Müslümanlar, Hudeybiye'de, Peygamberimiz aleyhisselama su darlığından şikâyetlendiler.
Peygamberimiz aleyhisselam, ok çantasından bir ok çıkarıp onun Semed kuyusunun dibine saplanmasını emretti. 115
Oku ashabdan birisi alıp kuyunun içine indi. 116 Ok kuyunun dibine saplanır saplanmaz, su fışkırmaya başladı ! 117
Müslümanlar, kuyunun kıyısına oturarak, su kaplarını doldurdular. 118 Develerini de çöktürüp suvardılar.
Kuyunun içine okla inen sahabi, kurbanlık develerin sürücüsü Naciye b. Cündüb idi.
Naciye b. Cündüb'ün kuyunun içinde halkın salınan kovalarını doldurmakla uğraştığı sırada, bir kadın elinde bir kova ile kuyunun başına gelip:
" Ey kovalan dolduran kişi! Benim kovam öndedir. Onu da dolduruver! Görüyorum ki; halk seni övüyorlar, seni hayırla anıyorlar, sana tazimde bulunuyorlar" demişti.
Naciye b. Cündüb de, kuyunun içinde halkın kovalarını doldururken:
" Yemenli kadın, benim kovaları doldurduğumu ve adımın da Naciye olduğunu öğrenmiştir.
Ben oku düşmanların göğüslerine hızla sapladığım gibi saplayıp su sızma yerini genişletmişimdir! " diyerek şiir söylemiştir. 119
Berâ' b. Azib'in. 120 Halid b. Abbâd el-Gıfârî'nin* de o gün kuyuya okla girmiş oldukları söylenmiştir. 121
Bunların üçü de, gerek bu kuyudan, gerek başka kuyulardan su çıkarma işinde bir tek kişi başa çıkamayacağına göre, herhalde, birbirlerine yardımcı olmuşlardır. 122
Berâ' b. Âzib'in bildirdiğine göre; Hudeybiye kuyusunun suyu çekilmiş, içinde bir damla bile su kalmamıştı.
Durum Peygamberimiz aleyhisselama arzedildi.
Peygamberimiz aleyhisselam, kuyunun başına gelip oturdu. İçinde biraz su bulunan bir kab istedi. Getirilen su ile abdest aldıktan sonra, ağzını çalkaladı ve içinden, dua etti. Abdest aldığı ve ağzında çalkaladığı suyu kuyunun içine döktü.
Peygamberimiz aleyhisselamın emriyle, kuyu, biraz kendi haline bırakıldı.
Sonra, kuyu sulandı.
Müslümanlar da, Müslümanların hayvanları da, ondan kana kana içtiler. 123
Kuyunun suyundan içenler, 1400 kişi idi. 124
Seleme b. Ekvâ da der ki:
" Biz, Resûlullah aleyhisselamın maiyyetinde Hudeybiye'ye geldik.
Biz, o gün, yüzer kişilik ondört bölüktük.
Kuyunun yanında, henüz suvarılacak elli koyun da vardı ki, kuyu onları bile sulayamıyor, suya kandıramıyordu.
Resûlullah aleyhisselam, kuyunun kıyısına oturup dua etti ve ağzına alıp çalkaladığı suyu kuyuya bırakınca, kuyunun suyu yükseldi.
Biz ondan hem hayvanları suladık, hem de kendimiz su aldık." 125
-------------------------------------
115. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 587 Abdurrezzak, Musannef, c. 5, s. 332 İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 2, s. 96, İbn Ebi Şeybe, Musannef, c. 4, s. 430, 431.
116. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 324, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 323.
117. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 324, Vâkıdî, c. 2, s. 587, İbn Sa'd, c. 4, s. 314, 315, Ahmed b. Hanbel, c. 4, s. 323.
118. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 587, İbn Sa'd, c. 2, s. 96.
119. İbn İshak, İbn Hişam, c. 3, s. 324, Ebu Yusuf, Kitâbu'l-haraç, s. 209, Vâkıdî, c. 2, s. 587, Ahmed b. Hanbel, c. 4, s. 323, Taberî, Târîh, c. 3, s. 73, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 4, s. 112, İbn Esir, Kâmil, c. 2, s. 200, 201, İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 2, s. 15, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 4, s. 165, Halebî, İnsânu'l-uyûn, c. 2, s. 693.
120. İbni, İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 324, Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 589.
* Veya Abbâd b. Halid el-Gıfârî (İbn Sa'd, Tabakât, c. 4, s. 315).
121. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 589.
122. Zürkânî, Mevâhibü'l-ledünniye Şerhi, c. 2, s. 185.
123. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 290, Buhârî, Sahîh, c. 5, s. 62, 63.
124. Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c. 2, s. 409, 410.
125. Ahmed b. Hanbel. Müsned. c. 4. s. 48. Müslim. Sahîh. c. 3. s. 433.