İSLÂM TARİHİ / MEDİNE DEVRİ |
| |
Peygamberimiz aleyhisselamın Cüreş Halkının Şekr'de Öldürülmekte Olduğunu Haber Verişi |
Cüreş halkı tarafından Medine'ye iki kişi gönderilmiş bulunuyordu. Onların bir gün ikindi namazından sonra akşama doğru Peygamberimiz aleyhisselamın yanında bulundukları bir sırada, Peygamberimiz aleyhisselam:
" Şekr, Allah'ın beldelerinden hangisidir, hangisindedir?" diye sordu.
İki Cüreşî ayağa kalkarak:
" Yâ Rasûlallah! Bizim beldelerimizde bir dağ vardır ki, ona Keşr denilir, Cüreş halkı ona böyle ad vermişlerdir" dediler.
Peygamberimiz aleyhisselam:
" O Keşr değil, fakat o Şekr'dir! " buyurdu.
İki Cüreşî:
" Yâ Rasûlallah! Ne hal var onun başında?" diye sordular.
Peygamberimiz aleyhisselam:
" Şu anda Cüreş halkı Şekr'in yanında Allah'ın develeri (gibi) boğazlanmaktadırlar! " buyurdu.
Cüreşîler, hemen Hazret-i Ebu Bekir'in veya Hazret-i Osman'ın yanına varıp oturdular ve ona Peygamberimiz aleyhisselamın söylediği sözü anlattılar.
Hazret-i Ebu Bekir veya Hazret-i Osman onlara:
" Yazıklar olsun size! Resûlullah aleyhisselam size şimdi kavminizin öldürülmekte oldukları haberini vermiştir! Hemen kalkın, Resûlullah aleyhisselama gidin de, kavminizden bu felâketi kaldırması için Allah'a dua etmesini kendisinden isteyin! " dedi.
Cüreşîler de hemen kalkıp Peygamberimiz aleyhisselamın yanına vardılar ve dileyeceklerini dilediler.
Bunun üzerine, Peygamberimiz aleyhisselam:
" Ey Allah'ım! Bu felâketi onlardan (Cüreş halkından) kaldır! " diye Allah'a dua etti.
Cüreşîler, Peygamberimiz aleyhisselamın yanından ayrılıp kavimlerinin yanına döndüler.
Onların, öldürüldüklerini Peygamberimiz aleyhisselamın haber verdiği gün ve saatte Sured b. Abdullah ve maiyyetindeki Müslümanlar tarafından öldürülmüş olduklarını öğrendiler.
Bunun üzerine Peygamberimiz aleyhisselamın yanına Cüreş halkından bir heyet gelip Müslüman oldular. 249 Müslümanlıklarını İslâm amelleriyle güzelleştirdiler. 250
Peygamberimiz aleyhisselam, Cüreş heyetine:
" İnsanların en güzel yüzlüleri! En tatlı sözlüleri! Emaneti en çok gözetenleri! Sizler hoşgeldiniz! Sizler bendensiniz! Ben de sizlerdenim! " diyerek, onlara son derecede iltifatta bulundu.
Kendilerine " Mebrûr" sözünü savaş parolası yaptı. 251
Karyelerinin çevresinde hududu işaretlerle belirli bir koruluğu da, 252 atlarının, develerinin ve ekin öküzlerinin yaylım yeri olmak üzere Güneşlilere tahsis etti. 253
-------------------------------------
249. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 234, Taberî, Târih, c. 3, s. 158-159, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 5, s. 272-273, İbn Esîr, Usdu'l-gâbe, c. 3, s. 16-17 İbn Seyyid, Uyünu'l-eser, c. 2, s. 242-243, İbn Kayyım, Zâdu'l-mead, c. 3, s. 63, Kastalânî, Mevâhibü'l-ledünniye, c. 1, s. 314, Halebî, İnsânu'l-uyûn, c. 3, s. 261 -262, Zürkânî, Mevâhib Şerhi, c. 4, s. 32-33.
250. Ebu'l-Fidâ, Sîre, c. 4, s. 144, Kastalânî, Mevâhibü'l-ledünniye, c. 1, s. 314.
251. İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 1, s. 338, Halebî, İnsânu'l-uyûn, c. 3, s. 262.
252. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 234, İbn Sa'd, c. 1, s. 338, Taberî, Târîh, c. 3, s. 159, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 5, s. 373.
253. İbn İshak, c. 4, s. 234, Taberî, c. 3, s. 159, Beyhakî, c. 5, s. 373, Zürkânî, Mevâhib Şerhi, c. 4, s. 33.