Hakîkat Ltd.Şti.Yayınları

   
     

TAM İLMİHÂL

     
   

 SE'ÂDET-İ EBEDİYYE

   
 

Birinci Kısm - İkinci Kısm - Üçüncü Kısm - İndeks

 
 

ÜÇÜNCÜ KISM

 
     

65 - FERÂİZ HESÂBLARI

ZEVİL-ERHÂM

1 - Eshâb-ı ferâizden ve asabelerden kimse bulunmazsa veyâ bunlardan yalnız zevc, zevce varsa, mîrâs zevil-erhâma verilir. Mîrâsdan, cenâze kaldırma, ya’nî yıkama, kefenleme, defn ve kul borclarını ödeme masrafları çıkdıkdan sonra, geri kalanın üçde birinden vasıyyetler yapılır. Geri kalan üçde ikisi, zevil-erhâmdan en yakın olana verilir. (Zevil-erhâm) beş sınıf olup, meyyitin yakınlık sırası ile şunlardır:

I - Birinci sınıf, meyyitin Fürû’udur. Fürû’, fer’ler, çocuklar demekdir. Bu sınıfda, kızlarının çocukları ve oğlunun kızlarının çocukları ve bunların çocukları vardır.

II - İkinci sınıf, meyyitin aslıdır. Bunlar, fâsid cedler ve fâsid ceddeler ve bunların anaları ve babalarıdır. Meyyitin anasının babası ve bunun babası veyâ anası bunlardandır.

III - Üçüncü sınıf, meyyitin babasının fürû’udur. Her nev’ kızkardeş çocukları veyâ torunları ve anadan erkek kardeş çocukları ve her nev’ erkek kardeş kızları veyâ torunları bunlardandır.

IV - Dördüncü sınıf, ceddin ve ceddenin fürû’udur. Halalar, teyzeler, dayılar ve anadan amcalar bu sınıfdandır. Anadan amca, babanın anadan erkek kardeşidir. Babanın ana-baba bir kardeşi ve baba bir kardeşi olan amcalar, asabedir. Her nev’ amca kızları ve hepsinin çocukları da dördüncü sınıfdandır.

V - Beşinci sınıf, babanın ve ananın ceddinin fürû’udur. Ananın veyâ babanın halaları, teyzeleri, dayıları, babanın anadan amcaları, ananın amcaları, ananın ve babanın amcalarının kızları, ananın amcalarının çocukları beşinci sınıfdandırlar.

2 - Zevil-erhâmdan, bir kişi bulunur ve başka hiç vâris bulunmazsa, mîrâsın hepsini bu alır. Zevil-erhâmın beş sınıfından birinde bulunanlardan bir kişi varsa, bundan sonraki sınıflarda bulunanlar, meyyite dahâ yakın olsalar bile, vâris olamazlar. Bir sınıfdan birkaç kişi varsa, bunlardan meyyite dahâ yakın derecede olan, uzak derecede olanları mîrâsdan mahrûm eder. Meselâ, ananın babası bulununca, bunun anası veyâ babası vâris olamaz. Bunun gibi, dayı ve dayı oğlu bulunursa, dayının oğlu mîrâs alamaz. Bundan sonra, meyyite iki yoldan yakın olan, bir cihetden yakın olanı mahrûm eder. Meselâ ana baba bir olan dayı varken, yalnız baba cihetinden olan dayı vâris olamaz. Bunlar dahî müsâvî olursa, meyyite vâris ile bağlanan vâris olur. Meselâ, oğul kızının kızı bulunursa, kız kızının oğlu vâris olamaz. Çünki birinci, farz sâhibinin çocuğudur.

3 - Yakınlık ciheti farklı ise, meselâ baba anasının babası ile, ana babasının babası birlikde bulunduğu zemân, babası cihetinden olan, üçde iki alır. Anası cihetinden olan, üçde bir alır.

4 - Meyyite yakınlık dereceleri ve yakınlık kuvvetleri ve cihetleri berâber olursa ve içlerinde vâris ile bağlanan yoksa, erkekler, kadınların iki katı olarak bölünür. Kızın oğlu ile kızın kızı bulunduğu zemân böyledir.

Katle yardım eden de, kâtil gibi mîrâs alamaz. Bunların âkıl ve bâlig olmaları da şartdır. Mürtede vâris olunur. Fekat mürted, müslimâna vâris olamaz.

(Hadîka) ve (Berîka) sonunda ve (Seyf-üs-sârim) ve (İnkaz-ül-hâlikin) ve (Cilâ-ül-kulûb) kitâblarında diyor ki, (Bir kimse, altın veyâ gümüş vakf etse ve bunlarla Kur’ân-ı kerîm okunmasını veyâ nâfile nemâz kılınmasını, tesbîh, tehlîl, mevlid, salevât okutulmasını, bunların sevâblarını kendisinin veyâ ismlerini bildirdiği kimselerin rûhlarına hediyye edilmesini şart etse, böyle vakf, vasıyyet sahîh değildir, bid’atdir. Sevâbları onlara vâsıl olmaz. Bunların karşılığı olarak alınan para, ibâdetin ücreti olur, harâm olur. Bu tâatları kendiliklerinden yapıp, sevâblarını ölü veyâ diri, dilediklerine hediyye ederlerse, sevâbları onlara da vâsıl olur. Bunlara karşılık olarak pazarlıksız, hediyye olarak verileni almaları halâl olur. Böyle vakf sahîh olur.)

İstanbul barosu avukatlarından Toma Andonyaki beg, 1310 [m. 1892] târîhinde İstanbulda neşr etdiği büyük (Kâmûs-i kavânîn) kitâbında, Osmânlı kanûnlarını bildirmekde, mîrâs taksîmi hakkında mufassal ma’lûmât vermekdedir. Adanalı avukat Kasbaryan beg de 1312 [m. 1894] de İstanbulda basılan (Cüzdân-ı kavânîn-i Osmâniyye) kitâbında, (Mecelle)yi ve diğer ondört Osmânlı kanûnunu madde madde yazmakdadır.

Birinci Kısm - İkinci Kısm - Üçüncü Kısm - İndeks