Taif; rakımı yüksekçe, akarsulan, ekinlikleri, hurma bahçeleri, üzüm bağlan bulunan, muz ve sair meyveler yetişen, 335 Mekke'nin doğusunda, Mekke'ye iki-üç merhalelik büyük bir şehirdir. 336
Mekke'den Taife, yaya yürüyüşüyle bir günde çıkılır, oradan Mekke'ye yarım günde inilir. 337
Evtas'ta tutunamayarak bozguna uğrayan Sakîfler, Taife sığınıp şehrin kapılarını üzerlerine kilitlemişler, savaşmaya hazırlanmışlardı. 338
Sakîfler, daha önce, kalelerini de onanmış, bir yıl kuşatılacak olsalar ihtiyaçlarını karşılayabilecek kadar gıda, erzak maddelerini de kale içinde depolamış bulunuyorlardı. 339
Taif kalesi, şehrin üzerinde olup, iki kapılı idi. 340
Sakîfler, debbabe, mancınık ve kalkan yapma sanatını öğrenmek üzere Urve b. Mes'ud ile Gaylan b. Seleme'yi, daha önce Cüreş'e göndermişlerdi.
Bunun için, bunlar, ne Huneyn savaşında, ne de Taif’in kuşatılmasında bulunmamışlardır. 341
Bunlar, bu sanatları öğrenince, Taif kalesinde görevlendirileceklerdi. 342
Peygamberimiz aleyhisselam; Huneyn'den boşalınca, Taifte üslenen düşmanlar üzerine yürümeye hazırlandı. 343
Halid b. Velid'i 1. 000 kişilik bir kuvvetle. 344 öncü birliği olarak önden yola çıkardı. 345
Peygamberimiz aleyhisselam önce Evtas karargâhına uğradı. 346
Oradan Nahletü'l-Yemâniye üzerine doğru gitti.
Sonra Kam'a, sonra Müleyha'ya, sonra Liyye'nin Buhretü'r-Riga' mevkiine uğradı.
Peygamberimiz aleyhisselam Liyye'de bir mescid yaptı ve mescidin içinde namaz kıldı. 347
Mescidin duvar taşlarını ashab taşımış, duvarlarını Peygamberimiz aleyhisselam örmüştür. 348
Peygamberimiz aleyhisselam, öğle namazını Liyye'de kıldığı zaman orada gördüğü bir köşkün kime ait olduğunu, Liyyelilerden sordu.
Liyyeliler:
" Bu, Malik b. Avfın köşküdür" dediler.
Peygamberimiz aleyhisselam:
" Malik b. Avf nerededir?" diye sordu.
" Onun şimdi Sakîflerin kalesinde olduğunu göreceksin! " dediler.
Peygamberimiz aleyhisselam:
" Köşkün içinde kim var?" diye sordu.
Liyyeliler:
" Hiç kimse yok! " dediler.
Bunun üzerine, Peygamberimiz aleyhisselam, mücahidlere:
" Yakınız onu! " buyurdu.
Köşk öğle vaktinden güneş batıncaya kadar yakıldı.
Müslümanlar Evtas'a yürüdükleri zaman Malik b. Avf Taife gitmişti.
Taiflilerin muhasara edileceklerini düşünerek hazırlandıklarını, kalelerini onarmış ve kalenin içine de yeteri kadar yiyecek toplamış olduklarını gören Mâlik b. Avf, bunun üzerine, Taifte oturmuştu. 349
Beliyye'de, Ebu Uhayha Saîd b. Âs'ın mülkü ve bu mülkün yüksekçe bir tarafında da kabri bulunuyordu. 350
Ebu Uhayha, müşrik olarak ölmüştü. 351
Peygamberimiz aleyhisselam kabre doğru bakınca, Hazret-i Ebu Bekir:
" Allah bu kabrin sahibine lanet etsin!
Çünkü o, Allah'a ve Allah'ın Resûlüne meydan okuyanlardandı! " dedi.
O sırada, Ebu Uhayha'nın iki oğlu; Amr b. Saîd ile Eban b. Saîd, Peygamberimiz aleyhisselamın yanında bulunuyorlardı.
Bunlar, Hazret-i Ebu Bekir'in sözüne karşılık olarak:
" Hayır! Allah Ebu Kuhâfe'ye lanet etsin! Çünkü, o misafirleri ağırlamaz, haksızlığa engel olmazdı! " dediler.
Peygamberimiz aleyhisselam:
" Ölüler hakkında-isterse onlar müşrik olsunlar-kötü söz söylemek onlara erişmez, fakat dirileri incitir! " buyurunca, Ebu Bekir de, Saîd b. Âs'ın oğulları da sustular.
Bundan sonra, Peygamberimiz aleyhisselam Liyye'den ayrıldı. 352
Liyye'den ayrılınca Dayka yolunu tuttu. 353
" Bu yolun ismi nedir?" diye sordu.
" Dayka'dır! " denildi. 354
Peygamberimiz aleyhisselam:
" Hayır! O, Yüsrâ'dır! " buyurdu.
Sonra, Nahb'e uğradı.
Sakîflerden bir adamın mülkünün yakınında bulunan, Sâdıra diye anılan sidre ağacının altına indi.
S akafî'ye:
" Ya dışarı çıkarsın, ya da bahçenin duvarlarını üzerine yıkarız! " diye haber saldı.
Adam dışan çıkmayınca, Peygamberimiz aleyhisselam bahçe duvarlarının yıkılmasını, 355 içinde bulunan şeylerin de yakılmasını emir buyurdu. 356
-------------------------------------
335. Yâkût, Mu'cemu'l-büldân, c. 4, s. 8-9.
336. Kastalânî, Mevâhibü'l-ledünniye, c. 1, s. 214.
337. Yâkût, Mu'cemu'l-büldân, c. 4, s. 8.
338. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 121, Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 924, İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 2, s. 158, Taberî, Târih, c. 3, s. 132.
339. Vâkıdı, Megâzî, c. 3, s. 924, İbn Sa'd, Tabakât, c. 2, s. 158, İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 2, s. 200-201.
340. Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 924.
341. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 121, Vâkıdî, c. 3, s. 924, Taberî, Târih, c. 3, s. 132.
342. Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 924.
343. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 121, Taberî, c. 3, s. 132.
344. Diyarbekrî, Târîhu'l-hamîs, c. 2, s. 110.
345. İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 2, s. 158, İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 2, s. 200.
346. Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 924.
347. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 124, Vâkıdî, c. 3, s. 924, Taberî, c. 3, s. 133.
348. Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 924.
349. Belâzurî, Fütûhu'l-buldan, c. 1, s. 65.
350. Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 925, Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1 , s. 368.
351. Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 368.
352. Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 925, Belâzurî, Ensâb, c. 1, s. 368.
353. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s: . 125, Vâkıdî, c. 3, s. 925, Taberî, c. 3, s: . 133.
354. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 125, Taberî, c. 3, s. 133.
355. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 125, Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 925, Taberî, Târîh, c. 3, s. 133.
356. Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 925.