Peygamberimiz aleyhisselam, mücahidlere yol azığı olmak üzere bir dağarcık dolusu hurma verdi. 100
Yola devam edildiği sırada azık tükenmeye başlayınca, Ebu Ubeyde b. Cerrah, askerlere, yanlarında ne kadar azık varsa getirmelerini emretti.
Getirilen azıkları bir iki kapta topladı. 101
Onları mücahidlere her gün, azar azar, 102 o da tükenmeye yüz tutunca, birer birer dağıtmaya başladı. 103
Mücahidler her gün aldıkları birer hurmayı küçük çocuğun emişi gibi emiyor, sonra da üzerlerine su içiyorlar, bu da onlara geceye kadar günlük gıdalarının yerine geçiyordu. 104
Sonra, bir tek hurma da bölüştürülmeye başlandı. 105
Nihayet, o da bitti. 106 Onun yokluğunun da acısını çektiler. 107
Abdullah b. Âmir'in bildirdiğine göre; babası Âmir b. Rebia:
" Yavrucuğum! " demiş, " Resûlullah aleyhisselam bizi askerî bir birlik içinde göndermişti.
Bizim bir dağarcık hurmadan başka azığımız da yoktu.
Kumandanımız, bu hurmaları aramızda birer avuç birer avuç bölüştürüyordu. Sonra, birer birer bölüştürür oldu! "
Abdullah b. Âmir:
" Babacığım! Bir tek hurmanın size ne yararı olabilir?" deyince, Âmir b. Rebia:
" Böyle söyleme yavrucuğum! Tükendikten sonra, ona da ihtiyaç duyduk! " demiştir. 108
-------------------------------------
100. İbn İshak. İbn Hişam, c. 4, s. 281, İbn Sa'd, c. 3, s. 411, Müslim, Sahih, c. 3, s. 1535, Taberî, Târih, c. 3, s. 105, Beyhakî, Delâilü’n-nübüvve, c. 4, s. 407, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 232, Zehebî, Megâzî, s. 433, Ebu’l -Fidâ, el -Bidâye ve'n-nihâye, c. 4, s. 276.
101 Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 306, Buhârî, Sahih, c. 5, s. 114, Müslim, Sahih, c. 3 s. 1537.
102. Buhârî, Sahih, c. 5, s. 114.
103. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 306, Buhârî, Sahih, c. 5, s. 114, Müslim, c. 3, s. 1537.
104. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 311 , Müslim, Sahih, c. 3, s. 1535.
105. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 774.
106. İbn İshak. İbn Hişam, c. 4, s. 281, İbn Sa'd, c. 3, s. 311.
107. Vâkıdî, c. 2, s. 774, İbn Sa'd, c. 3, s. 411 , Ahmed b. Hanbel, c. 3, s. 306, Buhârî, c. 5 s. 114.
108. Ahmed b. Hanbel, c. 3, s. 446, Ebu Nuaym, Hilyetü'l-evliya, c. 1, s. 179.