İSLÂM TARİHİ / MEKKE DEVRİ |
| |
Peygamberimiz aleyhisselâmın Halkı İslamiyete Davetten Geri Durmaması ve İman Ettirmek İçin Kureyş Pehlivanı Rükâne ile Güreşmesi |
Kureyş müşriklerinin İslâmiyeti önlemek için her tedbire başvurmalarına bakmayarak, Peygamberimiz aleyhisselâm, Yüce Allah'ın emriyle, hiç kimseden korkmaksum, gece gündüz, gizli açık, halkı İslâmiyete davet ve teşvik etmekten geri durmamakta idi. 157
Rükâne b. Abdi Yezid, 158 Kureyşlilerin en güçlü ol anlarından, 159 sırtı yere getirilmeyen pehlivanlarındandı. 160
Rükâne, bir gün, Mekke vadilerinden161 veya dağlarından birisinde, 162 Peygamberimiz aleyhisselâma rastlamıştı. 163
Peygamberimiz aleyhisselâm ona:
" Ey Rükâne! Sen hâlâ Allah'tan, korkmamakta ve seni davet ettiğim şeyi kabul etmemekte direnip duracak mısın? 164 Müslüman ol! " diyerek, 165 kendisini İslâmiyete davet etti. 166
Rükâne:
" Eğer söylediklerinin hak ve gerçek olduğunu bilseydim, sana tâbi olurdum 1167
Yâ Muhammed! Sen beni yıkarsan, sana iman ederim! " dedi. 168
Peygamberimiz aleyhisselâm:
" Ben seni yıkarsam, ne dersin? Söylediklerimin hak ve gerçek olduğunu bilir ve kabul eder misin?" diye sordu. Rükâne:
" Evet. 169 Sen beni yıkacak olursan, ben ya Müslüman olurum, ya da şu koyunlarım senin olur! Ben seni yıkacak olursam, sen şu peygamberlik işinden vazgeç! " dedi. 170
Peygamberimiz aleyhisselâm:
" Kalk haydi! Seninle güreşelim! " buyurdu.
Rükâne, Peygamberimiz aleyhisselâmla güreşmeye kalktı.
Peygamberimiz aleyhisselâm, onu tutar tutmaz yere yıkıverdi!
Rükâne kendisini korumaya, savunmaya kadir olamadı. 171
" Yâ Muhammed! Bir daha güreşelim! " dedi.
Peygamberimiz aleyhisselâm tekrar güreşti ve onu yine yıkıverdi. 172 Rükâne:
" Ey amcamın oğlu! Haydi bir kez daha güreşelim?" dedi.
Peygamberimiz aleyhisselâm onu üçüncü güreşte de yıkıverdi. 173
Rükâne:
" Vallahi, yâ Muhammed! Bu çok şaşılacak bir iş! Sen beni nasıl yıkabiliyorsun, anlayamadım. 174
Şehadet ederim ki, sen muhakkak bir sihirbazsın! " dedi. 175
Peygamberimiz aleyhisselâm:
" Bundan daha çok şaşılacak olanı davar. İstersen, sana onu da göstereyim-Allahtan korkar ve davetime uyarsan! " buyurdu.
Rükâne:
" Ne imiş o daha acaib olan şey?" diye sordu.
Peygamberimiz aleyhisselâm:
" Şu gördüğün ağacı senin için çağıracağım. O da bana gelecektir! " buyurdu.
Rükâne:
" Haydi çağır, gelsin bakayım?! " dedi. 176
Peygamberimiz aleyhisselâm, kendilerine yakın bir yerdeki, dallı budaklı 177 semüre 178 veya talha ağacını " Allah'ın izniyle, gel benim yanıma! " diyerek çağırınca, 179 ağaç yeri yırta yırta gelip, 180 Peygamberimiz aleyhisselâmın önünde durdu! 181
Rükâne:
" Doğrusu, ben şimdiye kadar bugünkü gibi büyük bir sihir görmedim! 182 Ona emret de, yerine dönsün! " dedi.
Peygamberimiz aleyhisselâm ağaca:
" Allah'ın izniyle, 183 dön yerine! " buyurdu.
Ağaç eski yerine döndü. 184
Peygamberimiz aleyhisselâm, Rükâne'ye:
" Yazıklar olsun sana! Müslüman olsana! " buyurdu.
Rükâne:
" Hayır! Müslüman olmam" dedi.
Peygamberimiz aleyhisselâm:
" Öyle ise, ben de senin davarlarını alırım! " buyurdu.
Rükâne:
" Kureyşlilere bu hususta ne söyleyeceksin?" diye sordu.
Peygamberimiz aleyhisselâm:
" 'Onunla güreştim. Kendisini yıkıp, davarlarını aldım' diyeceğim" buyurdu.
Rükâne:
" Böyle söylersen, beni rezil rüsvay etmiş olursun! " dedi.
Peygamberimiz aleyhisselâm:
" Öyle ise, onlara ne söylemeliyim?" diye sordu.
Rükâne:
" Onlara 'Rükâne ile bahse girişip, bahsi, kumarı kazandım' dersin" dedi.
Peygamberimiz aleyhisselâm:
" O zaman ben yalan söylemiş olurum" buyurdu.
Rükâne:
" Sabahtan akşama kadar hep yalan içinde bulunuyor, yalan söyleyip duruyor değil misin?" deyince, Peygamberimiz aleyhisselâm Rükâne'nin bu çirkin sözlerinden çok müteessir oldu ve ona:
" Al git davarını! " buyurdu.
Bunun üzerine, Rükâne:
" Sen, vallahi, benden daha hayırlı ve daha şereflisin! " dedi.
Peygamberimiz aleyhisselâm:
" Böyle olmaya, elbette, ben senden daha layıkım! " buyurdu. 185
Rükâne, kavminin yanına gidip:
" Ey Abdi Menaf oğulları! Sahibinizin sayesinde, bütün yeryüzü halkıyla sihir yarışması yapın! Vallahi, ben şimdiye kadar ondan daha üstün sihirbaz görmedim! " dedi. Sonra da, onlara, Peygamberimiz aleyhisselâmın yaptığını gördüğü şeyleri haber verdi. 186
Rükâne Mekke'nin fethinde Müslüman olmuş, Medine'ye de giderek, orada yerleşmiştir. 187
Allah ondan razı olsun!
-------------------------------------
157. İbn İshak. İbn Hişam, Sîre. c. 1, s. 380, Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c. 1, s. 276, Zehebî, Târîhu'l-islâm , s. 223-224.
158. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 2, s. 31, Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 155, İbn Abdilberr, İstiâb, c. 2, s. 507, İbn Esîr, Usdu'l-gâbe, c. 2, s. 236.
159. İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 31, Mus'abu'z-Zübeyrî, Nesebi Kureyş, s. 96, Belâzurî, c. 1, s. 155, İbn Abdilberr, c. 2, s. 507, Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 6, s. 250, İbn Esir, Usdu'l-gâbe, c. 2, s. 236, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 3, s. 107, İbn Hacer, el-İsâbe, c. 1, s. 521, Suyûtî, Hasâisü'l-kübrâ, c. 1, s. 322.
160. Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 155.
161. İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 31, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 103.
162. Belâzurî, c. 1, s. 155, İbn Hacer, c. 1, s. 520.
163. İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 31, Belâzurî, c. 1 , s. 155, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 103, İbn Hacer, c. 1, s. 522.
164. İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 31, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 103.
165. Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c. 6, s. 250.
166. Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 155.
167. İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 31, Beyhakî, c. 6, s. 250, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 103.
168. Mus'abu'z-Zübeyrî, s. 96, İbn Hacer, c. 1, s. 521.
169. İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 31, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 103, Süyutî, Hasâisü'l-kübrâ, c. 1, s. 322.
170. Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 155.
171. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 2, s. 31, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c. 3, s. 103.
172. İbn İshak. İbn Hişam, Sîre, c. 2, s. 31, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 103, Suyûtî, Hasâisü'l-kübrâ, c. 1 , s. 322.
173. Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 155.
174. İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 31, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 103.
175. Mus'abu'z-Zübeyrî, Nesebi Kureyş, s. 96, İbn Hacer, el-İsâbe, c. 1 , s. 521.
176. İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 31, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 103.
177. İbn Esîr, Usdu'l-gâbe, c. 2, s. 236, Suyûtî, Hasâis, c. 1, s. 323.
178. Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 155.
179. Belâzurî, c. 1, s. 155, İbn Esîr, Usdu'l-gâbe, c. 2, s. 236.
180. Belâzurî, c. 1, s. 155.
181. İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 31, İbn Esîr, c. 2, s. 236, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 103.
182. Belâzurî, Ensâb, c. 1 , s. 155.
183. Belâzurî, c. 1, s. 155, İbn Esîr, c. 2, s. 236.
184. İbn İshak, İbn Hişam, c. 2, s. 31, Belâzurî, c. 1 , s. 155, Ebu'l-Fidâ, c. 3, s. 103.
185. Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c. 1, s. 155.
186. İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 2, s. 31, Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye, c. 3, s. 103.
187. İbn Esîr, Usdu'l-gâbe, c. 2, s. 236.