İSLÂM TARİHİ / MEDİNE DEVRİ |
| |
Peygamberimiz aleyhisselamın Kaçan Düşmanları Takip Etmelerini Mücahidlere Emredişi ve Hevâzin Orduları Başkumandanının Taif Kalesine Sığınışı |
||
Peygamberimiz aleyhisselam, kaçan düşmanları takip etmelerini Müslümanlara emretti. 227
Hevâzin ordularının başkumandanı Malik b. Avf, bozguna uğradığı zaman, kavminin bazı süvarileriyle birlikte yolda iki dağ arasındaki yüksekçe bir yerde durup, arkadaşlarına:
" Zayıf olanlarınız gelinceye kadar bekleyiniz de, arkanızdakiler gelip size kavuşsunlar! " dedi.
O sırada, uzaktan İslâm süvarileri gözükünce, Malik b. Avf, arkadaşlarına:
" Bakınız, neler görüyorsunuz?" diye sordu.
Arkadaşları:
" Atlar üzerinde, mızraklarını atlarının kulakları arasına uzatmış, uzun bacaklı bir kavim görüyoruz! " dediler.
Malik b. Avf:
" Onlar, kardeşleriniz Süleym oğullarıdır!
Onlardan size zarar gelmez! " * dedi.
Vadinin içine girdikleri zaman, arkalarından, başka bir süvari birliğinin gelmekte olduğu görüldü.
Malik b. Avf, arkadaşlarına:
" Bakınız! Neler görüyorsunuz?" diye sordu.
Arkadaşları:
" Mızraklarını yanlamasına uzatmış, atları üzerinde, kendilerini belli etmeyen bir kavim görüyoruz! " dediler.
Malik b. Avf:
" Onlar, Evs ve Hazreclerdir.
Onlardan da size zarar gelmez! " dedi. 228
Dağ yolunun dibine varınca, Benî Süleymlerin gittikleri yolu tuttular.
Orada birtakım atlılar göründü. 229
Malik b. Avf:
" Bakınız! Neler görüyorsunuz?" diye sordu.
Arkadaşları:
" Atlar üzerinde, heykeller gibi kimseler görüyoruz! " dediler.
Malik b. Avf:
" Onlar, Ka'b b. Lüeyylerdir!
Onlar sizinle çarpışırlar! " dedi.
Süvariler gelip sarınca, Malik b. Avf esir düşmekten korkarak hemen atından indi. Bir çalının içine saklandı.
Sonra, kaya aralarından, dağın tepesindeki hurma ağacının yanına kadar çıkıp canını kurtardı, arkasından gelenlere yakalanmadı. 230
Malik b. Avf, arkadaşlarına:
" Bakınız! Daha neler görüyorsunuz?" diye sordu.
Arkadaşları:
" Uzun bacaklı, mızraklarını omuzlarının üzerlerine koymuş, başlarına bez sarmış birtakım atlılar; 231 aralarında da, başına sarı sarık sarmış, mızrağı omuzunda, sert adımlarıyla yeri sarsa sarsa yürüyen bir adam görüyoruz! " dediler.
Malik b. Avf:
" İşte o, Safiyye'nin oğlu232 Zübeyr b. Avvam'dır!
Lâfa yemin ederim ki; o, sizinle karşılaşacak! 233 Sizi yerinizden ayıracaktır! " dedi. 234
Gerçekten de, Zübeyr b. Avvam, onları görünce, bulundukları yerden indirip kaçırıncaya kadar saldırmaktan geri durmadı. 235
Malik b. Avf kaçıp kendisine ait Liyye kalesine, oradan da Sakîflerin kalesine sığındı. 236
-------------------------------------
227. Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 912, İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 2, s. 151.
* Süleym oğulları, aralarında, " Analarınızın oğullarını öldürmekten el çekiniz! " diyerek el çekmişlerdi (Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 912, 913, İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 2, s. 151).
228. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 97-98, Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 916-917.
229. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 98.
230. Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 917.
231. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 98, Vâkıdî, c. 3, s. 917.
232. Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 917.
233. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 99.
234. Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 917.
235. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 99, Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 917.
236. Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 917.