Kureyş müşrikleri Ebu Talib'e:

" Ona [Hazret-i Muhammed aleyhisselâma] haber sal! Gelsin de ona insaflılık gösterelim?" dediler. 106

Ebu Talib haber salınca, Peygamberimiz aleyhisselâm hemen geldi. 107

Ebu Talib:

" Ey kardeşimin oğlu! Bunlar, senin amcaların ve kavminin eşrafıdırlar.

Sana karşı insaflı davranmak istiyorlar. Söyleyeceklerini dinle! " dedi. 108

Peygamberimiz aleyhisselâm:

" Söylesinler, dinliyorum! " buyurdu. 109

Kureyş müşriklerinden Ahnes b. Şerik söze başlayıp:

" Sen bizi ve ilahlarımızı yermeyi bırak!

Biz de seni ve ilahını bırakalım" dedi.

Ebu Talib Peygamberimiz aleyhisselâma:

" Kavmin sana insaflı davrandı. Onların isteklerini kabul et! " dedi. 110

Peygamberimiz aleyhisselâm başını kaldırıp semaya baktı:

" Şu güneşi görüyor musunuz?" diye sordu.

" Evet! Görüyoruz" dediler. Bunun üzerine, Peygamberimiz aleyhisselâm:

" Ben sizi bu güneşin ışıklarından aydınlanmanızdan alıkoymaya güç yetirebilir miyim?" buyurdu. Ebu Talib:

" Vallahi, kardeşimin oğlu bize hiçbir zaman yalan söylememiştir! " dedi. 111

Peygamberimiz aleyhisselâm:

" Ben onlan öyle bir kelimeye davet ediyorum ki; kendilerinin onunla Cennete gireceklerine kefilim! " buyurdu. Ebu Cehil:

" Ne kadar sevindirici bir kelime imiş o! Haydi, söyle bakalım onu?" dedi. 112

Peygamberimiz aleyhisselâm:

" Ne dersiniz, size öyle bir kelime vereyim mi ki, siz o kelimeyi söylediğinizde, onunla Araplara hakim olasınız, Arap olmayanlarda size karşı yumuşasın, uysallaşsın?" buyurdu.

Ebu Cehil:

" O kelime ne ise, biz onu on kat katlayarak söyleyelim! " dedi.

Peygamberimiz aleyhisselâm:

" 'Lâ ilahe illallah=Allah’tan başka ilah yoktur' deyinizin 3

Allah'tan başka ilah bulunmadığına ve benim de Resûlullah olduğuma şehadet getiriniz! " 114 buyurunca, Kureyş müşrikleri öfkelendiler ve ürktüler. 115 Birbirlerine:

" O, bütün ilahları bir tek ilah mı yapmış?! Bu cidden acaip, şaşılacak birşey!

Yürüyünüz! Siz ilahlarınıza tapmakta sebat ediniz!

Şüphe yok ki, arzu edilecek olan budur!

Biz bunu başka bir dinde işitmedik.

Bu uydurmadan başka birşey değildir.

O Kuran, aramızdan, ona mı indirilmiş?! " 116 diyerek kalkıp gittiler. Giderken de:

" Onun yanına hiçbir zaman dönmeyeceğiz! Muhammed'in aldandığı şeylerde hayır yoktur! " dediler. 117

--------------------------------------------

106. İbn Sa'd, Tabakât, c. 1, s. 202.

107. İbn Sa'd, c. 1, s. 202, Belâzurî, c. 1, s. 231.

108. Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 231.

109. İbn Sa'd, Tabakât, c. 1, s. 202.

110. İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 1, s. 202, Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 231.

111. Buhârî, Târîhu'l-kebîr, c. 7, s. 51, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 2, s. 187, Zehebî, Târîhu'l-İslâm, s. 149, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 3, s. 42.

112. Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 231.

113. İbn Sa'd, Tabakât, c. 1, s. 202, Taberî, Târih, c. 2, s. 219.

114. Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 231.

115. İbn Sa'd, Tabakât, c. 1, s. 202.

116. Şâd: 5-8.

117. İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 1, s. 202-203.