İSLÂM TARİHİ / MEDİNE DEVRİ |
| |
Peygamberimiz aleyhisselâmın Müşrikler Arasında Bulunan Bazı Kişilerin Öldürülmemesini Tavsiye Buyuruşu |
Peygamberimiz aleyhisselâm:
" Anladım ki, Hâşim oğullarından ve başkalarından bazı kişiler, Bedir'e zorlanarak çıkarılmışlardır. Bizim onlarla çarpışmamız gerekmez.
O halde, sizden her kim Hâşim oğullarından herhangi birisiyle karşılaşırsa, onu öldürmesin! Kim Ebu'l-Bahterî ile karşılaşırsa, onu öldürmesin! Kim Abbas b. Abdulmuttalib'le karşılaşırsa, onu öldürmesin! Çünkü, onlar ancak isteksiz olarak, zorlanarak Bedir'e çıkarılmışlardır" buyurdu. Bunun üzerine, Ebu Huzeyfe b. Utbe b. Rebia:
" Biz babalarımızı, oğullarımızı, kardeşlerimizi ve aşiretimizi öldüreceğiz de, Abbas'ı mı bırakacağız?!
Vallahi, eğer onunla karşılaşırsam, muhakkak onun yüzüne kılıçla vuracağım! " dedi.
Peygamberimiz aleyhisselâm, Ebu Huzeyfe'nin böyle söylediğini işitince, Hazret-i Ömer'e:
" Ey Hafsa'nın babası! Resûlullah'ın amcasının yüzüne kılıçla vurulur mu?! " buyurdu.
Hazret-i Ömer:
" Yâ Rasûlallah! Beni bırak, onun boynunu kılıçla vurayım?
Vallahi o münafıklık yapmıştır! " dedi.
Ebu Huzeyfe, ağzından çıkan bu sözünden hayatı boyunca korkmuş durmuş ve:
" Benim o günde söylemiş bulunduğum o sözden eman içinde değilim!
Ondan hâlâ korkup duruyorum!
Buna ancak şehitlik keffaret olabilir! " derdi.
Yemâme savaşında da şehit olup, muradına erdi. 223
Allah ondan razı olsun!
Peygamberimiz aleyhisselâmın Ebu'l-Bahterî'yi öldürmekten mücahidleri nehy buyurması da, Ebu'l-Bahterî'nin Mekke'de Peygamberimiz aleyhisselâmı çok savunan bir kişi olmaşırıdandı.
Kendisi Peygamberimiz aleyhisselâma hiç eziyet etmezdi. Peygamberimiz, ondan, hoşuna gitmeyen bir hareket görmemişti.
Ebu'l-Bahterî, Kureyş müşriklerinin Hâşim ve Muttalib oğulları aleyhinde yazdıkları Sahifeyi bozmak için ayaklanan kişilerdendi.
İslâm mücahidlerinden Mücezzer b. Ziyad, savaş meydanında Ebu'l-Bahterî'ye rastlayınca:
" Resûlullah aleyhisselâm seni öldürmekten bizi nehy buyurmuştur! " dedi.
Ebu'l-Bahterî'nin terkisinde Cünâde b. Müleyha adında bir binek arkadaşı bulunuyordu.
Ebu'l-Bahterî:
" Bu arkadaşım ne olacak?" diye sordu.
Mücezzer:
" Hayır! Vallahi, biz senin arkadaşını bırakacaklardan değiliz!
Resûlullah aleyhisselâm bize ancak bir tek senin hakkında emir verdi" dedi.
Ebu'l-Bahterî:
" Hayır! Vallahi, ölürsek, o ve ben birlikte ölürüz!
Ben binek arkadaşımı yaşamaya düşkünlüğümden dolayı bıraktığımı Mekke kadınlarına söyletmem! " dedi.
Mücezzer, Ebu'l-Bahterî'yi deveden indirip de o çarpışmaktan başkasına yanaşmadığı zaman, çarpıştılar ve Mücezzer onu vurup öldürdükten sonra Peygamberimiz aleyhisselâma geldi ve:
" Seni hak ile peygamber gönderen Allah'a yemin ederim ki; onu esir edip sana getireyim diye çok uğraştım.
O ise yanaşmadı, ancak benimle çarpıştı. Ben de onunla çarpıştım ve kendisini öldürdüm! " dedi. 224
Peygamberimiz aleyhisselâm, Haris b. Âmir b. Nevfel hakkında da:
" Onu esir ediniz! Öldürmeyiniz! Çünkü, o Bedir'e gönülsüz olarak çıkarıldı" buyurmuştu.
Fakat, Hubeyb b. Yesaf, onu bilmeyerek öldürdü.
Peygamberimiz aleyhisselâm, onun öldürüldüğünü haber alınca:
" Eğer ben onu öldürülmeden önce bulsaydım, kendisini kadınlarına bırakırdım! " buyurdu. 225
Hazret-i Ali derki:
" Abbas b. Abdulmuttalib'i Ensardan kısacık boylu bir zât esir edip Resûlullah aleyhisselâmın yanına getirince, Abbas:
'Yâ Rasûlallah! Vallahi beni bu adam esir etmedi.
Beni insanların en güzel yüzlüsü, başının saçı iki yana ayrılmış, kır bir ata binmiş, şu cemaat arasında göremediğim bir kimse esir etti! ' dedi.
Ensârî:
'Yâ Rasûlallah! Onu ben esir ettim! ' diyerek ısrar edince, Peygamberimiz aleyhisselâm, ona:
'Sesini çıkarma! Allah seni şerefli bir melekle destekledi! ' buyurdu." 226
Hazret-i Abbas'ı esir ettiğini söyleyen zât, Ensardan Ebu'l-Yeser Ka'b b. Amr olup, kendisi çelimsiz, kısa boylu idi.
Hazret-i Abbas ise gövdeli, iri yarı idi.
Peygamberimiz aleyhisselâm, Ebu'l-Yeser'e:
" Ey Ebu'l-Yeser! Abbas'ı sen nasıl esir edebildin! ?" diye sordu.
Ebu'l-Yeser:
" Yâ Rasûlallah! Onu esir edebilmek için, ne bundan önce, ne de bundan sonra hiç görmediğim bir zât bana yardımda bulundu. Onun şekil ve şemaili şöyle şöyle idi! " dedi.
Peygamberimiz aleyhisselâm:
" Sen Abbas'ı esir alırken, Allah sana şerefli bir melekle yardım etmiş! " buyurdu. 227
Ebu'l-Yeser Hazret-i Abbas'la karşılaştığı zaman, o, ayakta donmuş gibi duruyordu.
Ebu'l-Yeser, ona:
" Resûlullah aleyhisselâm seni öldürmekten bizi nehy buyurdu" deyince, Hazret-i Abbas " Bu, onun akraba hakkını ilk gözetmesi, onlara ilk iyiliği değildir! " dedi. 228
-------------------------------------
223. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 281, İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 1 , s. 10-11, Taberî, Târîh, c. 2, s. 282, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 3, s. 140-141, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 128-129, Zehebî, Megâzî, s. 90-91.
224. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 2, s. 281-282, Taberî, Târih, c. 2, s. 282, İbn Abdilberr, İstiâb, c. 4, s. 1459-1460, İbn Esîr, Usdu'l-gâbe, c. 5, s. 64-65, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 3, s. 285.
225. Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 81.
226. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 1, s. 117, Zehebî, Megâzî, s. 65, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 3, s. 278, Heysemî, Mecmau'z-zevâid, c. 6, s. 76.
227. İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 4, s. 12, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 1 , s. 353, Taberi, Târih, c. 2, s. 288, 289, Ebu Nuaym , Delâilü'n-nübüvve, c. 2, s. 471-472.
228. İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 4, s. 12.