Ebu Katâde, bir gün eteğine hurma yemi koyup atına götürünce, at başını kaldırdı, kulaklarını dikti!

Ebu Katâde:

" Allah'a yemin ederim ki; at, süvari atı kokusu almıştır! " dedi.

Annesi, ona:

" Vallahi, oğulcuğum! Biz Cahiliye devrinde bile kâhinlik etmez, gaibden yalan yanlış haber almaya ve vermeye kalkmazdık!

Muhammed aleyhisselam geldikten sonra, böyle şeylerle nasıl uğraşırız?! " dedi.

At tekrar başını kaldırıp kulaklarını dikti.

Ebu Katâde:

" Allah'a yemin ederim ki; at, süvari atı kokusu almıştır! " dedi. 142

Ebu Katâde der ki:

" Başımı, yıkıyordum. Başımın bir tarafını yıkadığım sırada idi ki, Cerve (Havze)'nin kişnediğini ve ayaklarını yere vurduğunu işittim.

'Bu, savaşa hazırlanma işaretidir! ' dedim.

Başımın kalan yansını yıkamaksızın kalktım, ata bindim.

Üzerimde kaftanım vardı.

O sırada, Resûlullah aleyhisselamın seslenicisi:

'Yetişiniz! Yetişiniz! ' diyerek seslenmekte idi. 143

Resûlullah aleyhisselam:

'Ey Ebu Katâde! Hemen hareket et! Allah yoldaşın olsun! ' buyurdu." 144

-------------------------------------

142. Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 4, s. 191 , Suyûtî, Hasâisü'l-kübrâ, c. 2, s. 48, 49.

143. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 544, Zehebî, Siyeru a'lâmi'n-nübelâ, c. 2, s. 321.

144. Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 4, s. 191 , Suyûtî, Hasâisü'l-kübrâ, c. c. 2, s. 49.