Muaz b. Cebel der ki:

" Resûlullah aleyhisselam:

'Siz yarın inşaallah Tebük kaynak suyuna varacaksınız!

Kuşluk vakti olmadıkça, onun yanına gitmeyeceksiniz!

Her kim onun yanına giderse, ben gelinceye kadar onun suyundan hiçbir şeye dokunmasın! ' buyurdu.

Nihayet, suyun yanına geldik.

Fakat, iki kişi bizi geçerek suya daha önce erişmiş bulunuyordu.

Su, ayakkabı tasması gibi incecik, azar azar geliyordu.

Soğuk ve tatlı idi.

Resûlullah aleyhisselam, kaynağın başına daha önce varmış bulunan o iki kişiye:

'Bunun suyundan hiçbir şeye dokundunuz mu?' diye sordu.

Onlar:

'Evet! ' dediler. 272

Onlar suyu çoğaltmak için iki ok sokup kaynağı kurcalamışlardı. 273

Resûlullah aleyhisselam, onlara, Allah'ın dilediği kadar ağır sözler söyledi.

Mücahidler, sızan sulan elleriyle azar azar avuçladılar.

Avuçlanan sular bir su kırbasında toplandı.

Peygamber aleyhisselam onun içinde ellerini, yüzünü yıkadıktan sonra, onu kaynağa geri döktü. 274 Sonra, kaynağa ucu demirli üç asâ sapladı.

Asaları saplar saplamaz, yerden su kaynamaya, 275 bol su gelmeye başladı.

Mücahidler sularını aldılar.

Bunun üzerine, Resûlullah aleyhisselam:

'Ey Muaz! Sana uzun bir hayat mukadder olsaydı, çok sürmez, bu su ile buraların bahçe ve bostanlarla dolduğunu senin görmen de mümkün olurdu! ' buyurdu." 276

Tebük kaynağı o zaman mücahidlerin hepsinin ihtiyaçlarını karşılamaya yettiği gibi, Peygamber aleyhisselamın haber verdiği üzere, oranın bahçe ve bostanlarla dolmasına da sebep olmuştur! 277

19. Peygamberimiz aleyhisselamın Tebük'e giderken uğradığı konak yerlerinden ondokuzuncusu ve sonuncusu Tebük Mescidinin bulunduğu konak yeri olup. 278 bu mescide Tevbe Mescidi de denir. 279

Peygamber aleyhisselam, Mescidin yerinde oturunca, Yemen tarafına doğru baktı280 ve eliyle o tarafa doğru işaret ederek:

" Bana bakınız! İman şu taraftadır! " buyurdu. 281

Doğu tarafına bakıp, eliyle o tarafa da işaret ederek: 282

" Sertlik, katı kalblilik, kabalık da, develerin kuyrukları dibindeki yaygaracılarda, Rebia ve Mudarlardadır! " buyurdu. 283

Peygamberimiz aleyhisselam, Müslümanlara öğle namazını kıldırdıktan sonra:

" İşte, Şam oradadır! İşte, Yemen de şuradadır! " buyurdu. 284

Peygamberimiz aleyhisselamın Tebük'teki Mescidinin kıblesi bir hurma ağacına doğru olup:

" Bu, bizim kıblemizdir! " buyurmuş ve kıldırdığı namazı da ona doğru yönelip kıldırmıştır. 285

-------------------------------------

272. Mâlik, Muvatta', c. 1, s. 143-144, Vâkıdî, c. 3, s. 1012, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 5, s. 238, Müslim, Sahih, c. 4, s. 1784.

273. Belâzurî’den naklen Yâkût, Mu'cemu'l-büldân, c. 2, s. 15.

274. Mâlik, Muvatta', c. 1, s. 144, Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 1012-1013, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 5, s. 238, Müslim , Sahîh, c. 4, s. 1784.

275. Belâzurî’den naklen Yâkût, Mu'cemu'l-büldân, c. 2, s. 15.

276. Mâlik, c. 1, s. 144, Vâkıdî, c. 3, s. 1013, Ahmed b. Hanbel, c. 5, s. 238, Müslim, c. 4, s. 1784-1785.

277. İbn Hazm, Cevâmiu'si-Sîre, s. 253.

278. Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 1017.

279. Semhûdî, Vefâu'l-vefâ, c. 3, s. 1029.

280. Vâkıdı, Megâzî, c. 3, s. 1017.

281. Vâkıdî, c. 3, s. 1017, Ahmed b. Hanbel, c. 4, s. 118, Müslim, c. 1. S. 71.

282. Vâkıdı, c. 3, s. 1017.

283. Vâkıdı, c. 3, s. 1017, Ahmed b. Hanbel, c. 4, s. 118, Müslim, c. 1, s. 71, 73.

284. Vâkıdı, c. 3, s. 1021.

285. Ebu Dâvud, Sünen, c. 1, s: . 188, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 5, s. 244, Zehebî, Megâzî, s. 530, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 5, s. 28, İbn Kayyım, Zâdu'l-mead, c. 3, s. 9.