Peygamberimiz aleyhisselam yapılan minberin üzerine çıkıp hutbesini irada başlayınca, Peygamberimiz aleyhisselamın evvelce hutbe sırasında dayanmış olduğu hurma kütüğünden, gebe veya yavrusundan ayrılan devenin inlemesine benzer sesler gelmeye başladı!

Peygamberimiz aleyhisselam minberden inip elini kütüğün üzerine koydu. 213

Cemaat kütüğün başına üşüştüler, inlemesinden rikkate gelip ağlaştılar. 214

Kütük, çatlayıp parçalanıncaya kadar inledi! 215

Kütüğün öküz gibi böğürmesinden, Mescid çalkandı 1216

Cemaatin kalbine korku düştü. 217

Peygamberimiz aleyhisselam, yanına varıp kütüğü kucakladı. 218

Ona:

" Nedir senin bu halin? İstersen Yüce Allah'a dua edeyim 1219 Seni eskiden bittiğin yere geri çevireyim. 220 Seni oraya dikeyim de, 221 sen orada yeniden köklenip yeşer, yapraklan ve meyve ver! 222

İstersen seni Cennete dikeyim de, 223 Cennet ırmaklarından ve kaynaklarından sulan, orada güzelce yetiş, 224 meyve ver de, Allah'ın sevgili kulları senin meyvenden, hurmandan temelli yesinler dursunlar! 225

Sen nasıl istersen öyle yapayım?" buyurdu. 226 Sonra, ona doğru eğildi.

Kendisinin:

" Beni Cennete dik de, orada Allah'ın sevgili kulları benden yesinler! " dediğini işitti. 227

Bunun üzerine, Peygamberimiz aleyhisselam:

" Olur! Öyle yapayım ! 228 Olur! Öyle yapayım! " buyurdu. 229

Peygamberimiz aleyhisselamın yanında bulunanlar, Peygamberimiz aleyhisselamın:

" Olur! Öyle yapayım! " buyurduğunu işitince, 230 niçin böyle buyurduğunu sordular.

Peygamberimiz aleyhisselam da:

" Cennete dikmemi seçti. 231 Temelli yurt olan ahireti, gelip geçici yurt olan dünyaya tercih etti! " buyurdu. 232

Kütük, bir çocuk gibi, hıçkıra hıçkıra sustu, sesini kesti. 233

O günden sonra, kütüğün bir daha iniltisi duyulmadı. 234

Peygamberimiz aleyhisselam:

" Bu kütük, yanında yapılan zikrullahı dinlemekten uzak kaldığı için ağlamıştı. 235

Muhammed'in varlığı Kudret Elinde bulunan Allah'a yemin ederim ki;236 eğer kucaklayıp susturmasaydım, muhakkak, o Kıyamet gününe kadar böyle inler dururdu! " buyurdu. 237

Peygamberimiz aleyhisselam, bir çukur kazılıp kütüğün oraya gömülmesini emretti. 238

Minberin altına gömüldü. 239

Kütük, Peygamberimiz aleyhisselamın zamanından Hazret-i Ömer'in devrinde kadar, minberin altında kaldı.

Mescid Hazret-i Osman'ın devrinde yeniden yapılmak üzere240 yıkılıp temizlendiği sırada, kütüğü Übeyy b. Ka'b aldı. Güvelenip ufalanıncaya, toz toprak haline gelinceye kadar, onun yanında, evinde kaldı. 241

Kuru kütüğün bu ağlaması, inlemesi hadisesi, Mescidde bulunan bütün cemaatin gözleri önünde cereyan etmiş bir hadise olup, Sahîh sahipleri bu husustaki meşhur, münteşir ve mütevatir haberleri, aralarında Übeyy b. Ka'b, Cabir b. Abdullah, Enes b. Malik, Abdullah b. Ömer, Abdullah b. Abbas, Sehl b. Sa'd, Ebu Safd el-Hudrî, Büreyde b. Husayb, Muttalib b. Ebi Vedâa ile Peygamberimiz aleyhisselamın zevcelerinden Hazret-i Ümmü Seleme'nin de bulunduğu ondokuza yakın sahabiden aynı mânâda rivayet etmişlerdir. 242

Hasan-ı Basrî, bu kütüğün ağlaması hadisini rivayet ettikçe ağlar ve:

" Ey Allah'ın kulları! Duygu ve saygı sahibi olmayan kuru bir kütük Resûlullah aleyhisselamın bulunduğu yere yakın olmak, uzak kalmamak özlemiyle inlemektedir!

Siz ise, ona kavuşma özlemine daha lâyıksınız! 243

Vallahi, kuru kütük inlemişti!

Sübhânallah! İşitip durdukları halde, milletin kalbleri, acaba ne diye yarılmaz, parçalanmaz ki?! " derdi. 244

-------------------------------------

213. İbn Sa'd, c. 1, s. 188, Ahmed b. Hanbel, c. 5, s. 137, Buhârî, c. 1 , s. 220, Tirmizî, Sünen, c. 2, s. 379, İbn Mâce, Sünen, c. 1, s. 454, Dârimî, Sünen, c. 1, s. 23-24.

214. İbn Sa'd, Tabakât, c. 1, s. 251.

215. İbn Sa'd, c. 1, s. 252, Ahmed b. Hanbel, c. 5, s. 137, İbn Mâce. c. 1, s. 454, Dârimî, c. 1, s. 24.

216. Dârimî, Sünen, c. 1, s. 24.

217. Abdurrezzak, Musannef, c. 3, s. 186, Semhûdî, Vefâu'l-vefâ, c. 2, s. 393.

218. Abdurrezzak, c. 3, s. 186, İbn Sa'd, c. 1, s. 252, Ahmed b. Hanbel, c. 2, s. 109, Tirmizî, c. 2, s. 379, Dârimî, c. 1, s. 24-25, Nesâî, Sünen, c. 3, s. 102.

219. Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c. 2, s. 400.

220. Kadı Iyaz, eş-Şifâ, c. 1, s. 254, Semhûdî, c. 2, s. 390, Kastalânî, Mevâhibü'l-ledünniye, c. 1, s. 478.

221. Dârimî, Sünen, c. 1, s. 23, Semhüdî, c. 2, s. 390.

222. Kadı Iyaz, eş-Şifâ, c. 1, s. 254, Semhüdî, c. 2, s. 390.

223. Dârimî, c. 1, s. 23, Kadı Iyaz, c. 1 , s. 254, Semhüdî, c. 2, s. 390, Kastalânî, c. 1, s. 478.

224. Darimf, Sünen, c. 1, s. 23, Semhüdî, Vefâu'l-vefâ, c. 2, s. 389.

225. Dârimî, c. 1, s. 23, Kadı Iyaz, eş-Şifâ, c. 1, s. 254, Semhüdî, c. 2, s. 389.

226. Dârimî, c. 1, s. 23, Semhûdî, c. 2, s. 389.

227. Kadı Iyaz, c. 1, s. 254, Semhüdî, c. 2, s. 390, Kastalânî, Mevâhibü'l-ledünniye, c. 1, s. 478.

228. Dârimî, c. 1, s. 23, Kadı Iyaz, c. 1 , s. 255, Semhüdî, c. 2, s. 389, Kastalânî, c. 1 , s. 478.

229. Dârimî, c. 1, s. 23, Semhûdî, c. 2, s. 309.

230. Kadı Iyaz, c. 1, s. 255, Semhüdî, c. 2, s. 390, Kastalânî, c. 1, s. 478.

231. Dârimî, c. 1, s. 23, Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c. 2, s. 401, Semhüdî, c. 2, s. 389.

232. Kadı Iyaz, c. 1, s. 255, Semhüdî, c. 2, s. 390, Aliyyü'l-kârî, Şifâ Şerhi, c. 1, s. 351.

233. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 300, Semhüdî, c. 2, s. 388.

234. İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 1, s. 251, Semhüdî, c. 2, s. 393.

235. Ahmed b. Hanbel, c. 3, s. 300, Buhârî, Sahîh, c. 4, s. 173, Ebu Nuaym, Delâil, c. 2, s. 400, Zehebî, Târîhu'l-islâm , s. 354.

236. Dârimî, c. 1, s. 26, Ebu Nuaym, c. 2, s. 401.

237. İbn Sa'd, c. 1, s. 252, Ahmed b. Hanbel, c. 3, s. 306, Dârimî, c. 1, s. 26, İbn Mâce, Sünen, c. 1, s. 455.

238. Dârimî, c. 1, s. 24, Semhûdî, c. 2, s. 390.

239. İbn Sa'd, c. 1, s. 251 , Semhûdî, c. 2, s. 391.

240. Semhüdî, Vefâu'l-vefâ, c. 2, s. 393.

241. İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 1, s. 252, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 5, s. 137, 138, Dârimî, Sünen, c. 1, s. 24, İbn Mâce, Sünen, c. 1, s. 454, Semhüdî, Vefâu'l-Vefâ, c. 2, s. 393.

242. Kadı Iyaz, eş-Şifâ, c. 1, s. 253.

243. Kadı Iyaz, c. 1, s. 255, Semhüdî, c. 2, s. 390, Aliyyü'l-kârî, Şifâ Şerhi, c. 1, s. 301.

244. Dârimî, Sünen, c. 1, s. 25.