İkâl, bundan sonra, Peygamberimiz aleyhisselamın yanına geldi. Peygamberimiz aleyhisselam Müslüman olmasını ona teklif etti ve:
" Muhammed'in Resûlullah olduğuna şehadet eder misin?" diye sordu.
İkâl:
" Ben, Hübeyre b. Nüfâda b. Muâviye b. Ubâde b. Ukayl'ın Kameyleban Günü ne güzel süvari olduğuna şehadet ederim! " dedi.
Peygamberimiz aleyhisselam:
" Muhammed'in Resûlullah olduğuna şehadet eder misin?" diye tekrar sordu.
İkâl:
" Halis olanın köpük altında bulunduğuna şehadet ederim! " dedi.
Peygamberimiz aleyhisselam, üçüncü kez:
" Muhammed'in Resûlullah olduğuna şehadet eder misin?" diye sorunca, İkâl şehadet getirip Müslüman oldu.
Husayn b. Muallâ b. Rebia b. Ukayl ile Zü'l-Cevşenü'd-Dıbâbiyyi'l-Âmirî de, Peygamberimiz aleyhisselamın yanına gelerek Müslüman oldular. 16
Zü'l-Cevşen iyi bir şair idi, ismi Şurahbil idi. 17 Kendisi Bedir savaşından sonra müşrik olarak Peygamberimiz aleyhisselamın yanına gelip bir at hediye etmek istemiş, Peygamberimiz aleyhisselam onun hediyesini kabule yanaşmamıştı. Kendisine:
" Ey Zü'l-Cevşen! Şu işe, İslâmiyete ilk girenlerden olman sana gerekmez miydi?! " diye sormuş, Zü'l-Cevşen:
" Hayır! " demişti.
Peygamberimiz aleyhisselam:
" Seni buna girmekten alıkoyan nedir?" diye sorunca, Zü'l-Cevşen:
" Gördüm ki, kavmin seni yalanladı. Sana olanca işkenceyi yaptı. Seni Mekke'den çıkardı ve seninle savaştı.
Senin onlara ne yapacağına bakacağım! Eğer sen onlara galebe çalarsan sana iman edecek ve tâbi olacağım. Eğer onlar sana galebe çalarlarsa sana tâbi olmayacağım! " demişti.
Peygamberimiz aleyhisselam:
" Onların Bedirde nasıl vurulup yere serildikleri haberi sana erişmedi mi?" diye sormuş, Zü'l-Cevşen:
" Erişti! " demişti. 18
Peygamberimiz aleyhisselam:
" Bu, senin için, doğru yolu göstermeye yeterdi! " buyurmuş, 19 Zü'l-Cevşen:
" Kabe'ye ve bakanlarına da galebe çalarsan?" demişti.
Peygamberimiz aleyhisselam:
" Eğer yaşarsan bunu da görürsün! " buyurduktan sonra, " Ey Bilal! Adamın heybesini al! Medine hurmasından ona azık koy! " demiş, Zü'l-Cevşen dönüp yurduna giderken de:
" O, Benî Âmirlerin iyi süvarilerindendir! " buyurmuştu.
Zü'l-Cevşen der ki:
" Vallahi, ev halkımla birlikte çukur yurdumuzda bulunduğumuz sırada birbinitli çıkageldi. 20
Ona:
'Nereden geliyorsun?' diye sormuştum.
'Mekke'den! ' demişti.
'Ne haber var?21 Halk ne yapıyor?' diye sormuştum.
'Vallahi Muhammed Kabe'ye ve bakıcılarına galebe çalmış bulunuyor! '22 deyince:
'Anam beni vitirsin! Keşke o zaman Müslüman olsaydım, muhakkak, Hîreyi ister, kendime ayırttırır ve bağışlattırırdım! ' demiştim." 23
-------------------------------------
16. İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 1 , s. 302-303.
17. İbn Abdilberr, İstiâb, c. 2, s. 468, İbn Esîr, Usdu'l-gâbe, c. 2, s. 171.
18. İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 6, s. 47-48, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 67-68.
19. Ahmed b. Hanbel, c. 4, s. 68, İbn Esir, Usdu'l-gâbe, c. 2, s. 171.
20. İbn Sa'd, c. 6, s. 48, Ahmed b. Hanbel, c. 4, s. 68, İbn Esîr, c. 2, s. 171.
21. İbn Esîr, c. 2, s. 171.
22. İbn Sa'd, c. 6, s. 48, Ahmed b. Hanbel, c. 4, s. 68.
23. İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 6, s. 68, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 68, İbn Esîr, Usdu'l-gâbe, c. 2, s. 171.