Gatafanlar, Hayfâ'daki halklarına gelip kavuştukları zaman, onları eskiden oldukları durumda buldular ve onlara:
" Sizi herhangi bir sürükleyici oldu mu?" diye sordular.
" Hayır! Vallahi, biz sizin ganimet alıp getirdiğinizi sanmıştık.
Halbuki, yanınızda ne bir ganimet, ne de bir hayır görüyoruz! ?" dediler.
Uyuyne b. Hısn, adamlarına:
" Vallahi, bu, Muhammed ve ashabının aldatmalarındandır!
Vallahi, biz aldatıldık! " dedi.
Haris b. Avf:
" Siz hangi şeyle aldatıldınız?" diye sordu.
Uyeyne b. Hısn:
" Natat kalesinde iken, gecenin ilk üçte biri sıralarında, bir bağırıcının:
'Hayfâ'daki ev halkınız! Ev halkınız! Ne dere kaldı, ne mal! ' diyerek üç kere bağırdığını işittik.
Sesin gökten mi, yoksa yerden mi geldiğini anlayamadık! " dedi.
Haris b. Avf:
" Ey Uyeyne! Vallahi, sağlığında bundan yararlanabilirsin!
Vallahi, işitmiş olduğun ses, gökten gelmiştir!
Vallahi, Muhammed herkesi yenecek; dağların başında olanlara bile, dilerse, erişecektir! " dedi.
Uyeyne b. Hısn, ev halkının yanında birkaç gün oturduktan sonra, adamlarını Yahudilerin yardımına gitmek için yanına çağırdı.
Haris b. Avf, gelip:
" Ey Uyeyne! Sen beni dinle de, evinde otur! Yahudilere yardımı bırak!
Bununla birlikte, sanıyorum ki; Hayber'e döndüğünde, Muhammed orayı fethetmiş, ele geçirmiş bulunacaktır!
Senin bu tutum ve davranışınla, hakkında iyi davranılacağından emin değilim! " dedi.
Uyeyne, Hâris'in sözlerini kabulden kaçındı ve:
" Ben müttefiklerimi hiçbir şey için geri bırakmam! " dedi. 171
-------------------------------------
171. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 652.