Enes b. Malik der ki:

" Günlerce sonra, Peygamber aleyhisselam, beni yanına çağırıp:

'Ey Enes! Git, bana Ebu Bekri's-Sıddık'ı, Ömer b. Hattab'ı, Osman b. Affan'ı, Abdurrahman b. Avf'ı, Sa'd b. Ebi Vakkas'ı, Talhayı, Zübeyr'i ve Ensardan bir hayli sayıda Ensarı benim yanıma çağır! ' buyurdu.

Ben de gidip onları çağırdım.

Onlar Peygamber aleyhisselamın yanında toplandıkları zaman, Peygamber aleyhisselam:

'Hamd olsun Allah'a ki, verdiği nimetlerle övülen O'dur!

Kuvvet ve kudretinden dolayı kendisine ibadet edilen O'dur!

Mülk ve saltanatından dolayı kendisine boyun eğilen O'dur!

Azabından korkulan, yanındaki nimetleri umulan O'dur!

Yerde ve göklerde hükmünü yürüten O'dur!

Kudretiyle halkı yaratan, hikmetiyle mümtaz kılan, izzetiyle sağlamlaştırman O'dur!

Gönderdiği dini ve Peygamberi Muhammed'le halkı şereflendiren O'dur!

Yüce Allah karşılıklı hısımlıkla nesebleri birbirine katmayı emir buyurmuş, Tarz kılmış ve bununla günahları ortadan kaldırmıştır.

Yüce Allah kazanın kadere göre, kaderin de kazaya göre cereyanını emir buyurmuştur.

Her kaderin eceli, her ecelin de Kitab'da yeri vardır.

Yemhullâhü mâ yeşâu ve yusbitu ve indehû ummu'l-kitâb [Ra'd: 39= Allah ne dilerse (onu yapar. Bazısını) imha eder (vücûda getirmez, bazısını da) vücuda getirir. Ana Kitab (Levh-i Mahfuz) O'nun nezdindedir].

Yüce Allah, Hatice'nin kızı Fatma'yı Ebu Talib'in oğlu Ali'ye nikahlamamı bana emir buyurdu.

Sizler şahit olunuz: Fâtıma'yı 400 miskal gümüş mehirle Ali'ye nikahladım' buyurdu.

Sonra da, bir tabak hurma koruğu, çağlası getirtip önümüze koydurdu ve kapıştırdı.

Fâtıma ile Ali hakkında da:

'Allah sizin dağınık işlerinizi toplasın! Nikâhınızı mübarek kılsın! İkinizden güzel ve pek çok nesil çıkarsın! 290 Allah'ım! Bu evliliği ikisi hakkında da mübarek kıl! ' diyerek dua etti." 291

-------------------------------------

290. Muhibbüt-Taberî, Rıyâdun-nadrâ, c. 2, s. 241 -242, Kastalânî, Mevahibü’l-Ledünniye, c. 1, s. 116-117, Zürkânî, Mevâhibü’l-ledünniye Şerhi, c. 2, s. 5-6.

291. İbn Esîr, Usdu'l-gâbe, c. 7, s. 222, Diyarbekrî, Târîhu'l-hamîs, c. 1, s. 411, Zürkânî, Mevâhibü'l-ledünniye Şerhi, c. 2, s. 7.