Peygamberimiz aleyhisselam, Tebük'te bulunduğu sırada, Halid b. Velid'i yanına çağındı. 322

Yanına 420 süvari verip, 323 kendisini Dûmetü'l-Cendel'de bulunan Ükeydir b. Abdulmelik'e gönderdi.

Ükeydir, Kindelerden olup, onların kralı idi ve Hıristiyand 1. 324

Dûmetü'l-Cendel; akarsuyu, hurmalık ve ekinlikleri bulunan bir yerdir. 325

Şam yollarının ağzındadır.

Dımeşk'a beş, Medine'ye onbeş veya onaltı geceliktir. 326

Şam'ın Medine'ye en yakın beldelerindendir. Tebük'ün yakınındadır. 327

Dûmetü'l-Cendel, büyük bir panayır ve ticaret merkezi idi. 328

Peygamberimiz aleyhisselam Ükeydir'e göndermek istediği zaman, Halid b. Velid:

" Yâ Rasûlallah! Ayıcık sayıdaki insanların başında gidip her yerini iyice bilemediğim geniş Kelb memleketlerinde onu bulmak benim için nasıl mümkün olur?" dedi. 329

Peygamberimiz aleyhisselam:

" Sen muhakkak onu yabani sığır avlarken bulacaksın330 ve yakalayacaksın!

Yakalayınca, onu öldürme, bana getir! Gelmekten kaçınırsa öldürünüz! " buyurdu. 331

Halid b. Velid, Tebük'ten ayrılıp Dûmetü'l-Cendel'e doğru gitti.

Mehtaplı bir yaz gecesinde, Ükeydir'in kalesine, onu gözle görebilecek yere kadar yaklaştı.

O sırada Ükeydir kalesinin üzerinde, karısı da yanında bulunuyor, 332 şarkıcı cariyesi kendisine şarkı söylüyordu.

Sonra, içki getirtip içti. 333

Derken, yabanî bir sığır gelip kale kapısının önüne yattı. Kalenin kapısını boynuzu ile kazımaya, kaşımaya başladı. 334

Ükeydir'in karısı Rebab binti Üneyf b. Âmirü'l-Kindiyye vanp kalenin üzerinden bakınca, yabanî sığın gördü ve:

" Doğrusu, yabanî sığırın bu geceki gibisini, semizini, etlisini hiç görmedim! " dedi.

Ükeydir'e de:

" Sen de hiç bunun gibisini gördün mü?" diye sordu.

Ükeydir:

" Hayır! Görmedim! " dedi.

Kadın, Ükeydir'e:

" Bunu kim görür de bırakır?" diye sordu.

Ükeydir:

" Hiç kimse bırakamaz ! 335 Vallahi, ben bu geceden başka hiçbir gecede, bize yabanî sığır geldiğini görmemişimdir!

Ben onları yakalamak istediğim zaman, bir ay veya daha uzun süre atlar besler, sonra da üzerine biner, birtakım adamlar ve âletlerle birlikte avlamaya çıkardım" dedi. 336

Kalenin üzerinden indi. Atını getirmelerini emretti. Atı getirilip eğerlendi. Atına bindi. Kendisiyle birlikte, ev halkından bazıları da atlara bindiler.

Ükeydir'in yanına katılanlar arasında, kardeşi Hassân337 ile iki kölesi de bulunuyordu. 338

Ellerinde kısa mızrakları olduğu halde, kaleden dışarı çıktılar. 339

Kaleden ayrıldıkları zaman, Halid b. Velid'in süvarileri-atlarından hiçbiri kişnemeksizin, kımıldamaksızın-onlan gözetlediler.

Kaleden bir müddet uzaklaşınca, 340 Ükeydir'i yakaladılar. 341

Hassân'ı ise-savaşmaya kalkışınca-342 öldürdüler. 343

Kölelerle Ükeydir'in ev halkından olanlar, kaçıp kaleye girdiler. 344

Hassân'ın üzerinde, erişi ve ırgacı ibrişimle dokunmuş, atlas kumaştan yapılmış, işlenme yerlerine altın sırma ile hurma yaprakları işlenmiş bir cübbe vardı.

Halid b. Velid, Hassân'ın üzerinden, bu cübbeyi soydu.

Peygamberimiz aleyhisselamın yanına dönmeden önce, bu cübbeyi Peygamberimiz aleyhisselama gönderdi. 345

Amr b. Ümeyye ed-Damrî, Tebük'e gelip hem cübbeyi Peygamberimiz aleyhisselama teslim etti, hem de Ükeydir'in yakalandığını haber verdi. 346

Enes b. Malik'in bildirdiğine göre; Müslümanlar, Peygamberimiz aleyhisselama getirilen cübbeye ellerini sürmeye başladılar ve cübbenin güzelliğine hayran oldular.

Peygamberimiz aleyhisselam:

" Siz bunun güzelliğine şaştınız hâ?! " buyurdu. 347

Onlarda:

" Yâ Rasûlallah! Biz bugüne kadar bundan daha güzelini hiç görmedik! " dediler. 348

Peygamberimiz aleyhisselam:

" Muhammed'in varlığı Kudret Elinde bulunan Allah'a yemin ederim ki;349 Sa'd b. Muaz'ın Cennetteki mendilleri (havluları) bundan daha güzeldir! " buyurdu. 350

Tayyi' kabilesinden Büceyr b. Bücere, Peygamberimiz aleyhisselamın:

" Onu yabanî sığır avlarken bulacaksın! " diyerek haber verdiğini Halid b. Velid'e hatırlatıp:

" İşte, onu yabanî sığır avlarken buldun!

Yabanî sığır, şu gece, Resûlullahın sözünü doğrulamak için, Ükeydir'i kalesinden dışarı çıkarıncaya kadar, yapacağını yaptı! " dedi. 351

Halid b. Velid, Ükeydire:

" Sen bana kaleyi açtırıp fethettirmek şartıyla, seni, Resûlullah aleyhisselama götürünceye kadar öldürülmekten korumayı üzerime alsam olur mu?" diye sordu.

Ükeydir:

" Olur! " dedi.

Halid b. Velid, Ükeydir'le böylece anlaştı. 352 Arap kabilelerinin birer birer Müslüman olduklarını görünce, Dûmeliler Peygamberimiz aleyhisselamdan korkmaya başlamışlardı. 353

Halid b. Velid, Ükeydir'i bağlı olarak kalesinin kapısına kadar götürdü, yanaştırdı.

Ükeydir, ev halkına:

" Kalenin kapısını açınız! " diyerek seslendi.

Ükeydir'i bağlı görünce, Ükeydir'in kardeşi Mudad, kapıyı açmaktan kaçındı.

Bunun üzerine, Ükeydir, Halid b. Velid'e:

" Vallahi, onlar benim bağlı bulunduğumu görünce, bana kalenin kapısını açmazlar.

Sana Allah adına söz veriyorum: İstersen, kaleyi sana fethettirmek üzere bağımı çöz! İstersen, kale halkı hakkında benimle anlaşma yap! " dedi.

Halid b. Velid:

" Kale halkı hakkında seninle anlaşma yapalım! " dedi. 354

Halid b. Velid Ükeydir'i serbest bırakınca, Ükeydir kaleden içeri girdi ve kardeşini bağladı.

Halid b. Velid'e:

" İşte, istediğin şeyi yaptım! " dedi.

Halid b. Velid'le arkadaşları, kalenin içine girdiler. 355

Halid b. Velid, Peygamberimiz aleyhisselamın Ükeydir hakkında buyurmuş olduğu şeyi ona anlattı.

Ükeydir de; dünkü geceye kadar hiçbir zaman geldiğini görmediği o yaban sığırını gördüğünü, halbuki daha önce onu ele geçirmek istediği zaman atlar beslediğini, iki gün, üç gün onun peşine düştüğünü anlattıktan, " Fakat, Allah'ın takdiri böyle imiş! " dedikten sonra:

" Ey Halid! 356 İstersen ben seni hakem yapayım, istersen sen beni hakem yap! " dedi.

Halid b. Velid:

" Olur! Biz senin verdiğin şeyi kabul ederiz! " dedi. 357

Bunun üzerine:

1. 2. 000 deve,

2. 800 at,

3. 400 zırh gömlek,

4. 400 mızrak vermek,

5. Ükeydir'le kardeşi Peygamberimiz aleyhisselama kadar götürülüp, kendileri hakkında Peygamberimiz aleyhisselam tarafından hüküm verilmek üzere sulh olundu. 358

Geleneğe göne; başkumandan hakkı olarak ganimet malları içinden Peygamberimiz aleyhisselama verilmek üzere birşey seçildikten ve beşte bir hisse çıkarıldıktan sonra, kalan beşte dört mücahidler arasında bölüştürüldü. 359

Ükeydir'le kardeşi Peygamberimiz aleyhisselamın yanına getirildikleri zaman, Ükeydir'in boynunda altından haç, sırtında da atlastan elbise vardı. 360

Peygamberimiz aleyhisselam Ükeydir ile kardeşini İslâmiyete davet etti ise de, yanaşmadılar, her yıl cizye vermeye razı oldular. 361

Peygamberimiz aleyhisselam Ükeydir'i362 ve kardeşi Mudad'ı363 her yıl cizye vermek üzere serbest bıraktı. 364

Bunlar için, içinde eman ve sulh maddeleri bulunan bir de yazı yazdırdı ve onu başparmağının tımağıyla çizerek mühürledi.

Peygamberimiz aleyhisselam, yanında mühür bulunmazsa, mühür yerine elinin tımağıyla böyle çizgi yapardı. 365

-------------------------------------

322. İbn Ebi Şeybe, c. 11 , s. 432, Ahmed b. Hanbel, c. 5, s. 248, Buhârî, c. 1, s. 86, Müslim, c. 1 , s. 371, Dârimî, c. 1 , s. 143.

323. Vâkıdî, c. 3, s. 1025, İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 2, s. 166.

324. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 169, Vâkıdî, c. 3, s. 1025, İbn Sa'd, c. 2, s. 166, Taberî, Tarih, c. 3, s. 146, Ebu Nuaym , Delâilü'n-nübüvve, c. 2, s. 526, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 5, s. 17, İbn Kayyım, Zâdu'l-mead, c. 3, s. 7, İbn Haldun, Târih, c. 2, ks. 2, s. 50, Kastalânî, Mevâhibü'l-ledünniye, c. 1, s. 225.

325. Ebu Nuaym, Delâil, c. 2, s. 527, Yakut, Mu'cemu'l-buldan, c. 2, s. 487.

326. İbn Sa'd, Tabakât, c. 2, s. 62.

327. Halebî, İnsânu'l-uyûn, c. 1, s. 581.

328. Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 403.

329. Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 1025, Diyarbekrî, Târîhu'l-hamîs, c. 2, s. 128.

330. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 169-170, Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 1025, Taberî, Târih, c. 3, s. 146, Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c. 2, s. 526, Beyhakî, Delâil, c. 5, s. 250, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 281, Yâkût, Mu'cemu'l-büldân, c. 2, s. 487, İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 2, s. 220, Zehebî, Megâzî, s. 535, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 5, s. 17, İbn Kayyım, Zâdu'l-mead, c. 3, s. 7, Kastalânî, Mevâhibü'l-ledünniye, c. 1, s. 225.

331. Vâkıdı, Megâzî, c. 3, s. 1025-1026.

332. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 170, Vâkıdî, c. 3, s. 1025, Taberî, c. 3, s. 146, Ebu Nuaym, c. 2, s. 526-527, Beyhakî, c. 5, s. 250, İbn Esîr, c. 2, s. 281, İbn Seyyid, c. 2, s. 220, Zehebî, s. 535, Ebu'l-Fidâ, c. 5, s. 17, İbn Kayyım, c. 3, s. 7.

333. Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 1025.

334. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 170, Vâkıdî, c. 3, s. 1025-1026, Tab eri, c. 3, s. 146 Ebu Nuaym, c. 2, s. 527, Beyhakî, c. 5, s. 250, İbn Esîr, c. 2, s. 281, İbn Seyyid, c. 2, s. 220, Zehebî, s. 535, Ebu'l-Fidâ, c. 5, s. 17, İbn Kayyım, c. 3, s. 7, İbn Haldun, Târih, c. 2, s. 2, s. 50.

335. İbn İshak, İbn Hişam , c. 4, s. 170, Vâkıdî, c. 3, s. 1026, Taberî, c. 3, s. 146, Ebu Nuaym, c. 2, s. 527, Beyhakî, c. 5, s. 250, İbn Esîr, c. 2, s. 281 , İbn Seyyid, c. 2, s. 220, Zehebî, s. 535, Ebu'l-Fidâ, c. 5, s. 17, İbn Kayyım, c. 3, s. 7.

336. Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 1026.

337. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 170, Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 1026, Taberi, Târih, c. 3, s. 146 Ebu-Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c. 2, s. 527 Beyhakî, Delâil, c. 5, s. 250, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 281, İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 2, s. 220, Zehebî, Megâzî, s. 535, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 5, s. 17, İbn Kayyım, Zâdu'l-mead, c. 3, s. 7.

338. Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 1026.

339. İbn İshak, İbn Hişam , c. 4, s. 170, Vâkıdî, c. 3, s. 1026, Taberî, c. 3, s. 146, Ebu Nuaym, c. 2, s. 527, Beyhakî, c. 5, s. 250, İbn Seyyid, c. 2, s. 220, Ebu'l-Fidâ, c. 5, s. 17, İbn Kayyım, c. 3, s. 7.

340. Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 1026.

341. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 170, Vâkıdî, c. 3, s. 1026, İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 2, s. 166, Taberî, c. 3, s. 146, Ebu Nuaym, c. 2, s. 527, Beyhakî, c. 5, s. 250, İbn Esîr, c. 2, s. 281, İbn Seyyid, c. 2, s. 220, Zehebî, s. 535, Ebu'l-Fidâ, c. 5, s. 17, İbn Kayyım, c. 3, s. 7.

342. Vâkıdî, c. 3, s. 1026, İbn Sa'd, Tabakât, c. 2, s. 166, Diyarbekrî, Târîhu’l-hamîs, c. 2, s. 128.

343. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 170, Vâkıdî, c. 3, s. 1026, İbn Sa'd, c. 2, s. 166, Taberî, c. 3, s. 146, Ebu Nuaym, c. 2, s. 527, Beyhakî, c. 5, s. 250, İbn Esîr, c. 2, s. 281 İbn Seyyid, c. 2, s. 220, Zehebî, s. 535, Ebu'l-Fidâ, c. 5, s. 17, İbn Kayyım, c. 3, s. 7.

344. Vâkıdî, c. 3, s. 1026, İbn Sa'd, c. 2, s. 166, Diyarbekrî, c. 2, s. 128, Zürkânî, Mevâhibü'l-ledünniye Şerhi, c. 3, s. 78.

345. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 170, Vâkıdî, c. 3, s. 1026, Taberi, c. 3, s. 146 Ebu Nuaym, c. 2, s. 527, Beyhakî, c. 5, s. 250-251, İbn Esîr, c. 2, s. 281 , İbn Seyyid, c. 2, s. 220-221, Ebu'l-Fidâ, c. 5, s. 17, İbn Kayyım, c. 3, s. 7-8.

346. Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 1026.

347. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 170, Vâkıdî, c. 3, s. 1026, İbn Ebi Şeybe, Musannef, c. 12, s. 144, İbn Sa'd, c. 3, s. 436, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 238, Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 383, Beyhakî, Sünenü'l-kübrâ, c. 9, s. 273-274, İbn Esîr, c. 2, s. 281, Ebu'l-Fidâ, c. 5, s. 17.

348. İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 3, s. 436, İbn Ebi Şeybe, Musannef, c. 2, s. 144.

349. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 170, Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 1026, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 238, Belâzurî, Ensâbu'l-esrâf, c. 1, s. 383 Beyhakî, Sünenü'l-kübrâ, c. 3, s. 173-274, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 281.

350. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 170, Vâkıdî, c. 3, s. 1026, İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 3, s. 436, İbn Ebi Şeybe, Musannef, c. 12, s. 144, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 238, Belâzurî, c. 1, s. 383, Beyhakî, Sünen, c. 3, s. 274, İbn Esîr, c. 2, s. 281, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 5, s. 17.

351. Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 1027, İbn Sa'd, c. 2, s. 166, Ebu Nuaym, c. 2, s. 527, Beyhakî, Delâil, c. 5, s. 251.

352. Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 1027, İbn Sa'd, c. 2, s. 166.

353. Vâkıdî, c. 3, s. 1031 , İbn Sa'd, c. 1, s. 289.

354. Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 1027.

355. Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 5, s. 252, Zehebî, Megâzî, s. 536.

356. Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 5, s. 252.

357. Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 1057, Beyhakî, Delâil, c. 5, s. 252, Zehebî, s. 536.

358. Vâkıdî, c. 3, s. 1027, İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 2, s. 166, İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 2, s. 221, Zehebî, s. 536, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 5, s. 17, İbn Kayyım, Zâdu'l-mead, c. 3, s. 8, Kastalânî, Mevâhibü'l-ledünniye, c. 1, s. 226. Diyarbekrî, Târîhu'l-hamîs, c. 2, s. 128, Halebî, İnsânu'l-uyûn, c. 3, s. 226.

359. Vâkıdî, c. 3, s. 1029, İbn Sa'd, Tabakât, c. 2, s. 166.

360. Vâkıdî, c. 3, s. 1030, İbn Sa'd, Tabakât, c. 1, s. 290.

361. İbn Seyyid, c. 2, s. 221, İbn Kayyım, c. 3, s. 8.

362. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 170, Vâkıdî, c. 3, s. 1027-1028, İbn Sa'd, c. 2, s. 166, Taberî, c. 3, s. 147.

363. Vâkıdî, c. 3, s. 1028, İbn Sa'd, c. 2, s. 166.

364. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 170, Vâkıdî, c. 3, s. 1027-1028, İbn Sa'd, c. 2, s. 166 Taberi, c. 3, s. 147.

365. Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 1030.