Baş münafık Abdullah b. Übeyy b. Selûl, Hicretin 9. yılı Şevval ayının sonuna doğru hastalandı. Hastalığı yirmi gece sürdü. Zilkade ayında öldü. 282

Peygamberimiz aleyhisselam, Abdullah b. Übeyy b. Selûl'ü hastalığı sırasında gider, yoklardı. 283

Bir gün Abdullah b. Übeyy, Peygamberimiz aleyhisselama gelsin diye haber saldı. 284

Peygamberimiz aleyhisselam, onun öleceği gün yanına vardı. 285 Ölmek üzere olduğunu ani ayı n-ca: 286

" Vallahi, 287 ben seni Yahudileri sevmekten nehyeder dururdum. 288 Yahudi sevgisi nihayet helak etti! " dedi. 289

Abdullah b. Übeyy b. Selûl:

" Es'ad b. Zürâre onlara kin besledi de kendisine ne yararı oldu ki?! 290

Yâ Rasûlallah! Şimdi, kınama ve azarlama zamanı değil, ölme zamanıdır! 291

Ben seni yanıma beni azarlayasın diye değil, benim için Allahtan yarlıganmak dileyesin diye çağırttım. 292

Ölürsem yıkanışımda yanımda bulun, bana gömleğini ver, onun içine de sarılayım. 293 Hem bana, senin tenine değen gömleğini ver! Cenaze namazımı kıl ve benim yarlıganmam için de Allah'a dua et! " dedi. 294

Abdullah b. Übeyy b. Selûl, öldüğü zaman cenaze namazını Peygamberimiz aleyhisselamın kıldırmasını ve Peygamberimiz aleyhisselamın gömleğine sarılıp kefienlenmesini oğluna da vasiyet etti. 295

Abdullah b. Übeyy ölünce, oğlu Abdullah Peygamberimiz aleyhisselama gelip:

" Yâ Rasûlallah! Abdullah b. Übeyy öldü. Gömleğini ver de onu senin gömleğinin içine sarıp kefenleyeyim. 296

Cenaze namazını kıl ve yarlıganması için de Allah'a dua et! " dedi. 297

Peygamberimiz aleyhisselam sırtından gömleğini çıkarıp ona verdi298 ve:

" Cenaze hazırlanınca bana haber ver, cenaze namazını da kılayım" buyurdu. 299

Peygamberimiz aleyhisselam, Abdullah b. Übeyy'in yıkanmasında da, kefenlenmesinde de bulundu. Cenazesi, cenazelerin konulacağı yere, musallaya götürülüp konuldu. 300

Abdullah b. Übeyy'in oğlu Abdullah cenazenin namaz için hazırlandığını Peygamberimiz aleyhisselama haber verdi. 301

Peygamberimiz aleyhisselam kalkıp namazgaha gitti. Cenaze namazını kıldırmak üzere ileri vardığı sırada, 302 Hazret-i Ömer Peygamberimiz aleyhisselamın elbisesinden tutup çekti. 303 Önüne varıp dikildi.

Abdullah b. Übeyy'in kötülük yaptığı günleri birer birer sayarak:

" Yâ Rasûlallah! Filan gün şöyle, filan gün şöyle söyleyen Allah düşmanı Abdullah b. Übeyy üzerine mi namaz kılacaksın?! " dedi.

Peygamberimiz aleyhisselam gülümsüyordu.

Hazret-i Ömer sözü çoğalttığı304 ve:

" Bunun namazı senin neyine gerek?305

Allah seni münafıklar üzerine. 306 şu adamın üzerine namaz kılmaktan nehyetmedi mi?" 307 dediği zaman, Peygamberimiz aleyhisselam:

" Ben iki şeyden birini tercih etmekte serbest bırakılmış ve ben de tercihimi yapmış bulunuyorum.

Bana Yüce Allah tarafından, 'Onlar için ister mağfiret dile, ister dileme! Onlar için yetmiş kere mağfiret dilesen de, Allah onları yarlığamayacaktır' [Tevbe: 80] buyuruldu. 308

Eğer ben yetmişi arttırınca bunun yarlıganacağını bilseydim, muhakkak arttırır, yarlıganmasını sağlardım! " buyurdu. 309

Sonra da, onun üzerine cenaze namazı kıldı. 310

Ashab da, Peygamberimiz aleyhisselamla birlikte kıldılar. 311

Mücemmi' b. Câriye:

" Resûlullah aleyhisselamın cenaze üzerinde Abdullah b. Übeyy'inki kadar vakti uzattığını hiç görmemiştim. Sonra, kabre ulaşıncaya kadar gittiler. Cenazesi Nubayt hanedanı katında bulunan ve üzerinde kendilerinin cenazeleri taşınan tabutun üzerinde taşınmıştı" demiş; Enes b. Malik de, Abdullah b. Übeyy'in uzun boylu oluşundan ötürü ayaklarının tabuttan dışarı çıkmış olduğunu gördüğünü söylemiştir.

Amr b. Ümeyyetü'd-Damrî der ki:

" Abdullah b. Übeyy'in tabutuna yaklaşalım diye ne kadar uğraşmıştık da, Benî Kaynukalardan ve başkalarından olan; Sa'd b. Huneyf, Zeyd b. Uusayt, Selâme b. Humam, Numan b. Ebu Âmir, Râfi' b. Harmele, Malik b. Ebi Nevfel, Dâis, Süveyd... gibi, içlerinde belli münafıkların en kötülerinin bulunduğu birtakım kimseler, tabutun üzerine üşüşerek bizim tabuta yaklaşmamıza engel olmuşlardı.

Abdullah b. Übeyy'in oğlu Abdullah'a, bunları görmek kadar ağır gelen, can sıkan birşey yoktu. Onlara karşı kapıyı kapardı!

Abdullah b. Übeyy ise, onlardan başkası benim yanıma yaklaşmasın der, bunlardan her birine de:

'Vallahi, sen bana susuzluğa karşı sudan daha sevgilisin! ' derdi.

Bunlar da:

'Keşke, sana biz canlarımızı, çocuklarımızı ve mallarımızı feda etseydik! ' derlerdi." 312

Peygamberimiz aleyhisselam, Abdullah b. Übeyy'in tabutunun yanında, kabre kadar yürüdü. 313

Münafıklar Abdullah b. Übeyy'in kabrinin başına gelip durdukları zaman, Peygamberimiz aleyhisselam onları gözucuyla süzüyordu.

Münafıklar kabrin içine girmek için birbirlerinin üzerine yığıldılar. Bağırmalar, çığlıklar yükselmeye başladı.

Ubâde b. Sâmit, onları bu tutum ve davranışlarından men etmek için:

" Resûlullahın yanında seslerinizi kıssanıza?! " dedi.

O sırada münafıklardan Dâis de kabre inmek isterken bumundan yaralanıp kan akmaya başlayınca bir köşeye çekildi.

Peygamberimiz aleyhisselamın Abdullah b. Übeyy'in cenazesinde bulunduğunu, cenaze namazını kıldığını ve kabrinin başında durduğunu görünce, Abdullah b. Übeyy'in kavminden olup Müslüman olan fazilet sahibi bazı sahabiler; Abdullah b. Übeyy'in oğlu Abdullah ile Sa'd b. Ubâde b. Sâmit ve Evs b. Havlî, kabrin içine indiler.

Peygamberimiz aleyhisselam da, yanında dikilen Evs ve Hazrec büyüklerinden bazı sahabiler de, Abdullah b. Übeyy'in cesedinin kabre nasıl konulacağını onlara elleriyle gösterdiler. 314

Peygamberimiz aleyhisselam, cenaze gömülünceye kadar kabrin başında ayakta durdu. 315

Abdullah b. Übeyy'in oğlu Abdullah'a da orada başsağlığı dileyip, oradan geri döndü. 316

-------------------------------------

282. Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 1057, Taberî, Târih, c. 3, s. 143, Ebu'l-Fidâ, Sîre, c. 4, s. 64, Bedrüddin Aynî, Umdetu'l-kârî, c. 8, s. 54, İbn Hacer, Fethu’l-bârî, c. 8, s. 251.

283. Vâkıdî, c. 3, s. 1057, Ebu Dâvud, Sünen, c. 3, s. 184.

284. Taberî, Tefsîr, c. 10, s. 206.

285. Vâkıdî, c. 3, s. 1057, Ebu Dâvud, c. 3, s. 184, Ebu'l-Fidâ, c. 4, s. 64.

286. Ebu Dâvud, c. 3, s. 184, Ebu'l-Fidâ, c. 4, s. 64.

287. Ebu'l-Fidâ, c. 4, s. 64.

288. Vâkıdî, c. 3, s. 1057, Ebu Dâvud, c. 3, s. 184, Ebu'l-Fidâ, c. 4, s. 64-65.

289. Taberî, c. 10, s. 206, İbn Hacer, c. 8, s. 251.

290. Vâkıdî, c. 3, s. 1057, Ebu Dâvud, c. 3, s. 184, Ebu'l-Fidâ, c. 4, s. 64.

291. Vâkıdî, c. 3, s. 1057, Ebu'l-Fidâ, c. 4, s. 65, Bedrüddin Aynî , Umde, c. 8, s. 54.

292. Taberî, c. 10, s. 206, İbn Hacer, c. 8, s. 251, Diyarbekrî, c. 2, s. 140.

293. Vâkıdî, c. 3, s. 1057, Ebu'l-Fidâ, c. 4, s. 65.

294. Vâkıdî, c. 3, s. 1057.

295. İbn Mâce, Sünen, c. 1, s. 488.

296. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 2, s. 18, Buhârî, Sahîh, c. 2, s. 76, Ebu Dâvud, Sünen, c. 3, s. 184.

297. Ahmed b. Hanbel, c. 2, s. 18, Buhârî, c. 2, s. 76, Tirmizî, Sünen, c. 5, s. 279-280.

298. Ahmed, c. 2, s. 18, Buhârî, c. 2, s. 76, Ebu Dâvud, c. 3, s. 184, Tirmizî, c. 5, s. 280.

299. Ahmed, c. 2, s. 18, Buhârî, c. 2, s. 76.

300. Vâkıdî, c. 3, s. 1057.

301. Buhârî, c. 2, s. 76.

302. Ahmed, c. 1, s. 16, Buhârî, c. 5, s. 206, Tirmizî, c. 5, s. 279.

303. Buhârî, c. 2, s. 76, Müslim, Sahîh, c. 4, s. 1865, 2141, Tirmizî, c. 5, s. 280.

304. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 196-197, Vâkıdî, c. 3, s. 1057-1058, Ahmed, c. 1, s. 16, Buhârî, c. 5, s. 206, Tirmizî, c. 5, s. 279, Taberî, Tefsîr, c. 10, s. 205.

305. İbn Mâce, Sünen, c. 1, s. 488.

306. Ahmed, c. 2, s. 18.

307. Müslim, c. 4, s. 1865.

308. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 197, Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 1058, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 1, s. 16, Buhârî, Sahîh, c. 2, s. 76, Tirmizî, Sünen, c. 5, s. 279, Taberî, Tefsîr, c. 10, 205-206.

309. İbn İshak, c. 4, s. 197, Vâkıdî, c. 3, s. 1058, Ahmed b. Hanbel, c. 1 , s. 16, Buhârî, c. 5, s. 206, Tirmizî, c. 5, s. 279, Taberî, c. 10, s. 206.

310. İbn İshak, c. 4, s. 197, Ahmed, c. 1, s. 16, Buhârî, c. 5, s. 206, Tirmizî, c. 5, s. 279.

311. Buhârî, c. 5, s. 207.

312. Vâkıdî. c. 3, 3. 1058-1059.

313. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 197, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 1, s. 16, Buhârî, Sahîh, c. 5, s. 206, Tirmizî, Sünen, c. 5, s. 279.

314. Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 1059.

315. İbn İshak, c. 4, s. 197, Vâkıdî, c. 3, s. 1059, Ahmed, c. 1, s. 16, Buhârî, c. 5.

316. Vâkıdî, c. 3, s. 1059.