Hazret-i Aişe'nin bildirdiğine göre; Resûlullah aleyhisselâm Medine'ye gelince, Kureyş müşrikleri Resûlullah aleyhisselâmı ve onunla birlikte Ensarı da hicvetmeye başladılar. 516

Peygamberimiz aleyhisselâma:

" Yâ Rasûlallah! Ebu Süfyan b. Haris b. Abdulmuttalib de seni hicvediyor! " denildi. 517

Kureyş müşriklerinden şair Abdullah b. Zibâra, Ebu Süfyan b. Haris, Amr b. Âs ve Dırâr b. Hattab Peygamberimiz aleyhisselâmı hicvedince, Müslümanlardan bir zât Hazret-i Ali'ye:

" Sen de onları hicvet! " demişti.

Hazret-i Ali:

" Resûlullah aleyhisselâm müsaade ederse yaparım! " dedi.

" Yâ Rasûlallah! Ona [Hazret-i Ali'ye] müsaade buyur! " dediler.

Peygamberimiz aleyhisselâm:

" Bu istenilen şey onda yok! " buyurdu. 518

Ensarın üç büyük şairi vardı:

1. Hassan b. Sabit,

2. Abdullah b. Revana,

3. Ka'b b. Malik. 519

Ka'b b. Malik:

" Yâ Rasûlallah! Şiir söylemek hakkında ne buyurursun?" diye sormuştu.

Resûlullah aleyhisselâm:

" Mü'min; kılıcı ile de, dili ile de cihad eder." 520

" Resûlullaha silahlarıyla yardımda bulunmuş olan bir kavmin, ona dilleri ile de yardımda bulunmalarına ne mani var?" 521

" Siz de Kureyşîleri hicvediniz!

Çünkü, bu, onlara ok atmaktan daha ağır gelir! " buyurdu. 522

Ka'b b. Malik; kahramanlık destanları tarzında şiirler söyler

" Siz bize ne yapmaya kalkışırsanız, biz de size öyle yapar, hakkınızdan geliriz! " diyerek müşrikleri tehdit ederdi.

Abdullah b. Revâha; müşriklerin inançlarını ve tapınmalarını yerer, küfür ve müşrikliğin kötülüğünü ve gülünçlüğünü belirtirdi.

Hassan b. Sabit; Ensar şairlerinin en büyüğü idi. Kureyş müşriklerinin soy ve ahlâkyönünden bütün ayıp ve kusurlarını ortaya döker, kötülükle geçmiş olan günlerini dile getirirdi. Ensar şairlerinden, sözleri Kureyş müşriklerine en ağır geleni idi. 523

Peygamberimiz aleyhisselâm önce Abdullah b. Revâha'ya, sonra Ka'b b. Malik'e, daha sonra da Hassan b. Sâbit'e, " Kureyş müşriklerini hicvediniz! " diye haber saldı. 524

Hassan b. Sabit gelip Peygamberimiz aleyhisselâmın huzuruna girince:

" Kuyruğu ile iki böğrüne çarpan bu arslana haber salmanızın, 'Gel artık! ' demenizin zamanı gelmiş" diyerek, dilini çıkarıp oynatmaya başladı525 ki, dili526 yılan dili gibiydi veyanı527 siyahtı. 528

" Seni hak (din ve Kitab) ile (peygamber) gönderen Allah'a yemin ederim ki; onları (bu) dilimle deri parçalar gibi parçalayacağım! " dedi.

Fakat, Peygamberimiz aleyhisselâm, ona:

" Sen hele acele etme!

Ebu Bekir Kureyşîlerin neseplerini (soylarını soplarını) en iyi bilen kişidir.

Benim de Kureyşîlerin içinde nesebim var! 529 Onların içindeki nesebim ne olacak?530

Ben onlardan olduğum halde, onları nasıl hicvedeceksin?" 531

Sen o amcamın oğullarını hicvederken, onlarla birlikte bana da dokundurmuş olabileceğinden endişe ederim" buyurdu. 532

Hassan b. Sabit:

" Ya Rasûlallah! Bana Ebu Süfyan'ı hiciv için izin ver?" dediği zaman da, Peygamberimiz aleyhisselâm:

" Ben onun akrabası olduğum, o benim amcamın oğlu olduğu halde. 533 sen onu nasıl hicvedeceksin?! " buyurdu. 534

Hassan b. Sabit, Peygamberimiz aleyhisselâma:

" Seni kerîm kılan Allah'a yemin ederim ki, seni onlardan, tereyağdan kıl çeker gibi çeker çıkarırım! " dedi. 535

Peygamberimiz aleyhisselâm:

" Sen hele Ebu Bekir'e git! 536

O, Kureyş kavminin neseplerini senden daha iyi bilir. 537

O sana benim nesebimi hülasa ve ayırd etsin! " buyurdu. 538

Hassan b. Sabit, Hazret-i Ebu Bekir'in yanına vardı.

Hazret-i Ebu Bekir:

" Filanı, filanı geç! Falanı, falanı diline dola! " dedi. 539

Hassan b. Sabit, Hazret-i Ebu Bekir'le konuştuktan sonra, Peygamberimiz aleyhisselâmın yanına döndü ve:

" Yâ Rasûlallah! O bana senin nesebini hülasa ve ayırd etti.

Seni hak (din ve Kitab) ile peygamber gönderen Allah'a yemin ederim ki;540 nesebini onlardan, tereyağdan kıl çeker gibi çekip çıkaracağım, onları dilime dolayacağım! " dedi. 541

Peygamberimiz aleyhisselâm da:

" Sen Allah ve Resûlü adına savunmada bulundukça, hiç şüphesiz Rûhu'l-Kudüs (Cebrail) seni desteklemeye devam edecektir! " buyurdu. 542

Hassan b. Sabit; Ebu Süfyan b. Hâris'e hitaben söylediği hicviyede şöyle dedi:

" Hiç şüphesiz, şerefin hörgücü, en yükseği Âl-i Hâşim'den binti Mahzum oğullarındadır.

Senin baban ise, * köledir. 543

Onlardan, Zühre oğullarını doğuranlar da şereflidirler.

Senin koca karıların ise, (şereflilik şöyle dursun), şerefe yaklaşamazlar bile!

Sen ne Abbas gibisin, ne onun anasının oğlu gibisin!

Fakat, sen, kendisi için şeref dikilemeyen bir asal etsizsin!

Sen, anası Sümeyye ve babasının anası da tanınmamış Semra olan bir adamsın! " 544

" Sen kötü mayalısın!

Âl-i Hâşim içinde bir asalaksın, süvarinin arkasına asılan asalak gibi! " 545

Abdulmuttalib'in oğullarından Ebu Talib ile Abdullah ve Zübeyr'in annesi Fâtıma binti Amr, b. Âiz, b. İmran, b. Mahzum'du.

Hazret-i Hamza ile Hazret-i Safiyye'nin annesi Hâle binti Üheyb (Vüheyb), b. Abdi Menaf, b. Zühreydi.

Hazret-i Abbas ile Dırâr b. Abdulmuttalib'in annesi Nüteyle binti Cenab, b. Küleyb, b. Malik, b. Amr, b. Âiz, b. Âmir, b. Nemr, b. Kâsıt'tı. 546

Hassan b. Sabit, Ebu Süfyan b. Hâris'i anne tarafından asaletsizliğini başına kakarak susturmak istemiştir.

-------------------------------------

516. Zehebî, Siyeru a'lâmi'n-nübelâ, c. 2, s. 368.

517. Hâkim, Müstedrek, c. 3, s. 488.

518. İbn Abdilberr, İstiâb, c. 1, s. 341, 342, İbn Esîr, Usdu'l-gâbe, c. 2, s. 5.

519. İbn Abdilberr, İstiâb, c. 1, s. 344, c. 3, s. 1324, İbn Esîr, Usdu'l-gâbe, c. 2, s. 6, c. 4, s. 488, Zehebî, Siyeru a'lâmi'n-nübelâ, c. 2, s: . 375.

520. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 456, İbn Abdilberr, İstiâb, c. 3, s. 1325, Begavî, Mesâbihu’s-sünne, c. 2, s. 109.

521. İbn Abdilberr, İstiâb, c. 1, s. 344, İbn Esîr, Usdu'l-gâbe, c. 2, s. 5.

522. Müslim, Sahîh, c. 4, s. 1935, Beyhakî, Sünenü'l-kübrâ, c. 10, s. 238, Begavî, Mesâbihu’s-sünne, c. 2, s. 108, Zehebî, Siyeru a'lâmi'n-nübelâ, c. 2, s. 375.

523. İbn Abdilberr, İstiâb, c. 1, s. 344.

524. Hâkim, Müstedrek, c. 3, s. 488.

525. Müslim, Sahîh, c. 4, s. 1935, 1936, Beyhakî, Sünenü'l-kübrâ, c. 10, s. 238.

526. Hâkim, Müstedrek, c. 3, s. 489, Zehebî, Siyeru a'lâmi'n-nübelâ, c. 2, s. 368.

527. Zehebî, Siyeru a'lâmi'n-nübelâ, c. 2, s. 368.

528. Hâkim, Müstedrek, c. 3, s. 489, Zehebî, Siyeru a'lâmi'n-nübelâ, c. 2, s. 368.

529. Müslim, Sahîh, c. 4, s. 1935, 1936, Beyhakî, Sünenü'l-kübrâ, c. 10, s. 238.

530. Buhârî, Sahîh, c. 4, s. 162, Hâkim, Müstedrek, c. 3, s. 488.

531. İbn Abdilberr, İstiâb, c. 1, s. 342, İbn Esîr, Usdu'l-gâbe, c. 2, s. 5.

532. Zehebî, Siyeru a'lâmi'n-nübelâ, c. 2, s. 368.

533. İbn Abdilberr, İstiâb, c. 1, s. 342, İbn Esîr, Usdu'l-gâbe, c. 2, s. 5.

534. Müslim, Sahîh, c. 4, s. 1934, Beyhakî, Sünenü'l-kübrâ, c. 10, s. 238.

535. Müslim, Sahîh, c. 4, s. 1934, Beyhakî, Sünenü'l-kübrâ, c. 10, s. 238.

536. Zehebî, Siyeru a'lâmi'n-nübelâ, c. 2, s. 368-369.

537. İbn Abdilberr, İstiâb, c. 1, s: . 342, İbn Esîr, Usdu'l-gâbe, c. 2, s. 5.

538. Müslim, Sahîh, c. 4, s. 1936, Beyhakî, Sünen, c. 10, s. 238, Zehebî, Siyeru a'lâm i'n-nübelâ, c. 2, s. 368.

539. İbn Abdilberr, İstiâb, c. 1, s. 341, İbn Esîr, Usdu'l-gâbe, c. 2, s. 5

540. Müslim, Sahîh, c. 4, s. 1936, Beyhakî, Sünen, c. 10, s. 238, Zehebî, Siyeru a'lâm i'n-nübelâ, c. 2, s. 369.

541. Buhârî, Sahîh, c. 4, s. 162, Müslim, Sahîh, c. 4, s. 1936, Beyhakî, Sünen, c. 4, s. 238, Zehebî, Siyeru a'lâmi'n-nübelâ, c. 2, s. 368.

542. Müslim, Sahîh, c. 4, s. 1936, Beyhakî, Sünen, c. 10, s. 238, Begavî, Mesâbihu’s-sünne, c. 2, s. 108.

* Ebu Süfyan b. Hâris'in annesi Sümeyye'nin babası Mevheb, Abdi Menaf oğullarının kölesi idi (Nevevî, Müslim Şerhi).

543. Müslim, Sahih, c. 4, s. 1935, İbn Abdilberr, İstiâb, c. 1, s. 342, İbn Esîr, Usdu'l-gâbe, c. 2, s. 5.

544. İbn Abdilberr, İstiâb, c. 1, s. 343, İbn Esîr, Usdu'l-gâbe, c. 2, s. 5.

545. İbn Abdilberr, İstiâb, c. 1, s. 343.

546. Mus'abu'i-Zübeyrî, Nesebi Kureyş, s. 17, 18.