Ümeyye ile karşılaşıp, ona:

" Sen büyüklerimizden birisin! Bizim taşlara taptığımızı ve onlar için kurbanlar kestiğimizi görmüyor musun?! Din mi bu?!

Ben şehadet ederim ki; Allahtan başka ilah yoktur! Muhammed de, Allah'ın kulu ve resûlüdür! " dedi.

Safvan ona bir kelime ile bile cevap vermedi, sustu. 600

-------------------------------------

562. İbn İshak. İbn Hişam, Sîre. c. 2, s. 316, Taberî, Târîh, c. 2, s. 293, Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c. 2, s. 479, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 3, s. 149, İbn Abdilberr, İstiâb, c. 3, s. 1221, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 135, Zehebî, Megâzî, s. 49, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 3, s. 313.

563. İbn Abdilberr, İstiâb, c. 3, s. 1221, İbn Esîr, Usdu'l-gâbe, c. 4, s. 300.

564. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 2, s. 316, Taberî, Târih, c. 2, s. 293, Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c. 2, s. 479, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 3, s. 149, İbn Abcliltoerr, İstiâb, c. 3, s. 1221, İbn Esir, Kâmil, c. 2, s. 135, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 3, s. 313.

565. İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 316, Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 199, Taberî, Târîh, c. 2, s. 293, Ebu Nuaym, c. 2, s. 479, Beyhakî, c. 3, s. 149, İbn Abdilberr, c. 3, s. 1221, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 135, Zehebî, Megâzî, s. 49, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 313.

566. İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 4, s. 200.

567. İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 316, Taberî, c. 2, s. 293, Ebu Nuaym, c. 2, s. 479, Zehebî, Megâzî, s. 49, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 3, s. 313.

568. İbn İshak, İbn Hişam , c. 2, s. 316, Taberî, c. 2, s. 293, Ebu Nuaym, c. 2, s. 479-480, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 135, Zehebî, Megâzî, s. 49, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 313.

569. Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 125, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 3, s. 147, İbn Hacer, el-İsâbe, c. 3, s. 36.

570. İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 316, Taberî, c. 2, s. 293, Ebu Nuaym, c. 2, s. 480, İbn Esîr, c. 2, s. 135, Zehebî, s. 49, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 313.

571. İbn İshak. İbn Hişam, Sîre, c. 2, s. 316, Taberî, Târîh, c. 2, s. 293, Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c. 2, s. 480.

572. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 2, s. 316, Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 125, Taberî, Târîh, c. 2, s. 293, Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve , c. 2, s. 480, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 2, s. 147, Zehebî, Megâzî, s. 49, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 3, s. 313.

573. İbn İshak. İbn Hişam, c. 2, s. 316, Taberî, c. 2, s. 293, Ebu Nuaym, c. 2, s. 480, Zehebî, s. 49, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 313.

574. Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 125, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 2, s. 147, İbn Hacer, el-İsâbe, c. 3, s. 36.

575. Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 125, Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 304.

576. Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 125, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 3, s. 147, İbn Hacer, el-İsâbe, c. 3, s. 36.

577. İbn İshak, İbn Hişam , Sîre, c. 2, s. 316, Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 1256, Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c. 2, s. 480, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 3, s. 313.

578. Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 125.

579. İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 316, Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 125, Taberî, c. 2, s. 293, Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c. 2, s. 480, Zehebî, Megâzî, s. 49, Ebu’l-Fidâ, c. 3, s. 313.

580. Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 3, s. 147, İbn Hacer, el-İsâbe, c. 3, s. 36.

581. Vâkıdî, Megâzî, c.1, s. 125, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 3, s. 147, İbn Hacer, el-İsâbe, c. 3, s. 36.

582. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 2, s. 317, Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 126, Taberî, Târîh, c. 2, s. 293, Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve , c. 2, s. 480, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 3, s. 147, 148, İbn Seyyid, Uyûnu’l-eser, c. 1, s. 270, Zehebî, Megâzî, s. 49, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 3, s. 313.

583. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 2, s. 317, Taberî, Târîh, c. 2, s. 294, Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c. 2, s. 481, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 3, s. 313.

584. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 2, s. 317, Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 126, Taberî, Târîh, c. 2, s. 294, Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c. 2, s. 481, İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 1, s. 270, Zehebî, Megâzî, s. 49, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 3, s. 313.

585. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 2, s. 317, Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 126, Taberî, Târîh, c. 2, s. 294, Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c. 2, s. 481, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 3, s. 148, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 135, İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 1, s. 270, Zehebî, Megâzî, s. 49, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 3, s. 313.

586. Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 126, İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 4, s. 200, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 3, s. 148.

587. İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 317, Vâkıdî, c. 1, s. 126, Taberî, c. 2, s. 294, Ebu Nuaym, c. 2, s. 481, Beyhakî, c. 3, s. 148, İbn Seyyid, c. 1, s. 270, Zehebî, s. 49, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 313.

588. İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 4, s. 201.

589. Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 127.

590. İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 4, s. 201.

591. İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 317, Vâkıdî, c. 1, s. 126, İbn Sa'd, c. 4, s. 201, Taberî, c. 2, s. 294, Ebu Nuaym, c. 2, s. 481 , Beyhakî, c. 3, s. 148, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 136, İbn Seyyid, c. 1 , s. 270, Zehebî, s. 49, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 313.

592. Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 126.

593. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 2, s. 317-318, Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 126-127, Taberî, Târîh, c. 2, s. 294, Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c. 2, s. 481, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 3, s. 149, İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 1, s. 270, Ebu’l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 3, s. 314.

594. Vâkıdî, Megâzî, c. 1 , s. 126, İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 4, s. 201, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 3, s. 148, Zehebî, Megâzî, s. 49.

595. İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 4, s. 201.

596. İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 318, Taberî, c. 2, s. 294, Ebu Nuaym, c. 2, s. 481, Beyhakî, c. 3, s. 149, İbn Esîr, c. 2, s. 136, Zehebî, s. 50, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 314.

597. İbn İshak. İbn Hişam, c. 2, s. 317, Taberî, c. 2, s. 294, Ebu Nuaym, c. 2, s. 481, Beyhakî, c. 3, s. 149, Zehebî s. 50.

598. Vâkıdî, c. 1, s. 127, Taberî, c. 2, s. 294, Beyhakî, c. 3, s. 149, İbn Esîr, c. 2, s. 136, İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 1, s. 270, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 314.

599. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 2, s. 318, Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 127, Taberî, Târîh, c. 2, s. 294, Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c. 2, s. 481, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 3, s. 149, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 136, İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 1, s. 270, Zehebî, Megâzî, s. 50 Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 3, s. 314.

600. Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 127-128, Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1 , s. 305.