Ebu Cehil, Amir b. Hadramî'ye:
" Müttefikin olan şu Uttıe, kardeşinin öcünün alındığını gözünle görmüş olacağın bir sırada, halkı geri çevirmek istiyor!
Kalk da, kardeşinin öldürülmüş olduğunu dile getir, müttefiklerin haklarına riayet ve ahde Vefâ etmelerini Kureyşîlerden iste! " dedi.
Bunun üzerine, Âmir b. Hadramî ortaya çıkıp:
" Vâh Amr! Vâh Amr! " diyerek bağırmaya başlayınca, sinirler gerildi, harp kızışmaya başladı.
Halk, üzerinde bulundukları serde toplandılar.
Utbe'nin davet ettiği görüş ters anlaşıldı, olumsuz sonuç verdi.
Utbe, Ebu Cehil'in:
" Vallahi, ciğeri korkudan şişmiş! " sözüne kızdı ve:
" Kimin ciğeri korkudan şişmiş? Benim mi, yoksa onun mu, öğrenecektir! " dedi.
Sonra, başına geçirmek için bir miğfer aradı. Başı büyük olduğu, kimsenin miğferi onun başına uymadığı için, miğfer yerine, başına bürüdünden sank sardı. 149
-------------------------------------
149. İbn İshak, İbn Hişam, Sire, c. 2, s. 275-276, Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 64-65, Taberî, Târîh, c. 2, s. 279, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 3, s. 65-66, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 124, İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 1, s. 253-254, Ebu’l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 3. s. 270.