Müslümanlardan bazıları, vaktiyle antlaşma yaptıkları Yahudilerle dost idiler.
Yüce Allah, indirdiği, onları Yahudilerle dostluktan men ettiği âyetierde 314 şöyle buyurdu:
" Ey iman edenler! Sizden olmayanları dost edinmeyiniz!
Çünkü, onlar size şer ve fesad yapmakta hiç kusur etmezler.
Sizin sıkıntıya girmenizi arzu ederler.
Onların kinleri, kızgınlıkları ağızlarından taşmaktadır.
Göğüslerinde gizledikleri düşmanlıksa, daha büyüktür.
Siz o kimselersiniz ki, onları seversiniz; halbuki onlar sizi sevmezler!
Siz kitabların hepsine inanırsınız; onlar ise, sizinle buluştukları zaman 'İnandık' derler, aralarında başbaşa kaldıkları zaman da size olan kinlerinden dolayı parmaklarının uçlarını ısırırlar!
De ki: Kininizle geberin!
Hiç şüphesiz, Allah göğüslerin gizlediklerini hakkıyla bilir.
Size bir iyilik dokunsa, bu onları tasaya düşürür.
Başınıza bir musibet gelse, onunla ferahlanırlar.
Eğer siz güçlüklere göğüs gerer, korunursanız, onların hileleri size hiçbir zarar vermez.
Çünkü, Allah onları kendi amelleriyle kuşatıcıdır." 315
Mü'min olmadıkları halde Müslüman görünen Yahudi bilginlerinden Rifaa b. Zeyd ile Süveyd, bazı Müslümanlarla dost olmuşlardı. Yüce Allah, bu hususta indirdiği âyetierde 316 şöyle buyurdu:
" Ey iman edenler! Kendilerine sizden önce kitab verilmiş olanlarla kâfirlerden, dininizi bir eğlence ve bir oyun yerine tutanları, sakın dost edinmeyin! Eğer mü'minlerseniz, Allah'tan korkun!
Onlar birbirinizi namaza ezanla davet ettiğiniz zaman, onu bir eğlence ve bir oyun yerine tutarlar.
Onların böyle yapmaları, kendilerinin hakikaten akıllarını kullanmaz bir kavim olmalarındandır.
De ki: 'Ey ehl-i kitab! Sizin bizden hoşlanmayışınızın sebebi, bizim Allah'a inandığımızdan ve bize indirilenle daha önce indirilmiş olanlara iman ettiğimizden, sizin ise birçoğunuzun fâsık kimseler olduğunuzdan başka bir şey değildir. '
De ki: 'Size bundan daha kötüsünü haber vereyim mi?
Allah'ın lanet ve gazab ettiği, aralarından maymunlar ve domuzlar çıkardığı kimseler ile şeytana tapanlardır ki, işte Allah katında bunların yeri daha kötü ve doğru yoldan daha sapıktır. Onlar size geldikleri zaman İman ettik! ' derler. Halbuki onlar muhakkak küfür ile girmişler, yine muhakkak küfür ile çıkmışlardır. Allah onların neler gizlemekte olduğunu çok iyi bilendir." 317
-------------------------------------
314. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 2, s. 207.
315. Al-i İmran: 118-120.
316. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 2, s. 217, Taberî, Tefsir, c. 6, s. 290.
317. Mâide: 57-61.