Abdullah b. Haysemetü's-Salimî diye anılan Ebu Hayseme, 286 Ebu Salimlerin kardeşi olup, Müslümanlıklarına ve doğruluklarına dil uzatı lam ayacak kişilerden idi.
Dininde hiçbir kuşkusu olmadığı halde, Tebük seferinde Peygamberimiz aleyhisselamdan geri kalmıştı. 287
Peygamberimiz aleyhisselam Medine'den Tebük'e doğru hareket ettikten günlerce sonra, Ebu Hayseme, çok sıcak bir günde ev halkının yanına dönmüş, iki kadınını bostanındaki serin iki çardak içinde bulmuştu.
Kadınlarından her biri, çardaklarını su serpip serinletmiş, kendisi için su soğutmuş ve yemek hazırlamış bulunuyorlardı.
Ebu Hayseme, bostana girip çadırların kapısı önüne dikilip kadınlarına ve onların kendisi için hazırladıkları şeylere baktı da:
" Resûlullah aleyhisselam, yakıcı güneşin, rüzgâr ve sıcağın içinde288 silahını boynunda taşısın da, 289 Ebu Hayseme serin gölgede yemeği hazırlanmış, iki kadınının yanında, mülkünün içinde oturup dursun! İnsaf mı bu?!
Vallahi, Resûlullah aleyhisselama gidip kavuşmadıkça, hiçbirinizin çardağına girmeyeceğim!
Hemen azığımı hazırlayın! " dedi.
Azığını hazırladılar ve devesini yanına getirdiler.
Ebu Hayseme devesini indirip üzerine bindi.
Peygamberimiz aleyhisselamı bulmak üzere yola çıktı.
Yolda (Vâkıdî’ye göre: Vâdi'l-kûra'da) Umeyr b. Vehb el-Cumahi’ye yetişti.
O da Peygamberimiz aleyhisselamı bulmak istiyordu.
İkisi, yoldaş oldular.
Tebük'e yaklaşınca, Ebu Hayseme, Umeyr b. Vehb'e:
" Ey Umeyr! Ben günahkârım! Senin benden geri kalmanda bir sakınca yok! Ben Resûlullah aleyhisselamın yanına senden önce varacağım! " dedi.
Umeyr öyle yaptı.
Ebu Hayseme hayvanını hızlı sürüp gitti.
Peygamberimiz aleyhisselam, o sırada Tebük'te konaklamış bulunuyordu.
Ebu Hayseme Tebük'e yaklaştığı zaman, Müslümanlar:
" İşte, bakınız! Yolda bir binitli geliyor! " dediler.
Peygamberimiz aleyhisselam:
" Dilerim ki; Ebu Hayseme olsun! " buyurdu.
Müslümanlar
" Yâ Rasûlallah! Vallahi, o, Ebu Hayseme! " dediler.
Ebu Hayseme, devesini ıhdırdıktan sonra, Peygamberimiz aleyhisselamın yanına gelip selam verdi.
Peygamberimiz aleyhisselam:
" Ey Ebu Hayseme! Sen helâka yaklaşmış gitmiştin! " buyurdu.
Ebu Hayseme olup bitenleri haber verince, Peygamberimiz aleyhisselam ona hayırla dua etti. 290
-------------------------------------
286. Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 998.
287. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 162, Vâkıdî, c. 3, s. 998, Taberî, Târih, c. 3, s. 143, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 5, s. 219, İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 278, İbn Seyyid, Uyûnu’l-eser, c. 2, s. 216, Zehebî, Megâzî, s. 523, Ebu’l -Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 5, s. 6, İbn Kayyım, Zâdu'l-mead, c. 3, s. 4.
288. İbn İshak, İbn Hişam, c. 4, s. 163, Vâkıdî, c. 3, s. 998, Beyhakî , c. 5, s. 222, İbn Seyyid, c. 2, s. 217, Zehebî, s. 525, Ebu’l-Fidâ, c. 5, s. 7, İbn Kayyım, c. 3, s. 4.
289. Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 998.
290. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 164, Vâkıdî, Megâzî, c. 3, s. 998, Taberî, Târih, c. 3, s. 144, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve , c. 5, s. 223, İbn Seyyid, Uyünu'l-eser, c. 2, s. 217, Zehebî, Megâzî, s. 525, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 5, s. 7-8, İbn Kayyım, Zâdu'l-mead, c. 3, s. 4.