İSLÂM TARİHİ / MEDİNE DEVRİ |
| |
Mücahidlerden Kays b. Sa'd b. Ubâde'nin Borçla Develer Satın Alarak Mücahidleri Doyuruşu |
Mücahidler açlıktan sıkışık duruma düşünce, Kays b. Sa'd b. Ubâde:
" Benden deve karşılığında hurma satın alacak kim var ki, kendisi şuradaki develerinden bana versin de, ben ona Medine'de hurma vereyim?" dedi. 114
Hazret-i Ömer:
" Ne kadar şaşılır şu gence ki, kendisinin hiçbir malı yok iken, başkasının malı üzerinde tasarrufa ve ihsana yeltenmektedir?! " dedi.
Kays b. Sa'd, Cüheynelerden bir adam buldu. 115 Adam, sahil halkındandı. 116 Kays, ona:
" Bana deve sat! Bedelini Medine'de sana yüklerle hurma vererek ödeyeyim! " dedi. 117
Cühenî:
" Ben bu alışverişi yaparım, 118 ama vallahi ben seni hiç tanımıyorum. Sen kimsin?" dedi.
Kays:
" Ben Kays b. Sa'd b. Ubâde b. Düleym'im" dedi.
Cühenî:
" Sen bana nesebini, Sa'd b. Ubâde'nin oğlu olduğunu ne diye önceden bildirmedin.
Yesrib halkının ulusu olan o Sa'd'la aramızda dostluk, kardeşlik vardır! " dedi.
Bunun üzerine, Kays her deveye iki vesk (deve yükü) hurma vermek üzere beş deve satın aldı.
Cühenî, hurmaların Düleym hanedanına ait depolanmış kuru hurmalardan olmasını şart koştu.
Kays:
" Olur! " dedi. 119
Cühenî:
" Sen bunları kabul ettiğine ve yerine getireceğine dair, bana şahit de göster! " dedi.
Kays'ın yanında, Ensardan ve Muhacirlerden bazı zâtlar vardı. Hazret-i Ömer, onların arasında bulunuyordu.
Kays:
" Bunlardan, istediğini şahit tut! " dedi.
Hazret-i Ömer:
" Ben bu muameleye şahit olmam! Çünkü, bunun ne ödeme gücü, ne de malı vardır. Mal ancak babasına aittir" dedi.
Cühenî:
" Vallahi, Sa'd b. Ubâde, oğlunun taahhüt ettiği on deve yükü hurma hakkında herhalde bana karşı ahdini yerine getirmezlik etmez! 120 Ben, karşımdakinde güzel bir yüz ve şerefli işler görüyorum! " dedi. 121
Hazret-i Ömer ile Kays arasında ileri geri sözler söylendi. Kays, Hazret-i Ömer'e karşı, sert ve ağır konuştu.
Kays, Cühenî'den aldığı develerden, üç yerde üç gün kesip, etini askerlere dağıttı.
Dördüncü gün, yine, develerden kesip etini askerlere dağıtmak istediği zaman, kumandan Ebu Ubeyde b. Cerrah, Hazret-i Ömer'le birlikte Kays'ın yanına varıp:
" Artık bunları kesmemeni sana tavsiye ederim. Senin ödeyecek şahsî bir malın bulunmadığına göre, sen taahhüdünü yerine getirmemek mi istiyorsun?! " dedi.
Kays b. Sa'd:
" Ey Ebu Ubeyde! Babam Ebu Sabit halkın borcunu öder, yorulanların yük ve ağırlıklarını taşır, açlık zamanlarında yemekler yedirir dururken, Allah yolunda cihada çıkmış bir cemaat için borçlanılmış olan on deve yükü hurmayı ödemeyeceğini mi sanırsın?! " dedi. 122
Ebu Ubeyde b. Cerrah yumuşayıp onu kendi haline bırakmak üzere iken, Hazret-i Ömer
" Onun üzerine düş! Develeri kesmekten vazgeçir! " dedi.
Ebu Ubeyde b. Cerrah ısrar edince, Kays da kalan develeri kesmekten vazgeçti. 123 Kays b. Sa'd'ın Cühenîden aldığı develerin beş değil, daha çok olduğu anlaşılmaktadır. 124 Çünkü, üç defada üçerden dokuz deve kesildiğine ve kesim işi dördüncüde durdurulduğuna 125 ve Kays da Medine'ye iki deve ile döndüğüne göre, Cühenîden satın alınmış olan develerin onbir olması gerekmektedir. 126
-------------------------------------
114. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 775, İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 2, s. 159, Halebî, İnsânu'l-uyûn, c. 3, s. 201.
115. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 775, İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 2, s. 159.
116. Halebî, İnsânu'l-uyûn, c. 3, s. 201.
117. Vâkıdî, c. 2, s. 775, İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 2, s. 159.
118. Halebî, İnsânu'l-uyûn, c. 3, s. 201.
119. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 775, İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 2, s. 159.
120. Vâkıdî, c. 2, s. 775, İbn Seyyid, c. 2, s. 159, Halebî, İnsânu'l-uyûn, c. 3, s. 201 , 202.
121. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 775.
122. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 775, 776, İbn Seyyid, c. 2, s. 159, Halebî, c. 3, s. 202, Zürkânî, Mevâhibü'l-ledünniye Şerhi, c. 2, s. 282.
123. Vâkıdî, c. 2, s. 776, İbn Seyyid, c. 2, s. 159, Zürkânî, Mevâhib Şerhi, c. 2, s. 282.
124. Zürkânî, Mevâhibü'l-ledünniye Şeridi, c. 2, s. 282, 283.
125. Buhârî, Sahîh, c. 5, s. 114, Müslim, Sahîh, c. 3, s. 1536, Zehebî, Megâzî, s. 432, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 4, s. 276, İbn Kayyım, Zâdu'l-mead, c. 2, s. 176.
126. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 776.