Peygamberimiz aleyhisselam; Hazret-i Ali ile Zübeyr b. Avvam ve Mikdad b. Esved'e: *
" Acele gidiniz! Hâh bahçesine vardığınızda, orada, hayvan üzerinde giden ve yanında bir mektup bulunan bir kadın bulacaksınız!
Mektubu ondan alınız ve bana getiriniz! 299 Kendisini serbest bırakınız! 300
Mektubu vermek istemezse, boynunu vurunuz! " buyurdu. 301
Hazret-i Ali ve arkadaşları, atlarını koştura koştura Hâh bahçesine varıp kavuştular. Orada, yolcu bir kadına rastladılar. 302
Peygamberimiz aleyhisselam; Hazret-i Ali ve arkadaşlarına, devesinin üzerinde giden bir kadının Hâtıb b. Ebi Beltea tarafından müşriklere yazılan ve Resûlullahın kendilerine doğru gelmekte olduğunu haber veren bir sahifeyi yanında taşıdığını haber vermişti.
Hazret-i Ali ve arkadaşları, kadına:
" Yanında götürmekte olduğun mektup nerede?" diye sordular. 303
Kadın:
" Benim yanımda mektup falan yok! " dedi. 304
Bunun üzerine, kadının devesini ıhdırdılar. 305 Kadını devenin üzerinden indirdiler. Eşyasını aradılar. Mektup olarak hiçbir şey bulamadılar. 306
Kadın yemin ederek inkârda bulununca, geri dönecek oldular. 307
Hazret-i Ali:
" Allah'a yemin ederim ki; ne Resûlullah aleyhisselam yanılır, ne de biz yanılırız!
Sen bu mektubu bize ya kendiliğinden çıkarırsın, ya da seni soyar, ararız! " dedi. 308
Kadın:
" Siz Müslüman değil misiniz?! (Bunu bana nasıl yaparsınız?)" dedi. 309
Hazret-i Ali:
" Elbette Müslümanız! Resûlullah aleyhisselam bize senin yanında mektup bulunduğunu söyledi" dedi, 310 kılıcını sıyırdı ve:
" Ya mektubu çıkarırsın, ya da kılıcı tepene indiririm! " dedi. 311
Kadın, işin sıkı tutulduğunu görünce, Hazret-i Ali'ye:
" Yüzünü benden başka yana çevir! " dedi.
Hazret-i Ali yüzünü başka tarafa çevirince, kadın örgülü saçlarını çözdü, mektubu çıkarıp Hazret-i Ali'ye verdi. 312
Mektubu Peygamberimiz aleyhisselama getirdiler.
Mektubun müşriklerden bazı kişilere Hâtıb b. Ebi Beltea tarafından yazılıp gönderilmiş ve içinde Peygamber aleyhisselamın savaş işinin onlara bildirilmiş olduğu görüldü. 313
" Yâ Rasûlallah! Hâtıb, Allah'a, Resûlullaha ve mü'minlere hainlik etmiştir! ?" dediler. 314
Peygamberimiz aleyhisselam haber saldı, Hâtb'ı yanına çağırttı. 315
Hâtıb gelince, mektup kendisine okundu.
Peygamberimiz aleyhisselam, ona:
" Bunu sen mi yazdın?" diye sordu.
Hâtıb:
" Evet! " dedi. 316
Peygamberimiz aleyhisselam:
" Ey Hâtıb! Bu ne biçim iş?! 317 Sen bunu ne için yaptın?! " diye sordu. 318
Hâtıb:
" Yâ Rasûlallah! Bu hususta hakkımda hüküm vermekte acele etme!
Ben, Kureyşîler içinde, yanaşma bir kişiyim. Asıl Kureyşîlerden değilim.
Senin yanındaki Muhacirlerin Mekke'de ailelerini ve mallarını koruyacak akrabaları var. 319
Ben ise, Kureyş cemaati içinde ne soyu, ne de kabilesi olmayan bir kişiyim.
Üstelik, çoluk çocuklarım da onların aralarında bulunuyor. 320
Ben bunu onlara bir iyilik edeyim, kendilerini minnet altında bırakayım da oradaki ev halkımı korusunlar diye yaptım.
Yoksa, bunu küfre saptığım veya dinimden döndüğüm veya İslâmiyetten sonra küfre rıza gösterdiğim için yapmış değilim ! 321
Yâ Rasûlallah! Vallahi, ben Allah'a ve Allah'ın Resûlüne iman etmişim ve dinimi de asla değiştirmemişimdir! 322
Ben, Müslüman olduğumdan beri, Allah hakkında hiçbir şüpheye düşmemiş, 323 küfür yoluna sapmamışımdır!
Müşriklerden ayrıldığımdan beri, kendilerine hiçbir sevgi de beslememi simdir.
Fakat, ev halkım hakkında endişe duyduğum için, onların yanında bir iyiliğimi bulundurmak istedim.
İyi biliyorum ki; Yüce Allah'ın onlara indireceği azap karşısında benim bu mektubum kendilerine hiçbir yarar sağlamayacak, gelebilecek azaptan onları kurtarmayacaktır. 324
Yâ Rasûlallah! Ben, bu iyiliği, çoluk çocuğumla malıma onlardan gelebilecek zararlardan Allah belki korur diye yapmak istedim!
Muhacir ashabından hiçbiri yoktur ki, orada kavim ve kabilesinden bazı kimseler bulunsun da, Yüce Allah, onun ev halkını ve malını onlarla korumamış olsun! " dedi.
Peygamberimiz aleyhisselam:
" Doğru söyledin! " buyurdu325 ve yanındaki ashabına da:
" O size doğru söyledi. 326
Kendisi hakkında, hayırdan başka birşey söylemeyiniz! " buyurdu. 327
Hazret-i Ömer:
" Yâ Rasûlallah! Bu adam Allah'a, Allah'ın Resûlüne ve mü'minlere hainlik etmiştir. 328
Yâ Rasûlallah! Bırak beni de, şu münafığın boynunu vurayım?" dedi. 329
Peygamberimiz aleyhisselam:
" İzin verecek olursam, onu öldürür müsün?" diye sordu.
Hazret-i Ömer:
" Evet! Bana izin verirsen, onu öldürürüm! " dedi. 330
Peygamberimiz aleyhisselam:
" Hayır! 331 Bu kişi Bedir savaşında bulunanlardan değil midir?332 O Bedir savaşında bulunmuştur. 333
Ne bilirsin? Belki de, Yüce Allah, Bedir savaşına katılmış olanlara, Bedir gününde bakıp, 'Siz istediğinizi yapın! Ben sizi bağışlamışımdır! Cennet size vacip olmuş, siz Cennete girmeyi haketmişsinizdir! ' buyurmuştur" buyurunca, Hazret-i Ömer'in gözleri yaşla doldu ve:
" Yüce Allah ve Resûlü daha iyi bilir! " dedi. 334
Hâtıb'ın bu husustaki tutum ve davranışı üzerine indirilen âyetlerde335 şöyle buyuruldu:
" Ey iman edenler! Benim de, sizin de düşmanınız olanları dost edinmeyiniz.
Kendileriyle aranızdaki sevgi yüzünden, onlara Peygamberin maksadını ulaştırırsınız, değil mi?!
Halbuki, onlar haktan size gelene (İslâm dinine ve Kur’ân'a) küfretmişlerdir.
Onlar, Peygamberi de, sizi de, Rabbiniz olan Allah'a iman ediyorsunuz diye yurtlarınızdan çıkarıyorlardı.
Eğer siz Benim yolumda savaşmak, rızamı aramak için çıkmışsanız (onlan dost edinmeyiniz)!
Siz onlara hâlâ muhabbet mi besleyecek (sırlarımı ifşa mı edecek)siniz?!
Halbuki, ben sizin gizlediğinizi de, açıkladığınızı da çok iyi bilenim!
İçinizden kim bunu yapar (Resûlullahın sırlarını açıklar)sa, muhakkak ki, o, yolun ta ortasından sapmıştır!
Eğer onlar size bir tımak tuttururlar (sizi ele geçirirlerse, hepinizin düşmanları olacaklar; ellerini, dillerini kötülükle size uzatacaklardır.
Zaten, onlar, (ah bir dininizden dönüp) kâfir olsanız, diye temenni de etmişlerdir.
Ne hısımlarınız, ne evladlarınız, ahiret azabına karşı size asla yarar veremezler. Kıyamet gününde, Allah onlarla aranızı ayıracaktır.
Allah, ne yaparsanız, hakkıyla görendir.
İbrahim'de ve onun maiyyetinde bulunan (Müslüman)larda (onların sözlerinde ve işlerinde) sizin için gerçekten uyulacak güzel bir ömek vardı.
Hani onlar kavimlerine:
'Biz sizden ve Allah'ı bırakıp tapmakta olduğumuz şeylerden kesin olarak uzağız!
Sizi inkâr ettik.
Siz Allah'a bir olarak iman edinceye kadar, bizimle aranızda temelli düşmanlık ve buğz belirmiştir! ' demişlerdi.
Yalnız, İbrahim'in, babasına:
'Her halde, senin yarlıganmanı dileyeceğim!
Fakat, senin için Allah'tan gelecek herhangi birşeyi celb veya def etmeye gücüm yetmez! ' demesi müstesnadır.
(Siz şöyle deyiniz):
'Ey Rabbimiz! Biz ancak Sana güvenip dayandık! Ve Sana yöneldik! Son dönüş de ancak Sanadır!
Ey Rabbimiz! Bizi, o küfredenler için bir fitne (konusu) yapma! (Onlan bize musallat etme)!
Ey Rabbimiz! Bizi yarlığa!
Çünkü, Azîz ve Hakîm Sensin Sen! '" 336
-------------------------------------
* Başka rivayette Mikdad yerine Ebu Mersed el -Ganevî zikredilin iştir (Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 1, s. 105, Müslim , c. 4, s. 1942).
299. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 1, s. 79, Buhârî, Sahih, c. 5, s. 60, Müslim, Sahih, c. 4, s. 1941, Ebu Dâvud, Sünen, c. 3, s. 47, Tirmizî, Sünen, c. 5, s. 409.
300. Vâhidî, Esbâbu'n-nüzûl, s. 282, Zemahşerî, Keşşaf, c. 4, s. 88, Kurtubî, Tefsîr, c. 18, s. 51, B. Aynî, Umde, c. 14, s. 255, Diyarbekrî, Târîhu'l-hamîs, c. 2, s. 79, Halebî, İnsan, c. 3, s. 11, Zürkânî, c. 2, s. 295.
301. Vahidî, s. 282, Zemahşerî, c. 4, s. 88, Kurtubî, c. 18, s. 51, Nesefî, c. 4, s. 245, Diyarbekrî, c. 2, s. 79, Halebî, c. 3, s. 11 , Zürkânî, c. 2, s. 295.
302. Ahmed b. Hanbel, c. 1, s. 79, Buhârî, c. 6, s. 60, Müslim, c. 4, s. 1941, Ebu Dâvud, c. 3, s. 47, Tirmizî, c. 5, s. 409.
303. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 1, s. 105.
304. Ahmed b. Hanbel, c. 79, Buhârî, c. 6, s. 60, Müslim, c. 4, s. 1941, Ebu Dâvud, c. 3, s. 47, Tirmizî, c. 5, s. 409.
305. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 1, s. 105, İbn Hazm, Cevâmiu's-Sîre, s. 226.
306. İbn İshak, İbn Hişam , Sîre, c. 4, s. 41, Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 798, Taberî, Târîh, c. 3, s. 114, İbn Hazm, Cevâmiu's-Sîre, s. 226, Vâhidî, Esbâbu'n-nüzûl, s. 282, Kurtubî, Tefsîr, c. 18, s. 51, İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 2, s. 167, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 4, s. 283, İbn Kayyım, Zâdu'l-mead, c. 2, s. 180.
307. Vâhidî, s. 282, Zemahşerî, c. 4, s. 88, Kurtubî, c. 18, s. 51, Nesefî, c. 4, s. 245.
308. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 41, Vâkıdî, c. 2, s. 798, Ahmed b. Hanbel, c. 1 , s. 79, Ebu Dâvud, c. 3, s. 47.
309. Hâkim, Müstedrek, c. 3, s. 301.
310. Taberî, Tefsîr, c. 28, s. 60, Hâkim, Müstedrek, c. 3, s. 301.
311. Vâhidî, Esbâbu'n-nüzûl, s. 282, Zemahşerî, c. 4, s. 88, Kurtubî, Tefsîr, c. 18, s. 51, Nesefî, c. 4, s. 245.
312. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 41, Vâhidî, c. 2, s. 798, Taberî, Târih, c. 3, s. 114.
313. Ahmed b. Hanbel, c. 1, s. 79, Buhârî, c. 6, s. 60, Müslim, c. 4, s. 1941, Ebu Dâvud, c. 3, s. 47, Tirmizî, c. 5, s. 410.
314. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 1, s. 105.
315. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 41, Vâkıdî, c. 2, s. 798, Taberî, Târîh, c. 3, s. 114.
316. Hâkim, Müstedrek, c. 3, s. 301.
317. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 1, s. 79, Buhârî, Sahîh, c. 6, s. 60, Müslim, Sahîh. c. 4, s. 1941, Ebu Dâvud, Sünen, c. 3, s. 47, Tirmizî, Sünen, c. 5, s. 410.
318. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 41, Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 798, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 1, s. 105.
319. Ahmed b. Hanbel, c. 1, s. 79, 80, Buhârî, c. 6, s. 60, Müslim , c. 4, s. 1941, Ebu Dâvud, c. 3, s. 47, Tirmizî, c. 5, s. 410.
320. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 414, Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 798, Taberî, c. 3, s. 114, Kurtubî, c. 18, s. 51.
321. Ahmed b. Hanbel, c. 1, s. 80, Buhârî, c. 6, s. 60 Müslim, c. 4, s. 1941, Ebu Dâvud, c. 3, s. 47, Tirmizî, c. 5, s. 410.
322. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 41, Vâkıdî, c. 2, s. 798, Taberî, c. 3, s. 114.
323. Taberî, Tefsîr, c. 28, s. 60.
324. Vâhidî, s. 282, Zemahşerî, c. 4, s. 89, Kurtubî, c. 18, s. 50.
325. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 1, s. 105.
326. Buhârî, Sahih, c. 5, s. 89, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 4, s. 284.
327. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 1, s. 105, Taberî, Tefsîr, c. 28, s. 59.
328. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 1, s. 105.
329. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 41, Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 798, Ahmed b. Hanbel, c. 1, s. 80, Buhârî, Sahih, c. 6, s. 60, Müslim, Sahîh, c. 4, s. 1941, Ebu Dâvud, Sünen, c. 3, s. 47, Tirmizî, Sünen, c. 5, s. 410, Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 354.
330. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 2, s. 109.
331. Hakim, Müstedrek, c. 3, s. 302.
332. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 1, s. 105, Belâzurî, Ensâbu’l-eşrâf, c. 2, s. 354, Taberî, Tefsîr, c. 28, s. 59.
333. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 1, s. 80, Buhârî, c. 6, s. 60, Müslim, c. 4, s. 1941, Ebu Dâvud, c. 3, s. 47, Tirmizî, c. 5, s. 410.
334. Ahmed b. Hanbel, c. 1, s. 105, Taberî, Tefsîr, c. 28, s. 60.
335. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 41, Taberî, Tefsîr, c. 28, s. 60.
336. Mümtahine: 1. 5.