Hudeybiye Seferi (Hicrî 6. yıl, Zilka'de)
Seferin Tarihi, Mevkii, İsmi ve Sebebi
Sefer, Hicretin 6. yılında Zilkade ayında vuku bulmuş, 1 Peygamberimiz aleyhisselam, Zilkade ayının başında, Pazartesi günü, devesi Kasvâ'ya binip Müslümanlarla birlikte yola çıkmıştır. 2
Hudeybiye; ne büyük, ne de küçük, orta büyüklükte bir köy olup, altında Peygamberimiz aleyhisselama bey'at edilen ağaçtan* dolayı Şecere Mescidi diye anılan mescidin yanındaki kuyunun ismini almıştır.
Hudeybiye ile Mekke arası bir merhaleliktir. Medine ile arası ise dokuz merhaleliktir.
Hudeybiye'nin bir kısmı Harem, bir kısmı da Hıll'dir, yani Harem dışıdır.
Hudeybiye'nin Harem dışı kalan yerleri Beytullah'a daha uzaktır. 3
Peygamberimiz aleyhisselam; bir gece rüyasında ashabıyla birlikte korkusuzca girip Beytullah'ı (Kabe'yi) tavaf ettiklerini, ashabdan bazılarının saçlarını kazuttıklarını. bazılarınında saaçlarını kısalttıklarını görmüştü. 4
Peygamberimiz aleyhisselam. rüyasını ashabına:
" Ben rüyada gördüm ki; siz muhakkak Mescid-i Haram'a gireceksiniz, başlarınızı kazıtacak, saçlarınızı kısalttıracaksınız! " diyerek haber verdi. 5
Peygamberimiz aleyhisselam, gördüğü bu rüya üzerine, umreye, Kabe'yi tavaf ve ziyaret etmeye niyeti endi. 6
Ashab çok sevindiler. Hemen o yıl Mekke'ye gireceklerini sandılar ve umdular. 7
Peygamberimiz aleyhisselamın bu rüyası, Kur'ân-ı Kerîm'de şöyle açıklanır
" Andolsun ki; Allah, Resûlünün gördüğü rüyanın hak ve gerçek olduğunu doğrulamıştır.
İnşaallah, hepiniz, emniyet içinde, kiminiz başlarınızı kazıtarak, kiminiz de saçlarınızı kısaltarak, Mescid-i Haram'a korkusuzca muhakkak gireceksiniz..." 8
Bunun üzerine, Peygamberimiz aleyhisselam, umre için hazırlanmalarını ashabından bazılarını söyledi.
Onlar da, yola çıkmak üzere, hemen hazırlandılar.
-------------------------------------
1. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 321, Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 5, İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 2, s. 95, Belâzurî, Ensâb, c. 1, s. 349, Taberî, Târih, c. 3, s. 71 İbn Hazm, Cevâmiu's-Sîre, s. 207, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 4, s. 91, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 200.
2. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 573, İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 2, s. 95.
* Sakız ağacından veya dikenli ağaçtan (Zürkânî, Mevâhibü'l-ledünniye Şerhi, c. 2, s. 216).
3. Yâküt, c. 2, s. 229.
4. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 336, Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 572, Taberî, Tefsîr, c. 26, s. 107.
5. Taberî, Tefsîr, c. 26, s. 107.
6. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 321, Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 573, İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 2, s. 95, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 323.
7. Zemahşerî, Keşşaf, c. 3, s. 549, Nesefî, Medârik, c. 4, s. 163.
8. Feth: 27.