Peygamberimiz aleyhisselamın bu sefere çıkışı, Hicretin 3. yılındaydı. 452

Bu gaza; kaynaklarda Gatafan, Enmar, Zu Emerr, Necid gibi türlü isimlerle anılmış ve bazısı ayrı seferler sanılmıştır.

Peygamberimiz aleyhisselam; Gatafan kabilesinden Salebe oğulları ile Muhariblerin Necid bölgesindeki Zu Emerr'de toplanıp Medine çevresini vurmaya, yağmalamaya hazırlandıkların haber aldı.

Bu baskını düzenleyen de, Du'sur (Gavres) b. Haris b. Muharib idi.

Peygamberimiz aleyhisselam, durumu Müslümanlarla görüşüp konuştuktan sonra, Hazret-i Osman'ı Medine'de yerine vekil bırakarak, aralarında atlılar da bulunan 450 kişilik bir kuvvetle yola çıktı. 453

Münakka'yı ve Hubeyt boğazını geçtikten sonra Zülkassa'ya vardı. 454 Zülkassa'da, Benî Sa'lebelerden Cebbar adında bir adama rastladılar. 455

Ona:

" Sen nereye gitmek istiyorsun?" diye sordular.

Cebbar

" Yesrib'e (Medine'ye) gitmek istiyorum" dedi.

Ona:

" Sen Yesrib'e gidip de ne yapmak istiyorsun?" diye sordular.

Cebbar

" Kendime bir elbise çaresine bakacağım" dedi.

Ona:

" Sen bir topluluğa rastladın mı?" diye sordular.

Cebbar

" Hayır! Ancak, Du'sur b. Hâris'in kavminden birtakım kişilerle ayrılıp gittiklerini haber aldım" dedi. 456

Bunun üzerine, Cebbar'ı Peygamberimiz aleyhisselamın huzuruna çıkardılar. 457

Cebbar, Gatafanların haberlerini Peygamberimiz aleyhisselama da verdi458 ve:

" Yâ Muhammed! Onlar senin geldiğini işitirlerse, seninle karşılaşamazlar, korkarlar, dağ başlarına kaçarlar!

Ben seninle birlikte gidip onların gizlendikleri yerleri sana göstereyim mi?" dedi. 459

Peygamberimiz aleyhisselam Cebbar'ı İslâmiyete davet etti.

O da hemen Müslüman oldu.

Peygamberimiz aleyhisselam Bilal-i Habeşî'yi Cebbar'a İslâmiyeti öğretmekle görevlendirdi. 460

İslâm mücahidleri, Cebbardın kılavuzluğu ile, Muhariblerin üzerlerine kadar uzanan kum tepeleri yolunu tuttular.

Muharibler, daha önce, bütün hayvanlarını dağ kuytularına gizlemişler, çoluk çocuklarını da dağ başlarına yerleştirmişlerdi. 461

Peygamberimiz aleyhisselam, orada, onlardan hiçbir kimseye rastlamadı. Ancak, onların dağ başlarında bulunduklarını gördü. 462

Peygamberimiz aleyhisselam, Zu Emerr'de konakladı, karargâhını kurdu. 463 Orada, şiddetli bir yağmura tutuldular ve ıslandılar.

-------------------------------------

452. Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 311, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 142.

453. Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 194, İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 2, s. 34-35, Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1 , s. 311, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 3, s. 168, İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 1, s. 303, Kastalânî, Mevâhibü'l-ledünniye, c. 1, s. 118, Diyarbekrî, Târîhu'l-hamîs, c. 1, s. 415.

454. Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 194.

455. Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 194, İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 2, s. 35.

456. Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 194.

457. Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 194, İbn Sa'd, Tabakât, c. 2, s. 35.

458. İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 2, s. 35.

459. Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 194.

460. Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 194, İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c. 2, s. 35.

461. Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 194-195.

462. Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 195, İbn Sa'd, Tabakât, c. 2, s. 35.

463. Vâkıdî, Megâzî, c. 1, s. 195, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 3, s. 168.