Benî Becîlelerin Kimlikleri
Benî Becîleler, Kahtan'ın soyundan gelen kabilelerdendir. 147
Benî Becîlelerin ata soyları şöyle sıralanır Enmar b. İraş, b. Amr, b. Gavs, b. Nabt, b. Malik, b. Zeyd, b. Kehlan, b. Sebe. 148 Enmar b. İraş'ın:
1. Akbar,
2. Gavs,
3. Şuhye,
4. Eşhel,
5. Şeni,
6. Tarif,
7. Süniyye,
8. Haris,
9. Cedea isimlerindeki oğullarının hepsinin anası Becîle binti Sa'b b. Sa'du'l-Âşire olduğu için, bunlardan türeyen kabileler, analarına nisbetle Becîle diye anılmışlardır.
Akbar'ın soyundan gelen kabileye mensup Cerir b. Abdullah, Kelb b. Veberelerle Becîleler arasında Ficar'da vuku bulan şiddetli çarpışma esnasında Arap kabileleri arasına dağılmış bulunan Becîleleri, sonradan biraraya toplamıştır.
Gavs b. Enmar'ın oğlu Ahmes b. Gavs'ın da soyundan birtakım kabileler türem iştir. 149 Benî Becîlelerden 150 kişilik ilk kafile, Medine'ye Hicretin 10. yılında, 150 Ramazan ayında geldi. 151
Bu kafilenin başında Cerir b. Abdullah bulunuyordu. 152
Cerir b. Abdullah kabilesinin başkanı idi. 153
Peygamberimiz aleyhisselam, Müslümanlara irad buyurduğu hutbesinde:
" Sizin yanınıza şu kapıdan Yemenli, hayırlı bir kimse girecektir ki, onun yüzünde melek, melik alâmeti vardır" buyurdu.
O sırada Cerir b. Abdullah, hayvanının üzerinde ve kavmi de yanında bulunduğu sırada çıkageldi. 154
Cerir b. Abdullah der ki:
" Medine'ye varınca, devemi indirdim. Heybemi açıp altlı-üstlü elbisemi giydikten sonra, Mescide girdim.
O sırada, Resûlullah aleyhisselam hutbe irad buyuruyordu.
Kendisine selam verdim.
Halk, beni göz ucuyla süzüyordu.
Yanımda oturan zâta:
" Ey Abdullah! Resûlullah aleyhisselam beni andı mı?" diye sordum.
" Evet! Biraz önce, seni en güzel anışla andı. Hutbesinin arasında, 'Şu kapıdan, şu yoldan, Yemenli, hayırlı bir zât girecektir! Onun yüzünde ancak bir melek, melik nişanı vardır! ' buyurdu' dedi.
Yüce Allah'a hamd ettim. 155
Resûlullah aleyhisselam:
'Ey Cerir! Ne için geldin?' diye sordu.
'Yâ Rasûlallah! Senin elinde Müslüman olayım diye geldim! ' dedim. 156
'Yâ Rasûlallah! 157 Getir, uzat elini bana! 158 İslâmiyet üzerine bey'at edeyim sana! 159
Sen şartlarını biliyorsun, bana koşacağın sarfları koş! " dedim. 160
Resûlullah aleyhisselam:
'Ey Cerir! Seni, Allah'tan başka hiçbir ilah olmadığına, kendimin de Resûlullah olduğuma şehadet getimneye,
Allah'a,
Ahiret gününe,
Hayır ve şer kadere inanmaya,
Farz olan namazları kılmaya,
Farz olan zekatı da vermeye davet ediyorum. 161
Sen Allah'a hiçbir şeyi şerik koşmaksızın ibadet edeceksin.
Farz olan namazı kılacaksın!
Farz olan zekatı vereceksin!
Her Müslüman için hayırhah olacaksın!
Kâfirlerden, müşriklerden uzak duracaksın! 162
Sen, Allahtan başka hiçbir ilah olmadığına ve benim de Resûlullah olduğuma şehadet 163 Allah'a hiçbir şeyi şerik koşmaksızın ibadet etmek, 164 namazı kılmak, 165 Ramazan orucunu tutmak, 166 Müslümanlara hayırhah olmak, 167 Habeşî (Zenci) bir köle de olsa, valiye itaat etmek, 168 müşriklerden ayrılmak üzere bey'at edeceksin! " buyurdu. 169
'Olur! ' dedim.
Resûlullah aleyhisselam elini uzattı. 170
Ben de:
'Namazı kılmak, zekatı vermek, 171 Habeşli (zenci) bir köle bile olsa valiyel 72 itaat etmek, 173 verilen emirleri dinlemek. 174 bütün Müslümanlar için hayırhah olmak, 175 müşriklerden aynlmak, 176 üzere Resûlullah aleyhisselama bey'at ettim. 177
Resûlullah aleyhisselam:
'İslâm beş şey üzerine kurulmuştur.
1. Allah'tan başka hiçbir ilah olmadığına şehadet etmek,
2. Namazı kılmak,
3. Zekatı vermek,
4. Beytullah'ı haccetmek,
5. Ramazan orucunu tutmak' buyurdu." 178
Cerir b. Abdullah'ın kavminden yanında bulunanlar da Müslüman olup bey'at ettiler. 179 Yüce Allah hepsinden razı olsun!
Cerir b. Abdullah der ki:
" Müslüman olduğumdan beri, hiçbir vakit Resûlullah aleyhisselam yanına girmekten beni men etmemiş ve beni gördüğü zaman da muhakkak yüzüme gülmüş, gülümsemiştir." 180
Peygamberimiz aleyhisselamın ashabıyla birlikte oturduğu sırada, Cerir b. Abdullah gelmişti.
Nasılsa, oturanların hiçbiri ona yer açmamıştı.
Peygamberimiz aleyhisselam, kendisinin üzerindeki pelerinini ona attı ve:
" Ey Ebu Amr! Yanındakini al da, üzerine otur! " buyurdu.
Cerir b. Abdullah onun üzerine oturdu, elini göğsüne koyup:
" Yâ Rasûlallah!
Senin bana ikram ettiğin gibi, Allah da sana ikram buyursun! " dedi. 181
Bunun üzerine, Peygamberimiz aleyhisselam:
" Size bir kavmin kerem ve şeref sahibi, ulusu geldiği zaman, ona ikram ve ihtiram ediniz! " buyurdu. 182
Peygamberimiz aleyhisselam, kendisine Arap heyetleri geldikçe, Cerir b. Abdullah'a haber salar; o da temiz elbisesini giyip yanına varır, otururdu. 183
-------------------------------------
147. İbn Hazm, Cemhere, s. 484, Kalkaşandî, Nihâyetü'l-ereb, s. 171.
148. İbn Hazm, s. 484, Kalkaşandî, s. 89.
149. İbn Hazm, s. 387-390.
150. İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 1, s. 347, Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1 , s. 384, Zehebî, Siyeru a'lâmi'n-nübelâ, c. 2, s. 381 , İbn Hacer, el-İsâbe, c. 1, s. 232.
151. Belâzurî, c. 1, s. 384, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 304, Zehebî, c. 2, s. 381 , İbn Hacer, c. 1. S. 232.
152. İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 1, s. 347, Ebu'l-Ferec İbn Cevzî, Vefâ, c. 2, s. 753.
153. İbn Abdilberr, İstiâb, c. 1, s. 337-338.
154. İbn Sa'd, c. 1, s. 347, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 359-360, İbn Abdilberr, c. 1, s. 337, Zehebî, Siyeru a'lâmi'n-nübelâ, c. 2, s. 381.
155. Ahmed b. Hanbel, c. 4, s. 359-360, 364, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 5, s. 346-347, Zehebî, c. 2, s. 380-381, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 5, s. 77-78.
156. Beyhakî, c. 5, s. 347.
157. Ahmed b. Hanbel, c. 4, s. 357-358, 364.
158. Ahmed b. Hanbel, c. 4, s. 365.
159. Ahmed b. Hanbel, c. 4, s. 357.
160. Ahmed b. Hanbel, c. 4, s. 364-365.
161. Beyhakî, Delâil, c. 5, s. 347, Ebu’l-Fidâ, el-Bidâye, c. 5, s. 78.
162. Ahmed b. Hanbel, c. 4, s. 357-358.
163. İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 1, s. 347.
164. Ahmed b. Hanbel, c. 4, s. 364-365.
165. İbn Sa'd, c. 1, s. 347, Ahmed, c. 4, s. 364-365.
166. İbn Sa'd, c. 1. S. 347.
167. İbn Sa'd, c. 1, s. 347, Ahmed, c. 4, s. 364-365.
168. İbn Sa'd, c. 1, s. 347.
169. Ahmed, c. 4, s. 364-365.
170. İbn Sa'd, c. 1, s. 347.
171. Ahmed. c. 4, s. 358, 364.
172. İbn Sa'd, c. 1, s. 347.
173. İbn Sa'd, c. 1, 347, Ahmed, c. 4, s. 364.
174. Ahmed, c. 4, s. 364.
175. Ahmed, c. 4, s. 358, 364, Buhârî, Sahîh, c. 1, s. 20.
176. Ahmed. c. 4, s. 358.
177. Ahmed, c. 4, s. 358, 364 Buhârî, c. 1, s. 20.
178. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 4, s. 365.
179. İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 1, s. 347, Zehebî, Siyeru a'lâmi'n-nübelâ, c. 2, s. 381.
180. Ahmed b. Hanbel, c. 4, s. 358-359, Müslim, Sahîh, c. 4, s. 1925.
181. Zehebî, c. 2, s. 381.
182. İbn Mâce, Sünen, c. 1 , s. 16, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 5, s. 347, Zehebî, c. 2, s. 381, Ebu’l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 5, s. 78.
183. Zehebî, c. 2, s. 382.