Hakîkat Ltd.Şti.Yayınları

   
     

TAM İLMİHÂL

     
   

 SE'ÂDET-İ EBEDİYYE

   
 

Birinci Kısm - İkinci Kısm - Üçüncü Kısm - İndeks

 
 

ÜÇÜNCÜ KISM

 
     

19 - İSLÂMİYYETDE FÂİZ, BANKA VE VAKF

FÂİZ NEDİR?: Bütün fıkh kitâbları diyor ki, fâiz, ödünc vermekde, rehnde ve alışverişde, alıcıdan veyâ vericiden birinin ötekine karşılıksız olarak vermesi şart edilen fazla mala denir. Başkasına verilmesi şart edilirse, fâiz olmaz. Fekat bey’ fâsid olur denildi. Bey’de, şart edilmeden verilen hediyye, fâiz olmaz. Hediyyenin ayrı bir mal olması ve ayrıca teslîm edilmesi îcâb eder. Meselâ bir kimse, bir altın lira verip dört çeyrek altın satın alsa ve ayrıca bir mikdâr para hediyye etse fâiz olmaz. Bey’ de fâsid olmaz. Çünki, satarken hediyye vermek şart edilmemişdir. Hediyye vermekde şart edilen fazla birşey de, fâiz olmaz. Bir ay bana hizmet etmek şartı ile, şu malı, meselâ evimi sana hediyye etdim dese, o da kabûl edip alsa, fâiz olmaz. Fekat, şart fâsid olup, hizmet etmesi lâzım gelmez. Hizmet ederse de, zararı olmaz. (Hediyye) veyâ (Hibe), mevcûd ve ma’lûm bir aynı birine karşılıksız temlîk etmekdir. Belli bir karşılık istiyerek vermek de câizdir. Deyni ya’nî alacağını borclusuna veyâ borclusundan başkasına hediyye câizdir. Fekat, başkasına hediyye ederken, kabz eylemesini de emr eylemesi ve onun kabz etmesi lâzımdır. Kabz edince, deyn ayn olmakdadır. Ya’nî yukarıdaki ta’rîfde bulunan (Ayn) kelimesi, (Sözleşmede veyâ sonradan ayn olan) demekdir. [Bey’ ve şirâda da, görülmiyen nakd, kabz edilince ayn olmakda, sözleşme yerinde lâzım olan ta’yîn hâsıl olmakdadır.] Hediyyeyi kabûl etmek sünnetdir. Mükellef olmak ve kendi mülkünü hediyye etmek şartdır. Hediyye, söz veyâ hâl ile olan (Îcâb) ve (Kabûl) ile hâsıl ve sözleşme yerinde kabz edilmekle temâm olur. Lüzûmsuz şartla bâtıl olmaz. Şartı yapsa da olur, yapmasa da olur. Hediyye verirken, belli birşeyi, karşılık istemek, birisine olan borcunu ödemesini şart etmek câizdir. Hediyyenin ve karşılığının, ayrılmadan önce verilmeleri lâzımdır. Ta’âm bulunan çantayı, eşyâ bulunan evi, yük bulunan hayvânı hediyye sahîh olmaz. Bunları boş iken veyâ yalnız yüklerini hediyye etmek sahîh olur. Ya’nî (Meşgûl) değil, (Şâgil) hediyye edilir. Koyundaki yün, dikili ağac, ağacdaki meyve, memedeki süt hediyye edilemez. Ayırması zarâr verecek parça, ayrılarak hediyye edilemez. Bir liralık altını, dört çeyrek altın ile değişdirirken, iki karşılıkdan birinin ağırlığı fazla olur, bunu halâl ederse câiz olur. Çünki, ayırması zarâr verecek şeyi ayırmadan hediyye etmiş olur. Eti, dahâ ağır ete satarak fazlasını hibe etmek ise, câiz olmaz. Çünki, fazlasını ayırmak zarâr vermez. Alacağını borcluya hibe eden, artık bunu geri istiyemez. Yedi şeyden biri varsa, ayn olan hediyye de teslîmden sonra geri alınamaz. Bunlar bulunmazsa, hâkim karârı ile geri almak sahîh olur ise de, mekrûhdur. Yedi mâni’: Verilen aynda kıymetini artdıran ziyâdelik hâsıl olmak, ikisinden birinin ölmesi, hediyyenin karşılığı olduğu bildirilerek bir hediyye vermek [bunu başkasının da vermesi rücû’a mâni’ olur], hediyye edilen malın alanın mülkünden çıkması, ikisi arasında nikâh bulunmak, aralarında nikâhı ebedî harâm eden akrabâlık bulunmak, hediyye edilen malın helâk olması, geri almağa mâni’ olurlar. Sadaka, fakîre verilen hediyyedir. Deyn olan hediyyeyi ve sadakayı geri almak hiç câiz değildir. Birinin borcunu ondan iznsiz ödeyerek, onu kendine borclu yapmak câiz değildir.

Şâfi’î ve Mâlikî mezheblerinde, fâiz, yalnız gıdâ maddelerinde ve parada olur.

Birinci Kısm - İkinci Kısm - Üçüncü Kısm - İndeks