Peygamberimiz aleyhisselam, Benî Dâr temsilcilerine:

" Ne isterseniz isteyiniz! " buyurunca, temsilciler, Peygamberimiz aleyhisselamın huzurundan ayrılıp, isteyecekleri şeyi aralarında konuşmak üzere bir yere çekildiler.

Temim ed-Dârî:

" Ben Beytü'l-Makdis ile oraya bağlı yerleri istememizi uygun görürüm" deyince, Ebu Hind:

" Bugün Beytü'l-Makdis Arap olmayanların mülkü değil midir?" diye sordu.

Temim ed-Dârî:

" Evet! " dedi.

Ebu Hind:

" Hal böyle olunca, orası Araplara nasıl mülk olur! " dedi.

Temim ed-Dârî:

" Öyle ise Beyt-i Cebrun'u ve oraya bağlı yerleri isteyelim" dedi.

Ebu Hind:

" Bu da pek büyük! Pek büyük istek! " dedi.

Temim ed-Dârî:

" Pekâlâ! Sen ne istememizi uygun görüyorsun?" diye sordu.

Ebu Hind:

" Ben öyle bir köy istemeyi uygun görürüm ki, orada kaleler yapalım ve İbrahim aleyhisselamdan kalan şeyleri orada bulunduralım" deyince, Temim ed-Dârî:

" Sen çok yerinde ve uygun bir görüş ileri sürdün! " dedi.

Hemen Peygamberimiz aleyhisselamın huzuruna çıktılar.

Peygamberimiz aleyhisselam:

" Ey Temim! Önce sen mi üzerinde karara vardığınız şeyi bana haber vermek istersin? Yoksa, onu size önce ben mi haber vereyim?" diye sordu.

Temim ed-Dârî:

" Hayır, yâ Rasûlallah! Önce sen haberver de imanımızı arttıralım! " dedi.

Peygamberimiz aleyhisselam:

" Ey Temim! Sen birşey diledin, Ebu Hind ise senin dilediğin şeyin başka türlüsünü diledi. Ebu Hind'in görüşü ne güzel görüştür! " buyurdu. 49

-------------------------------------

49. İbn Asakîr, Târih, c. 3, s. 354, Kastalânî, Mevâhibü'l-ledünniye, c. 1, s. 296, Halebî, İnsânu’l -uyun, c. 3, s. 236 -237, Zürkânî, Mevâhibü'l-ledünniye Şerhi, c. 3, s. 357-358.