Alâ' b. Hadramî'nin Bahreyn'den Peygamberimiz aleyhisselama gönderdiği para 80. 000 dirhem idi.

Medine'ye ne bundan önce, ne de bundan sonra, bu kadar çok para gelmemiştir. 80

Peygamberimiz aleyhisselamın emriyle, onlar Mescidde hasırlar üzerine döküldü.

Namaz için ezan okundu. 81

Peygamberimiz aleyhisselam namaza çıktı. Hasır üzerine dökülen paralara hiç bakmadan, mihraba geçti.

Namazı kıldırdıktan sonra, geldi, 82 paraların başına dikildi.

Müslümanlarda geldiler, hasır üzerindeki paralan gördüler. 83

Peygamberimiz aleyhisselam oturdu.

Gördüğü herkese84 avuçlayıp avuçlayıp85 vermeye başladı. 86

O sırada, Hazret-i Abbas da geldi ve:

" Yâ Rasûlallah! Bundan bana da ver! 87

Çünkü, ben Bedir günü88 hem kendim için, 89 hem de malsız olan 90 (yeğenim) Akîl için kurtuluş vermiştim" dedi.

Peygamberimiz aleyhisselam:

" Sen de al! " buyurdu.

Hazret-i Abbas hemen üzerindeki cübbesini çıkarıp içini malla (para ile) doldurdu. Gitmek için, sırtına kaldırmaya davrandı, kaldıramadı! 91

Başını Peygamberimiz aleyhisselama çevirdi ve:

" Yâ Rasûlallah! Şunu sırtıma kaldırıver! " dedi.

Peygamberimiz aleyhisselam, gülerek:

" Malın bir kısmını geri bırak da, kaldırabileceğin kadarıyla kendin kalk! " buyurdu. 92

Hazret-i Abbas:

" Yâ Rasûlallah! Bari şunlardan birine emret de, bunu sırtma o kaldırsın! " dedi.

Peygamberimiz aleyhisselam:

" Olmaz! " buyurdu.

Hazret-i Abbas:

" Öyleyse, sen kaldır! " dedi.

Peygamberimiz aleyhisselam:

" Olmaz! " buyurdu.

Bunun üzerine, Hazret-i Abbas malın birazını döktükten sonra kaldırmaya davrandı ve kaldıramayınca:

" Yâ Rasûlallah! Birine emret de, bunu sırtıma kaldırsın! " dedi.

Peygamberimiz aleyhisselam:

" Olmaz! " buyurdu.

Hazret-i Abbas:

" Bari, sırtıma sen kaldır! " dedi.

Peygamberimiz aleyhisselam:

" Olmaz! " buyurdu.

Hazret-i Abbas onun birazını daha döktü. Sonra da, kaldırıp sırtına yüklenerek gitti.

Peygamberimiz aleyhisselam Hazret-i Abbas'ın mala karşı gösterdiği bu aşın arzusuna şaştı, arkasından baktı durdu. 93

Hazret-i Abbas ise, sırtladığı malla Mescidden çıkıp giderken:

" Allah, bize yaptığı iki va'dinden birisini bugün yerine getirdi.

Yani, 'Eğer Allah'ın ezelî ilmine göre yüreklerinizde bir hayır, bir iman ve ihlas varsa, o Allah, sizden alınandan daha hayırlısını size verir ve sizi yarlığar da! ' [Enfal: 70] buyurmuştu ki, bu aldığım mal, benden alınmış olan (kurtuluş)dan daha hayırlıdır.

Amma Allah'ın yarlıgamak hususundaki va'dine gelince, doğrusu onu ne yapacağını pek bilemiyorum! " diyordu. 94

İnşaallah o va'd de yerine gelmiştir.

-------------------------------------

80. İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 4, s. 15, Belâzurî, Fütûhu'l-büldân, c. 1, s. 92.

81. İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 4, s. 15-18.

82. Buhârî, Sahih, c. 1 , s. 108.

83. İbn Sa'd, Tabakât, c. 4, s. 16.

84. Buhârî, Sahih, c. 1, s. 1Ü8.

85. İbn Sa'd, Tabakât, c. 4, s. 16.

86. Buhârî, Sahih, c. 1, s. 108.

87. İbn Sa'd, Tabakât, c. 4, s. 16, Buhârî, Sahih, c. 1, s. 108.

88. İbn Sa'd, Tabakât, c. 4, s. 16.

89. İbn Sa'd, c. 4, s. 16, Buhârî, c. 1, s. 108.

90. İbn Sa'd, c. 4, s. 16.

91. İbn Sa'd, c. 4, s. 16, Buhârî, c. 1, s. 108.

92. İbn Sa'd, c. 4, s. 16.

93. Buhârî, Sahih, c. 1, s. 108.

94. İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 4, s. 16.