EL-HASÂİSÜ'L-KÜBRÂ |
| |
19 PEYGAMBERİMİZİN UNUTKANLIĞI VE ÇİRKİN KONUŞMAYI GİDERMEK VE BİLGİ, ANLAYIŞ, HAFIZA VE HAYA KAZANDIRMAK ŞEKLİNDEKİ BAZI MUCİZELERİ |
Buhârî ve Müslim Ebû Hureyre’den
şöyle rivayet eder: “Birgün Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Efendimiz bizlere konuştu ve: “Her kim
elbisesini yere yazarsa, üzerine hadislerimden birçoğunu dökeceğim, sonra
elbisenin sahibi bu hadislerime sahib olmuş olacak!” buyurdu. Ben hemen
elbisemi yere yazdım. Sonra Peygamberimiz bizlere hadislerinden bazılarını söyledi.
Sonra ben elbisemi yerden kaldırıp aldım. Allah’a yemin ederim ki, bundan sonra
O’ndan işittiğim şeylerden hiç birini unutmadım.”[1]
Buhârî tek başına Ebû
Hureyre’den şöyle nakleder: Ben dedim ki: “Ey Allah’ın rasulü, ben senden pek
çok hadisler işitiyorum, sonra bunları unutuyorum.” Peygamberimiz bunun üzerine
buyurdu ki: “Haydi ridânı yere yay!” Ben de derhal ridamı yere yaydım.
Peygamberimiz de ridamın üzerine eliyle bir şey boşaltır gibi yaptı. Sonra
bana: “Ridanı topla” dedi. Ben de topladım. Bu olaydan sonra, bir tek hadisi
bile unutmadım.”
Sahihtir kaydıyla Hakim, Beyhekî, Ali’den şöyle rivayet eder: Rasulullah (sallallahü aleyhi ve sellem) beni kadı (hakim) olarak Yemen’e
göndermek üzere vazifelendirdi. Ben kendisine dedim ki: “Ey Allah’ın rasulü,
beni şu genç yaşımda kadı olarak Yemen’e gönderiyorsun. Halbuki ben, onların
arasında nasıl kadılık yapacağımı bilmemekteyim.” Bunun üzerine sevgili
Peygamberimiz mübarek eliyle göğsümün üzerine vurdu ve şöyle dua buyurdu:
“Allah’ım, onun kalbine hidayetler ver ve dilini hak üzere sabit eyle!”
İşte böylece O’nun duasını alarak Yemen’e gittim ve orada İslâm kadısı olarak
vazife yaptım. Toprak altındaki daneleri yarıp çimlendiren Yüce Allah’a yemin
ederim ki, hiçbir iki kişi arasında hükmederken şek ve şüphe ettiğim
olmamıştır! Rabbim, sevgili elçisinin o duası bereketiyle bana büyük ve üstün
bir başarı verdi.”
İbn-i Sa’d Ali’den şöyle
nakleder: Peygamber (sallallahü aleyhi
ve sellem) beni Yemen’e
gönderdi. Ben kendisine dedim ki: “Ey Allah’ın Rasulü, beni bazı yaşlı ve
tecrübeli insanlara gönderiyorsun. Ben onlara karşı vazife yapmakta isabetli
davranamamaktan korkuyorum..” Peygamber Efendimiz de bana dedi ki: “Hiç endişen
olmasın, gerçekten Allah senin dilini hak üzere sabit kılacak, kalbini de
hidayette kılacaktır!”
Taberani’nin Ebû Umame’den
rivayeti de şöyledir: “Bir kadın vardı. Kadınların erkeklerle olan
ilişkilerinden bahseder, çirkin sözler söylerdi. Bir gün, Peygamberimiz yemek
yemekte iken O’nun yanına geldive Peygamberimiz’den yiyecek istedi.
Peygamberimiz de ona yiyecek verdi. Fakat kadın bunu almayıp “Ağzınızdaki
lokmayı istiyorum” dedi. Peygamberimiz de ağzındaki lokmayı çıkarıp verdi.
Kadın bunu yedikten sonra, kendisini kuvvetli bir haya duygusu kapladı ve
ölünceye kadar, bir daha kimseye çirkin bir söz sarfetmedi.”