İSLÂM TARİHİ / MEKKE DEVRİ |
| |
Nadr b. Hâris ve Onun Peygamberimiz aleyhisselâma ve İslâmiyete Karşı Tutum ve Davranışı |
Nadr b. Haris Kureyş müşriklerinin şeytanlarından, cin fikirlilerinden146 ve zındıklarındandı. 147
Kendisi bir ara Hîre'ye gitmiş, orada Acem şahlarının hikâyelerini, Rüstem ve İsfendiyar'a ait birtakım hikâye ve haberleri öğrenmişti. 148
Acem kitapları okur, Hıristiyanlar ve Yahudilerle düşer kalkardı.
Peygamberimiz aleyhisselâmı yalanlamakta ve incitmekte Kureyş müşriklerinin en aşırı gidenlerinden ve söz sahiplerindendi.
Hîre'de, bırbıt(ud, kopuz) çalmayı ve Hîrelilerin şarkılarını öğrenmiş; bunları Mekkelilerden birçok kimselere de öğretmişti.
Kendisi, şarkıcı iki köle kadın da satın almıştı.
Halkı, İslâmiyetten alıkoymak için, bunlarla oyalardı. 149
Peygamberimiz aleyhisselâm bir meclise oturup Allah'ı anar, 150 Allah'a inanmaya davet eder, Kur'ân-ı Kerîm okur, 151 kendilerinden önceki milletlerden hangilerinin ne gibi musibetlere uğradıklarını anlatarak kavmini uyarır; o meclisten kalkar kalkmaz, arkasından Nadr b. Haris gelir, Peygamberimiz aleyhisselâmın yerine geçer ve:
" Ey Kureyş cemaatı! Vallahi, ben ondan daha güzel söylerim. Siz benim yanıma geliniz! Ben size onun anlattıklarından daha güzelini anlatırım" dedikten sonra, Acem şahlarının, Rüstem ve İsfendiyahn hikâyelerini anlatır; 152
" Muhammed benden ne ile daha güzel konuşurmuş?153 Ben size anlattığım hikâyeleri nasıl başkalarından yazıp aldımsa, o da bunları başkalarından yazıp almıştır! " der; 154
" Hangimizin sözü daha güzel? Benimki mi, yoksa Muhammed'inki mi?" diye sorardı.
Peygamberimiz aleyhisselâm, bir ara, Ebu Uhayha Saîd b. Âs'ın yanına uğrar, ona İslâmiyeti anlatırdı.
Ebu Uhayha, Peygamberimiz aleyhisselâm hakkında " O, semadan konuşuyor! " demeye başlamıştı.
Nadr b. Haris, Ebu Uhayha'nın yanına gidip:
" İşittiğime göre; sen Muhammed'in sözlerini güzel buluyor, beğeniyormuşsun. Bu nasıl olur?! O, ilahlara dil uzatıyor! Baba ve atalarımızın Cehennemde olduklarını söylüyor! Kendisine tâbi olmayanları azapla tehdid ediyor! " dedi.
Bunun üzerine, Ebu Uhayha, Peygamberimiz aleyhisselâma düşman kesildi. Peygamberimiz aleyhisselâmı yermeye ve getirdiklerini ayıplamaya ve " Doğrusu, biz bunun getirdiklerinin bir benzerini daha işitmedik! Böylesi ne Yahudilikte, ne de Hıristiyanlıkta var! " demeye başladı.
Ebu Uhayha ilk sözünden döndüğü zaman, Nadr b. Haris ona teşekkür etmeye gitti. 155
Halbuki, Nadr b. Haris, bundan önce, Peygamberimiz aleyhisselâmın zikrini ve gönderileceği zamanın yaklaştığını işittiği zaman:
" Vallahi, bize bir uyarıcı gelecek olursa, biz milletlerden herhangi birisinden daha çok, doğru yolu tutarız" demişti.
Yüce Allah, bu münasebetle indirdiği âyette şöyle buyurdu:
" Onlar; kendilerine azapla korkutucu (bir peygamber) gelirse, herhalde, (diğer) ümmetlerden herhangi birisinden daha ziyade doğru yolu tutacaklarına, yeminlerinin bütün hızıyla Allah'a and etmişlerdi.
Fakat, onlara azapla korkutan (bir peygamber) gelince, bu onların (haktan) uzaklaşmalarından başka birşey artbrmadı. 156
Nadr b. Haris; Kur'ân-ı Kerîm okunduğu zaman:
" Bunlar, öncekilerin masallarıdır! Ben de size, Allah'ın indirdiği gibi, indireceğim! " derdi.
Kur’ân-ı Kerîm'de içinde " esâtîr" kelimesi geçen sekiz âyet, Nadr b. Haris hakkında nazil olmuştur. 157
Nadr b. Haris:
" O, getirdiği kitap üzerinde, ancak, şu Esved b. Muttalib'in kölesi Cebr ile Şeybe veya Utbe b. Rebia'nın kölesi Addas'ın ve daha başkalarının yardımını görüyor! " diyordu.
Yüce Allah, indirdikleri âyetlerle bu isnad ve iftirayı da şöyle reddetti:
" Andolsun ki, biz onların 'Bunu ancak bir beşer öğretiyor! ' diyeceklerini biliyoruz.
Haktan sapmak suretiyle kendisine nisbet edecekleri o (sanığın) dili Acemî'dir, bu Kur'ân'ın dili ise apaçık Arapça bir dildir." 158
" O küfr edenler, 'Bu (Kur'ân) onun uydurduğu yalandan başka (birşey) değildir. Bu hususta diğer bir zümre de ona yardım etmiştir' dediler de, muhakkak bir haksızlık ve tevzir meydana getirdiler.
'Onun başkasına yazdırıp, kendisine sabah akşam okunmakta olan eskilere ait masallardır' dediler.
De ki: 'Onu göklerde ve yerdeki bütün gaybı bilen (Allah) indirdi. Şüphe yok ki, O çok yarlıgayıcı, çok esirgeyicidir! '" 159
" De ki: 'Andolsun, bütün insanlar ve cinler şu Kur'ân'ın bir benzerini meydana getirmek üzere biraraya toplansalar ve birbirlerine yardımcı da olsalar, yine, onun benzerini meydana getiremezler. '" 160
Nadr b. Haris bir gün Peygamberimiz aleyhisselâma rastlayıp:
" Sen Kureyşîlerin yakın bir zamanda vurulup yere düşeceklerini ve bunun sana Allah tarafından vahyedildiğini söylüyomnussun, öyle mi?" diye sordu.
Peygamberimiz aleyhisselâm:
" Evet, ben söyledim! Sen de onlardansın! " buyurdu. 161
Yüce Allah, Rasülüne indirdiği ayette " Yakında o cemaat bozulacak, onlar arkalarını dönüp kaçacaklar" buyurmuş; 162 Peygamberimiz aleyhisselâm da, Bedir savaşında Kureyş müşriklerinin bozguna uğrayıp kaçıştıklarını görünce, bu âyeti okum ustu. 163
Nadr b. Haris Bedir savaşında esir edilen müşriklerden olup, Hazret-i Ali tarafından boynu vurulmuştur. 164
--------------------------------------------
146. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 1, s. 321, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 2, s. 202, Zehebî, Târîhu’l-İslâm, s. 157.
147. İbn Habib, Kitâbu'l-muhabber, s. 161.
148. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre. d, s. 321, Taberî, Tefsir, c. 13, s. 182.
149. Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 139-140.
150. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre. c. l, s. 321, Taberî, Tefsir, c. 13, s. 182, Fahru'r-Râzî, Tefsir, c. 21, s. 82.
151. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre. c. l, s. 383.
152. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre. c. l, s. 383-384, Taberî, Tefsîr, c. 13, s. 182. Fahru'r-Râzî, Tefsîr, c. 21, s. 82.
153. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre. c. 1, s. 321, Taberî, Tefsîr, c. 13, s. 182.
154. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 1, s. 384, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 3, s. 88.
155. Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 140-141.
156. Fâtır: 42, Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 139.
157. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre. c. 1, s. 321, Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 139-140, Taberî, Tefsîr, c. 13, s. 182.
158. Mahl: 103, Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 140-141.
159. Furkan: 4-7, Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 141.
160. İsrâ: 88.
161. Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 140.
162. Kamer: 45.
163. Taberî, Târih, c. 2, s. 296.
164. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 2, s. 367, Vâkıdî, Megâzî, c. 1 , s. 149.