Süheyl b. Amr, konuşmaya başladı. Konuşurken, kendisinin üst dudağının yangından, altlı üstlü sivri dişleri gözüküyordu.
Süheyl sesini yükseltince, Abbâd b. Bişr ile Seleme b. Eşlem, ona:
" Resûlullah aleyhisselamın yanında sesini kıs! " diyerek ihtarda bulundular. 342
Süheyl b. Amr:
" Hudeybiye'ye gelip seninle çarpışanlar; ne bizim rey, görüş sahiplerimizdendirler, ne de akıllı uslu kişilerimizdendirler!
Biz onların yaptıklarını benimsemedik, işitinceye kadarda, bundan haberimiz yoktu.
Onlar, bizim beyinsiz, akılsız olanlarımızdandır" dedi. 343
Süheyl b. Amr, gelip gidip Peygamberimiz aleyhisselamla konuştu durdu. 344
Uzun uzadıya konuşmalardan, geliş gidişlerden sonra, 345 aralarında anlaştılar, kararlaştırılan hususların yazılı hale getirilmesinden başka iş kalmadı. 346
Süheyl b. Amr:
" Haydi, (hokka, kalem, kâğıt) getir! Bizimle sizin aranızda (yazılması gereken) bir yazı yaz! " dedi. 347
Yazı malzemesi hazırlanınca, Peygamberimiz aleyhisselam, aradaki anlaşmayı yazacak bir adam çağırmak istedi ve Evs b. Havlî'yi çağırdı.
Sühey b. Amr:
" Bunu iki kişiden; amcanın oğlu Ali'den veya Osman b. Affan'dan başkası yazmasın! " dedi. 348
Bunun üzerine, Peygamberimiz aleyhisselam Hazret-i Ali'yi çağırdı349 ve ona:
" Yaz! " buyurdu: " Bismillâhirrahmânirrahîm! " 350
Süheyl b. Amr hemen Hazret-i Ali'nin elini tuttu351 ve:
" Ben bunu bilmiyorum! 352 'Bismillâh'ı anladık ama, 'Bismillâhirrahmânirrahîm' nedir? Bilmiyoruz ! 353
Vallahi, ben Rahman sözünün mahiyeti nedir, bilmiyorum" dedi. 354
Kureyş müşriklerinin öteki elçileri de:
" Hayır! Vallahi, biz sulh yazısının başına hiçbir zaman bu Besmeleyi yazmayız, yazdırmayız! " dediler.
Peygamberimiz aleyhisselam:
" Öyleyse, nasıl yazalım?" diye sordu. 355
Süheyl b. Amr:
" Sen, bizim bildiğimiz şeyi, 356 senin de yazılarında yazdığın, yazdırageldiğin gibi, 357 bizim de yazılarımızda yazdığımız gibi, 358 'Bismikallâhümme=Allah'ım! Senin İsminle başlarım! ' diye yaz, yazdır! " dedi. 359
Süheyl ve arkadaşlarının Besmeleye böyle itiraz etmeleri, Müslümanların canlarını sıkt. 360
" Vallahi, biz Besmeleden başkasını yazmayız! " dediler. 361
Süheyl b. Amr:
" Öyle ise, ben de, hiçbir şey üzerinde barış yapmam, işi olduğu yerde bırakırım! " dedi. 362
Peygamberimiz aleyhisselam:
" Bu 'Bismikallâhümme' de güzeldir! " buyurduktan sonra, 363 Hazret-i Ali'ye:
" Haydi, yaz" buyurdu: " Bismikallâhümme." 364
Hazret-i Ali öyle yazdı. 365
Bundan sonra, Peygamberimiz aleyhisselam:
" Yaz366 yâ Ali! " buyurdu: 367 " Bu, Muhammed Resûlullahın, 368 Süheyl b. Amr1a369 üzerinde anlaşmaya vanp imzaladığı barış yazısıdır." 370
Süheyl b. Amr, tekrar Hazret-i Ali'nin elini tuttu371 ve Peygamberimiz aleyhisselama:
" 'Muhammed Resûlullah' yazma, yazdımna! 372 Vallahi, biz senin Resûlullah olduğunu bilseydik, doğrulasaydık, seni Beytullah'ı, Kabe'yi ziyaretten men etmez, seninle çarpışmaya kalkmazdık. 373
En iyisi, sen bildiğimiz şeyi yaz, yazdır! " dedi. 374
Peygamberimiz aleyhisselam, ona:
" Peki, nasıl yazalım?" diye sordu. 375
Süheyl b. Amr:
" 'Muhammed b. Abdullah' diye, kendi ismini ve babanın ismini yaz, yazdır! " dedi. 376
Peygamberimiz aleyhisselam:
" Bu da güzeldir! Öyle yazınız! 377
Ben vallahi hem 'Muhammed b. Abdullah'ım! Ben vallahi hem de 'Resûlullah'ım ! 378
Vallahi, siz beni ne kadaryalanlasanız da, ben hiç şüphesiz Resûlullahım. 379
Barış belgesine kendi ismimi ve babamın ismini yazmak, yazdırmak, benim peygamberliğimi gidermez! " buyurdu. 380 Sonra da:
" Yâ Ali! Sil onu! 381 'Resûlullah' kelimesini sil de, 382 'Muhammed b. Abdullah' yaz! " buyurdu. 383
Müslümanlar kendilerini tutamadılar, seslerini yükselterek bağırıştılar.
Ashabdan bazıları, ayağa kalktılar ve:
" Biz 'Muhammed Resûlullah'tan başkasını yazmaz, yazdırmayız! ' dediler.
Useyd b. Hudayr ile Sa'd b. Ubâde, Hazret-i Ali'nin elini tutarak:
" Sen 'Muhammed Resûlullahtan başkasını yazma!
Aksi takdirde, aramızı ancak kılıç halleder!
Biz ne diye dinimiz uğrunda, bu eksikliği, bu hakareti kabul ediyoruz?! " dediler.
Peygamberimiz aleyhisselam, onlara seslerini kısmalarını ve susmalarını eliyle işaret buyurdu, sustular. 384
Hazret-i Ali:
" Hayır! Vallahi, ben 'Resûlullah' kelimelerini silemem. 385
Varlığım Kudret Elinde bulunan Allah'a yemin ederim ki; ben onu silemeyeceğim! 386
Hayır! Vallahi, ben senin Resûlullah sıfatını hiçbir zaman silemem! " dedi. 387
Peygamberimiz aleyhisselam, Hazret-i Ali'nin yüzüne bakarak:
" Ey Ali! Senin de başına böyle birşey gelecek, 388 muhakkak sen de bunun gibisine davet olunacak, istenileni kabullenmek zorunda kalacaksın! " * buyurdu. 389
Hazret-i Ali " Resûlullah" kelimelerini silemeyeceğine yemin edince, Peygamberimiz aleyhisselam:
" Bana onların yerini göster! " buyurdu.
Hazret-i Ali de gösterince, 390 Peygamberimiz aleyhisselam onu eliyle sildi. 391
Onun yerine " Muhammed b. Abdullah" yazıldıktan sonra, Peygamberimiz aleyhisselam Hazret-i Ali'ye banş maddelerini şöyle yazdırmaya başladı:
" 1. Halkın [Müslümanlarla müşriklerin] emniyet ve selamet içinde yaşamaları ve birbirlerini zararlandırmaktan el çekmeleri için, harp onlardan 10 yıl müddetle kaldırılmak üzere,
2. Bu anlaşma aramızda ağzı kilitli heybe gibi olup, anlaşma hükümleri herhangi bir suretle bozulmaktan veya geri bırakılmaktan korunmak; taraflar, birbirlerine karşı olan her türlü kinlerini, düşmanlıklarını heybede kilitlemek, onlan açığa vurmaktan kaçınmak üzere,
3. Aramızda ne hırsızlık, ne de hainlik olmamak üzere, 392
4. Muhammed ile ashabı bu yıl geri dönüp gitmek; gelecek yıl olunca, yanlarında yalnız yolcu silahı olarak kınlarında sokulu kılıçlar bulunduğu halde Mekke'ye girip orada üç gün kalmak üzere..." 393
Peygamberimiz aleyhisselam, bu 4. maddeyi, Süheyl b. Amr'a:
" Beytullah'ı bu yıl tavaf etmemiz için siz aradan çekilmek, onu tavafta bizi serbest bırakmak üzere" diye teklif etmişti.
Süheyl b. Amr:
" Vallahi, üzerimize yürünüp zorla boyun eğdirildik diye Araplar bizi dillerinden düşürmezler, temelli konuşur dururlar.
Fakat bu, gelecek yıl olur. 394
Sen bu yılında yanımızdan geri dönüp gidecek, yanımıza uğramayacak, Mekke'ye girmeyeceksin!
Gelecekyıl, girdiğinde, biz Mekke'den çıkacağız, sen ashabınla birlikte oraya girecek, orada üç gün kalacaksın.
Yanında da, yolcu silahı olarak kınında sokulu kılıçlar bulunacak, oraya bundan başka silahla girmeyeceksin! 395
Kurban edilecekleri yere bırakmayıp, oldukları yerde tuttuğumuz şu kurbanlık develeri de Mekke'deki kurban yerine salmayacaksın! " dedi.
Peygamberimiz aleyhisselam:
" Onları biz salarız, yüzlerini oradan siz geri çevirirsiniz! " buyurdu. Hazret-i Ali, maddeyi buna göre yazdı. 396
" 5. Muhammed, Mekkelilerden, kendisine tâbi ve Müslüman olmak isteyenlerden hiçbir kimseyi yanında götürmemek, Mekke'de oturmak isteyen ashabından hiçbirine de engel olmamak üzere, 397
6. Muhammed'in ashabından olup da, hac veya umre yapmak niyetiyle veya Yemen'e yahut Taife geçmek veya Allah'ın fazlından kazanç sağlamak maksadıyla gelen kimsenin canı ve malı emniyet ve selamette bulunmak üzere,
7. Müşriklerden, Şam'a veya Maşrık'a, Mısır'a geçmek için Medine'ye gelen kimsenin de canı ve malı emniyet ve selamette bulunmak üzere, 398
3. Muhammed'in akd ve ahdine girmek isteyen kimse, ona girmekte serbest olmak üzere,
9. Kureyş'in akd ve ahdine girmek isteyen kimse, ona girmekte serbest olmak üzere, 399
10. Kureyşîlerden, velisinin izni ve haberi olmaksızın Muhammed'in yanına gelecek kimseler Kureyşîlere geri çevrilmek üzere,
11. Muhammed'in yanında bulunanlardan Kureyşîlere gelecek olanlar Muhammed'e geri çevrilmemek üzere, muahede ve musalaha yapılmıştır."
Süheyl b. Amr, 10 ve 11. maddeleri, Peygamberimiz aleyhisselama şöyle teklif etmişti: " Sana bizden gelecek olan kişiyi, senin dininde bile olsa, muhakkak bize geri çevireceksin! 400 Sizden bize gelecek olan kişiyi ise, biz geri çevirmeyeceğiz! " Müslümanlar, Süheyl b. Amr'ın bu acayip teklifine şaştılar ve: " Sübhânallah! Müslümanların yanına gelmiş olan bir Müslüman nasıl geri çevrilir?401 Yâ Rasûlallah! Bu şartı da kabul edecek misin?! " dediler. 402 Hazret-i Ömer:
" Yâ Rasûlallah! Bu şartı da kabul edecek misin?" diye sordu. Peygamberimiz aleyhisselam, gülümsedi403 ve: " Evet! Bizden onlara gidecek olanları, Allah bizden ırak etsin. 404
Onların yanından bize gelip geri vereceğimiz kimselere gelince; Allah kendilerini biliyordur ve onlar için elbette bir genişlik, bir çıkar yol yaratacaktır" buyurdu. 405
-------------------------------------
342. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 606.
343. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 604.
344. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 331, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 325.
345. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 610.
346. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 331, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 325, Taberî, Târih, c. 3, s. 78, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 4, s. 145, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 4, s. 168.
347. Zührî, Megâzî, s. 54, Abdurrezzak, Musannef, c. 5, s. 337, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 330, Buhârî, Sahîh, c. 3, s. 181 , Beyhakî, Delâil, c. 4, s. 105, İbn Kayyım, Zâdu'l-mead, c. 2, s. 138, 139, Kastalânî, Mevâhibü'l-ledünniye, c. 1, s. 166, Diyarbekrî, Târîhu'l-hamîs, c. 2, s. 21.
348. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 610.
349. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 331, Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 610, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 325.
350. Zührî, Megâzî, s. 54, İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 331, Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 610, Abdurrezzak, Musannef, c. 5, s. 337, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 325, Buhârî, Sahih, c. 3, s. 181, Müslim, Sahih, c. 3, s. 1411, Beyhakî, Sünenü'l-kübrâ, c. 9, s. 226, 227.
351. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 86.
352. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 332, Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 349, Taberî, Târih, c. 3, s. 79.
353. Müslim, Sahih, c. 3, s. 1411.
354. Zührî, Megâzî, s. 54, Abdurrezzak, Musannef, c. 5, s. 337, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 330, Buhârî, Sahîh, c. 3, s. 181.
355. Ebu Yusuf, Kitâbu'l-haraç, s. 210.
356. Müslim, Sahîh, c. 3, s. 1411.
357. Zührî, Megâzî, s. 54, Abdurrezzak, c. 5, s. 337, Ahmed b. Hanbel, c. 4, s. 330, Buhârî Sahîh, c. 3, s. 181.
358. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 610.
359. Zührî, Megâzî, s. 54, İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 332, Vâkıdî, c. 2, s. 610, Abdurrezzak, c. 5, s. 337, Ahmed b. Hanbel, c. 4, s. 330, Buhârî, c. 3, s. 181.
360. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 610.
361. Zührî, Megâzî, s. 54, Abdurrezzak, c. 5, s. 337, Buhârî, c. 3, s. 181.
362. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 610.
363. Ebu Yusuf, Kitâbu'l-haraç, s. 210.
364. Zührî, Megâzî, s. 54, İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 332, Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 610, Abdurrezzak, Musannef, c. 5, s. 337, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 86.
365. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 332, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 86.
366. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 332, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 1, s. 342.
367. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 1, s. 342.
368. Zührî, Megâzî, s. 55, Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 611, Abdurrezzak, c. 5, s. 337, 338, Ahmed b. Hanbel, c. 1, s. 342.
369. İbn İshak, İbn Hişam, c. 3, s. 332, Vâkıdî, c. 2, s. 311, İbn Sa’d, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 2, s. 97, Ahmed b. Hanbel, c. 4, s. 325.
370. Zührî, Megâzî, s. 55, İbn İshak, İbn Hişam, c. 3, s. 332, Abdurrezzak, c. 5, s. 337, 338, İbn Sa'd, Tabakât, c. 2, s. 97, Buhârî, Sahîh, c. 3, s. 181, Müslim, Sahîh, c. 3, s. 1410, Ebu Dâvud, Sünen, c. 3, s. 85, Taberî, Târih, c. 3, s. 80.
371. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 87.
372. Buhârî, Sahîh, c. 3, s. 167.
373. Zührî, Megâzî, s. 55, Abdurrezzak, c. 5, s. 338, Ahmed b. Hanbel, c. 4, s. 330, Buhârî, c. 3, s. 181, Ebu Ubeyd, Kitâbu'l-emvâl, s. 233.
374. Ahmed b. Hanbel, c. 4, s. 87, Taberî, Tefsir, c. 26, s. 94.
375. Ebu Yusuf, Kitâbu'l-haraç, s. 20.
376. İbn İshak, İbn Hişam, c. 3, s. 332, Ebu Yusuf, Kitâbu'l-harac, s. 210, Vâkıdî, c. 2, s. 610, Ahmed b. Hanbel, c. 3, s. 268, Müslim, Sahîh, c. 3, s. 1411.
377. Ebu Yusuf, Kitâbu'l-harac, s. 210.
378. Buhârî, Sahîh, c. 4, s. 71.
379. Zührî, Megâzî s. 55, Abdurrezzak, Musannef, c. 5, s. 338, Buhâri, Sahih, c. 4. s. 71.
380. Yâkubî, Târih, c. 2, s. 54.
381. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 1, s. 342.
382. Müslim, Sahîh, c. 3, s. 1410.
383. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 1, s. 342, Müslim, Sahîh, c. 3, s. 1410.
384. Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 610, 611.
385. Müslim, Sahîh, c. 3, s. 1410.
386. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 291, Müslim, Sahîh, c. 3, s. 1409.
387. Dârimî, Sünen, c. 2, s. 155.
388. Diyarbekrî, Târîhu'l-hamîs, c. 2, s. 23, Halebî, İnsânu'l-uyûn, c. 2, s. 707-708.
* Otuzbir yıl sonra, Hazret-i Ali, Muaviye b. Ebu Süfyan'ın elçisi Aınr b. Asla aralarında yazdırdığı barış yazısındaki " Emirü'l-mü'minîn" kelimelerinin silinerek kendi ismiyle babasının isminin yazılması isteğini kabullenmek zorunda kalınca, Hudeybiye hadisesini hatırlayıp " Allâhuekber! " diyerek hayretini açıklamaktan kendisini alamamıştır (İbn Esîr, Kâmil, c. 3, s. 319, 32).
389. Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 4, s. 147, İbn Esîr, Kâmil, c. 3, s. 320, Suyûtî, Hasâis, c. 2, s. 40.
390. Müslim, Sahîh, c. 3, s. 1411 , Diyarbekrî, Târîhu'l-hamîs, c. 2, s. 21.
391. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 291.
392. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 332, Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 611 , İbn Sa'd, c. 2, s. 97, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 325, Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 350, Taberî, Târîh, c. 3, s. 79, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 4, s. 145.
393. İbn Sa'd, c. 2, s. 101 , Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 350, 351 Taberî, Tesir, c. 26, s. 96.
394. Abdurrezzak, Musannef, c. 5, s. 338, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 330, Buhârî, Sahîh, c. 3, s. 181.
395. İbn İshak, İbn Hişam, c. 3, s. 332, Vâkıdî, c. 2, s. 611, 612, İbn Sa'd, Tabakât, c. 2, s. 97, Ahmed b. Hanbel, c. 4, s. 325, Ebu Ubeyd, Kitâbu'l-emval, s. 232. Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 350, Taberî, Târîh, c. 3, s. 79.
396. Taberî, Tefsîr, c. 26, s. 97, İbn Ebi Şeybe'den naklen Alâüddin Ali, Kenzü'l-ummâl, c. 10, s. 480.
397. Ebu Ubeyd, Kitâbu'l-emvâl, s. 233, Taberî, Târîh, c. 3, s. 80.
398. Ebu Ubeyd, Kitâbu'l-emvâl, s. 231, Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 351, Taberî Tefsîr, c. 26, s. 96.
399. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 332, Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 611 , İbn Sa'd, c. 2, s. 97, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 325, Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 350.
400. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 332, Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 611, Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 350, Taberî, Târîh, c. 3, s. 76.
401. Abdurrezzak, Musannef, c. 5, s. 338, Buhârî, Sahîh, c. 3, s. 181.
402. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 268, Müslim, Sahîh, c. 3, s. 1411.
403. Diyarbekrî, Târîhu'l-hamîs, c. 2, s. 21.
404. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 268, Müslim, Sahîh, c. 3, s. 1411.
405. Ahmed b. Hanbel, c. 3, s. 268, Müslim, c. 3, s. 1411, Taberî, Tefsîr, c. 26, s. 97, İbn Kayyım, Zâdu'l-mead, c. 2, s. 140, Alâüddin Ali. Kenzü'l-ummâl. c. 10. s. 480.