Peygamberimiz aleyhisselam İslâm mücahidleriyle birlikte Seniyetü'l-vedâ'dan ayrılıp144 yola devam ederken bazılarının geri kaldıkları görüldükçe, mücahidler:

" Yâ Rasûlallah! Filan geri kaldı! " diyorlar, Peygamberimiz aleyhisselam da:

" Bırak onu! Eğer onda bir hayır varsa, Yüce Allah onu size kavuşturur!

Eğer onda bundan başkası varsa, Allah sizi ondan rahata erdirir! " buyuruyor; 145 her geride kaldığı söylenilen kişi hakkında bu sözünü tekrarlıyordu. 146

" Yâ Rasûlallah! Ebu Zer de geride kalmış, devesi yorulmuş! " denildi.

Peygamberimiz aleyhisselam:

" Bırak onu! Eğer onda bir hayır varsa, Yüce Allah onu size kavuşturur.

Eğer onda bundan başkası varsa, Allah ondan sizi rahata erdirir! " buyurdu. 147

Ebu Zerri'l-Gıfârî der ki:

" Devem arık olup yorulduğu için, Tebük gazasında arkada kaldım. Kendi kendime:

'Onu birkaç gün yemleyip besledikten sonra, Resûlullah aleyhisselama yetişirim! ' dedim.

Birkaç gün yemledim. Sonra, yola devam ettim.

Zülmerve'de bulunduğum sırada, devem bana karşı büsbütün inatlaştı.

Bir gün bekledim. Fakat, onda hiçbir kımıldama göremedim. Metâımı sırtıma aldım. Resûlullah aleyhisselamın arkasından, şiddetli sıcaklarda yaya olarak yola düştüm.

Halkın arkası kesilmişti. Bize katılmış olan Müslümanlardan bir kimse göremedim. 148

Resûlullah aleyhisselam, konak yerlerinden bir yere konmuş bulunuyordu. 149

Bir gün, öğleye doğru Resûlullah aleyhisselama yetişebildim.

Susuzluk bende son dereceye erişmişti. 150

Müslümanlardan bir gözetleyici, bakınca:

'Yâ Rasûlallah! İşte, bak! Bir adam, yol üzerinde tek başına yürüyor! ' dedi.

Resûlullah aleyhisselam:

'Ebu Zer olmasını dilerim! 'buyurdu.

Müslümanlar bana dikkatlice baktılar151 ve:

'Yâ Rasûlallah! Vallahi, odur! 152 Ebu Zer'dir! ' dediler. 153

Resûlullah aleyhisselam:

'Allah, Ebu Zer’e rahmet etsin! O, yalnız başına yürür [İbn Hacer'e göre: yaşar]! Yalnız başına ölür! Yalnız başına da ba's olunur, diriltilir! ' buyurdu. 154

Resûlullah aleyhisselam ayakta idi. Yanına vardım.

Bana:

'Ey Ebu Zer! Sen niye geride kaldın?' diye sordu.

Devenin durumunu kendisine haber verdim.

Resûlullah aleyhisselam, bana:

'Ey Ebu Zer! Bana gelip kavuşuncaya kadar, Allah, senin attığın her adımına karşılık, bir günahını bağışlamıştır! ' buyurdu."

Ebu Zerri'l-Gıfârî'nin eşyası sırtından indirilmiş, bir kapla getirilen suyu içip susuzluğu giderilmiştir. 155

-------------------------------------

144. Vâkıdî, c. 3, s. 1000.

145. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 167, Vâkıdî, c. 3, s. 1000, Taberî, c. 3, s. 145, Zehebî Megâzî, s. 524.

146. İbn Esîr, c. 2, s. 280 İbn Hacer, c. 4, s. 64.

147. İbn İshak, İbn Hişam , c. 4, s. 167, Taberî, c. 3, s. 145, İbn Esir, Kâmil, c. 2, s. 280, Zehebî, Megâzî, s. 524, Ebu'l-Fidâ, c. 5, s. 8.

148. Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 1000.

149. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 167, Taberî, Târîh, c. 3, s. 145.

150. Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 1000.

151. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 167, Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 1000, Taberî, c. 3, s. 145 İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 280.

152. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 167, Taberî, c. 3, s. 145, İbn Esîr, c. 2, s. 280.

153. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 167, Vâkıdî, c. 3, s. 1000, Taberî, c. 3, s. 145, İbn Esîr, c. 2, s. 280.

154. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 167, Vâkıdî, c. 3, s. 1000, Taberî, c. 3, s. 145, İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c. 2, s. 218-219, İbn Kayyım, Zâdu'l-mead, c. 3, s. 6, İbn Hacer, el-İsâbe, c. 4, s. 64.

155. Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 1000.